TFF geçen hafta bir karara imza attı; maçlara sınırlı sayıda seyirci alınacak diye. Futbol dünyası da sevindi; öyle ya, paranın pul olduğu 2020 Türkiye’sinde tribünlerden gelecek para en azından rutin harcamaları karşılayacak, futbolculara da alacaklara "mahsuben" ödeme yapılabilecekti. Seyirci açıklamasının tamamı okununca kazın bacağının öyle olmadığı ortaya çıktı. TFF, sadece "localara" seyirci alınabileceğini duyuruyordu İtalya, Fransa ve Almanya'daki seyircili maç protokolünün aksine. Oysa Avrupa'nın majör ligleri ile UEFA ve FIFA, açık alan olarak tanımlanan tribünlere stat kapasitesinin yüzde 30'una kadar seyirci onayı veriyor. Klasik edebiyat tartışmalarını anımsattı Nihat Özdemir'in seyirci tercihi. Nasıl "Sanat için sanat"ı benimseyenlerle "Halk için sanatı" savunanlar kapışmış ve kazanan halkın yanında duran olmuştu, Özdemir de bu zümreye yatırım yaptı, halkı unuttu, günlük maç gelirini hiç düşünmedi! Ayrıca Hatay ve K.Paşa'nın statlarında loca olmadığını anımsatmak gerek TFF yöneticilerine! Çünkü locası olmayan ya da çok az sayıda locası bulunan kulüpler TFF yönetmeliğine göre maçın günlük işletme giderini bile karşılayamayacaklar. Diğer kulüplerde rekor G.Saray'ın; Doğu ve Batı tribünleri ağırlıklı olmak üzere 198 locaları var, yaklaşık 2 bin seyirci ediyor. F.Bahçe 64, Beşiktaş da 100'e yakın locaya sahip. Kayseri, Konya, Trabzon, G.Antep gibi kulüplerin de loca kapasitesi fena değil. Ancak, kulüplere soluk aldıracak gelir, tedbirlerle tribünlerin yüzde 30'unun seyirciye açılmasıdır. Açılmazsa ne olacağını ucundan gördük. G.Saray'da Feghouli ve Belhanda indirimi kabul etmeyip UEFA ve FIFA nezdinde girişimlere başladı, maaşları eksik yatmıştı hesaplarına; ki şu an Süper Lig'de düzenli maaş ödeyen 2-3 kulüp var. Şahsi servetini renk sevdası ve camiaya verdiği sözler uğruna F.Bahçe için harcayan Ali Koç Başkanlığındaki F.Bahçe ile şirket konumundaki K.Paşa'da ayın 30'unda paralar hesapta. Göztepe ile Sivas da gecikmeli de olsa maaşları ödüyor. Diğer kulüpler futbolcularına ciddi borçlu. G.Saray Fatih Terim'in, "Alacağımı bırakın futbolculara ağırlık verin" dediği halde, güç bela dönüyor kulüp. Keza Ahmet Nur Çebi göreve geldiği güden bu yana 30 milyon dolar kasa kolaylığı sağlamış Beşiktaş'a, en son annesine ait evi ipotek edip kredi çekti. Diğer camiaları saymıyorum çünkü önümüzdeki günlerde yabancı oyuncuların çoğu ihtarnameyi basıp bonservisini alacak ve gidecek. Nasılsa kalan bakiye FFP sayesinde en azından yabancılar için garanti para!

Peki niye böyle krize girdi futbol? İşte onu önce TFF'ye sormak gerek. "Naklen yayın ücretleri" konusunda niçin beIN Sports'un yakasına yapışmıyorsunuz diye. 2. soru olarak, "Gelen para Bankalar Birliği anlaşmasına gidiyor, bu şartlar biraz daha iyileştirilemez mi" sorulabilir. 3. soru ise 4 büyüklere; "Onca borcunuz varken, neyinize güvenip sağ beke bile 1-2 milyon Avro ödüyorsunuz?" Görüldüğü üzere deniz bitti Türk futbolunda!