Yuval Noah Harari, ünlü tarih profesörü ve yazar. Sapiens ve Homo Deus kitaplarında insanlığın ilk evrelerinden, geleceğe yürüyüşünü anlatıyor. İyi bir başucu kitabı olarak gösterilen "21. yüzyıl için 21 ders"te ise yarınlara ilişkin mesajlar veriyor.

Gelelim koronavirüs Türkiye'sine. Her konuda karmaşa hakim. Maske meselesindeki belirsizlik bile kaotik ortamın habercisi. Hastalıkla boğuşan ülkelerin veri tablosu, "Maske takan daha az enfekte oluyor" diye bağırdığı halde lütfen karar alabildi merkezi erk!

Peki ya spor; yani futbol ne durumda? Açıkçası yol ayrımıdayız. Ya UEFA, FIFA ve bilimi önde tutan toplumların aldığı küresel kararı yöresel özelliklerimizle harmanlayacağız, ya da... Burada belki Spor Bakanlığı'nın önlemleri sorun çözücü olabilir ama spor ekonomisinin neredeyse dörtte üçünü yöneten TFF'nin ne yazık ki söküğünü dikemeyecek durumda! Karar alamıyor. Daha üzücüsü kasasında para, masasında proje yok. En basit kararı alırken bile Saray'a göre dümen kırma eğilimindeler. Allah'tan şu sıralar kısıtlı sokağa çıkma yasağı var, kimsenin aklına, "Ligler ne olacak" sorusu gelmiyor.

Ortam biraz yatıştığında futbol paydaşları birbirinin gırtlağına çökecek, "Lig tescil olsun, olmasın, yok hiç sayılmasın" diye! O yüzden Nihat Özdemir TFF'sinin yapacağı en aklı selim hareket, rekabetin üst seviyede olduğu İspanya, Fransa, Almanya, İngiltere, İtalya'nın alacağı kararların benzerini uygulamak. Zaten, bu ülkeler de FIFA ve UEFA'nın kararını bekliyor. Bu karar da büyük olasılıkla yaz sonunda ligin kalanının oynanması, olası hak kaybının sahada telafi edilmesi.

Geçenlerde Türk futbolunun yakın geçmişteki 3 filozof teknik direktöründen en kıdemlisi Mustafa Denizli, çoban ateşini yaktı. Bahadır Çokişler'in sorularını yanıtlayan Denizli,

"Sezonun son 8 haftası ile yeni sezon bir anlamda birleştirilebilir, çarşamba-pazar trafiği ile bu iş çözülür, kimsenin hakkı da ötekine geçmez. Zaten tüm dünya da böyle bir modelin peşinde" diyerek Infantino ve Ceferin'in henüz dillendiremediği kurtuluş reçetesini verdi. Büyük Mustafa, sadece tarih vermiyordu. "Yarının Türk futbolunda altyapı çok önemli, ona göre hesabınızı yapın" diyerek koronavirüs sonrası futbolun yol haritasını da gösteriyordu. Başucundaki kitabın en az 20- 30 safyasını okumadan uyuyamadığını bildiğimiz Denizli, Harari'nin 21. yüzyılda 21 ders eserine göz attı mı kestirmek güç ama yarının dünyası, "tek adam"ların vereceği kararları kaldıracak dayanıklılıkta olmayacak, ortak akıla gereksinim duyulacak!

O yüzden bilim insanlarının söylediklerini dikkate alarak, küresel düşünerek, birbirimize yardım elini uzatarak önce hayatta, sonra ayakta kalacağız. Günlük yaşamda da böyle, sanatta da sporda da!