Adnan Binyazar

Fotoğrafı buzlamak

29 Kasım 2024 Cuma

Kocaeli’de “https://www.cumhuriyet.com.tr/haberleri/imam-hatip” İmam Hatip Lisesi öğrencileri, “Dinin Yaşamasına Yönelik Sosyal Model Tasarım Yarışması” projesiyle Türkiye üçüncüsü oldu. Kaymakam Mustafa Demirelli, başarılarından dolayı öğrencileri ağırlayarak kutladı. 

Derince İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün resmi sosyal medya hesabından yapılan paylaşımdaki fotoğrafta kız öğrencilerin yüzlerinin buzlandığı görülüyor. 

Bakanından köy öğretmenine, eğitimden sorumlu kişilerin görevi, kızların yüzünü buzlayarak gizlemek değil, yüzlerini daha anlamlı kılan bakışlarıyla gelecek umudu yansıtan öğrencilerin portresini yayımlamak olmalıydı.

ÇAĞDAŞ EĞİTİM

Mustafa Kemal Atatürk, halkı ortaçağ karanlığından kurtarıp temeli kültürle beslenen Cumhuriyetle Türkiye’yi gelişmiş ülkelerin eşteşi kılmıştır. 

Kızların fotoğraflarını buzlandıranlar zaman harcayıp üç beş satır kültüre yönelik kitap okumuş olsalardı Atatürk’ün şu sözünün anlamını kavrar, böyle saçmalıklarla adlarını lekeli kılmazlardı: 

“Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır ya da esaret ve sefalete terk eder.”

Okudukları kitaplar üstelik kültür tarihiyle ilgili olsaydı Platon’un yüzyıllarca önce yaptığı şu değerlendirmesini atlamazlardı: 

“Demokrasi, bir eğitim işidir. Eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse oligarşi olur. Devam edilirse demagoglar türer, onlardan da diktatörler çıkar.”

KÖRLEŞMELER

Toplumda benzerine çok rastlanan emir kulları sürekli baş salladıklarından, yürürken başlarını sağa sola eğip dikmeden yürüyemezler. Görevlerini yaranmak aracı yapanlar da onlar gibi birisiyle konuşurken her sözün başında sonunda “Evet, efendim! Evet, efendim!” derler. 

Bu hastalık sağaltılmayıp sürüp giderse düşünce körlüğü yaratır. Bu körlük de insanı duyarlık yitimine uğratır. Bu yitime uğrayanlarda ise zamanla ne vicdan kalır ne acıma duygusu.

Onlar da sürekli içlerine kapandıklarından, çevrelerinde neler olup bittiğinin ayırdına varamazlar.

İnsanın, eğitimle, yaratıcı sanatlarla, bilgi kaynağı kitaplarla kendisini geliştirip toplumuna yararlı olduğunun, bunlardan yoksun olanların, ülkesini yücelteceğine çöküşe uğrattığının en canlı tanığıdır. 

KÜLTÜR DEVRİMİ

Atatürk o dar koşullarda, Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini kültürle besleyerek attı. Amacı, Cumhuriyeti ayakta tutacak aydın kuşaklar yetiştirmekti. Bu da yetişkin öğretmenlerin işiydi, onların, aralarında kurdukları dayanışmayla gerçekleşirdi.

Atatürk’le dönemin Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati arasındaki kültürel ilişki buna örnektir: 

“Senin, seni bekleyen yavrularının arasına koşmakta bir dakika gecikmeyeceğinden eminim. Bilhassa bu sene, yeni Türk harflerini tamim (yayma) gibi şerefli bir vazifen daha vardır. Bütün memleket evlatlarını bir an evvel yeni harflerle okutarak Türkiye’de okuma yazma bilmeyen bir insan bırakmayacak kadar bir gayretle çalışmak zorundasın. Bunun için yeni Türk harflerini çabuk öğren ve hemen herkese öğretmeye başla.” 

Atatürk, üstlendiği görevi yerine getiren Mustafa Necati’nin ölümünü duyunca “Ah, o ne evlattı!” diye hıçkırarak gözyaşı dökmüştür.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Fotoğrafı buzlamak 29 Kasım 2024
Cinci hocalar 22 Kasım 2024
Sözün gücü 15 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları