Arif Kızılyalın

Olimpiyata orantısız engel

14 Haziran 2013 Cuma

2020 Yaz-Paralimpik Olimpiyat Oyunları’na aday olup, birçok kenti geride bırakan ve Madrid-Tokyo ile beraber final turuna kalan İstanbul, Gezi Parkı direnişi sırasında yaşananlar nedeniyle büyük zarar gördü.

Son 1 yıldır tüm Türkiye’nin iş dünyası, spor kamuoyu ve medyası ile beraber desteklediği ve dünya çapında bir kamuoyu oluştuğu dev spor organizasyonu adaylığı son 15 gündeki gelişmelerin ardından kan kaybederken, Madrid ve Tokyo’nun da eli güçlendi. Rakip kent yöneticilerinin, İstanbul’u yıpratmak için, Gezi olayları sırasında yaşananları gündeme getirmesinden endişe ediliyor. 2020 Olimpiyat Oyunları’nın iki büyük destekçisi Doğuş Grubu ile Koç Grubu’na, “aba altından” sopa gösterilmesi de, ulusal ve uluslararası konsorsiyum söylemlerine büyük zarar verdi.


İşte tarihi yanlışlar


İstanbul’un 2020 adaylığını zedeleyen gelişmeler arasında İstanbul yerel yönetimi ve hükümetin çevreci gruba orantısız güç uygulaması ilk sırada yer alıyor. Gezi Parkı eylemlerinin çıkış noktası olarak gösterilen “parkı yeşil alan olarak koruma” girişiminin yerel yönetim ve hükümetçe kabul edilmemesi ve parka “dev binalar yapılacağı” dayatması, IOC’nin seçici kurul üyelerinin kafasını karıştıracak nitelikte. Özellikle çevreci kimliğindeki gençlere gaz sıkılması da seçim yapacak grubu etkileyecek nitelikte.


Engelliye tazyikli su

Olimpiyat Oyunları’nın ruhunda, “engelli” insanların da spor ve günlük yaşamın içine çekilmesi var. Ne var ki polisin salı günkü sert müdahalesinde, elinde Türk bayrağı olan tekerlekli sandalyeli bir eylemciye polis araçlarından tazyikli su sıkılması, tüm “paralimpik” sempatiyi bitirme noktasına getirdi. Her ne kadar polis “kazara su sıktık” gibi bir açıklama yapsa da, Tokyo ve Madrid’in engelli izleyiciler için yaptığı özel yatırımlar, İstanbul’un elini zayıflatacak gibi duruyor.


‘Siz görürsünüz'

İstanbul 2020’nin ülke içinde yıpranacağı konu ise iş dünyası ile bağlantılı. Gezi Parkı eylemlerine kapılarını açan Koç Grubu (Divan Otel, Amerikan Hastanesi vb.) ile Doğuş Grubu’na ait Garanti Bankası’nın genel müdürünün “Ben de çapulcuyum” lafı, hükümeti kızdırmış, hatta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, mitingler sırasında, örtülü olarak lafı “Siz görürsünüz”e getirmişti. 1 ay öncesine kadar 2 grubun olimpiyatlar için yaptığı milyon dolarlık yatırımları bir anda görmezden gelen hükümetin, bu tavrı ile öteki sponsorları da rahatsız ettiği biliniyor. Ayrıca Başbakan ve bakanların “faiz lobisi” lafı da, oyunlar için İstanbul’a sıcak para aktarmaya niyetli gibi gözüken uluslararası yatırımcıları korkutmuş durumda.


Ve Bakanlık

2020 Olimpiyat Oyunları’nın temmuz ayı başında Lozan’da yapılacak son tanıtım toplantısı öncesi Gençlik Spor Bakan Suat Kılıç’ın, “olimpiyat çalışmalarını” bırakıp mitinglerde hükümet sözcülüğüne soyunması zaten Ankara’dan “ağır aksak yürütülen” İstanbul 2020 çalışmalarını iyice sekteye uğrattı. Ülke dışı tanıtım için harcanan kaynaklarda da “kısıtlamaya” gidilmesi, Avrupa ve dünyada yaratılacak “lobi” faaliyetlerini şimdilik askıya almış durumda.

Gezi direnişi sırasındaki orantısız güç kullanımı, engelli yurttaşa sıkılan tazyikli su ve faiz lobisi lafları İstanbul 2020’yi vurabilir
\t \t

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Prag’da kasım ayı! 27 Kasım 2024
Trump, TFF, UEFA 22 Kasım 2024
Sorunları Atatürk’le! 20 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları