Arif Kızılyalın

Doping ‘Gâvur uydurması’ mıdır?

21 Şubat 2017 Salı

Öncelikle şunu kabul edelim ki Spor Bakanı Sn. Akif Çağatay Kılıç, Müsteşar Faruk Özçelik ve Genel Müdür Mehmet Baykan, doping kullanımının kökünü kazımak için ellerini değil, bedenlerini taşın altına koymuş kişiler. Gerçekten de son 12-13 yılın tahribatını en alt seviyeye indirdiler. Sıfır tolerans uyguluyorlar. Öyle de olması gerekir, çünkü Sn. Kılıç, aynı zamanda WADA diye bilinen Dünya Anti-Doping Ajansı’nın yönetim kurulu üyesi.
Ne var ki, bazıları, Sayın Bakan’ın bu konudaki hassasiyetiyle WADA’daki makamının ağırlığını görmezden geliyor.
Örneğin, Aslı Çakır Alptekin kızımızın adı Ataköy’deki spor salonuna verilmişti 4 yıl önce, Ruhi Sarıalp’ler, Jerfi Fıratlı’lar dururken. Gerekçe de kızımızın Olimpiyat Şampiyonu olmasıydı. Hep beraber alkış tuttuk bu işe o günlerde. Ancak, kızımızın kanında (altın madalya kazandığı yarış sırasında- öncesinde) normal olmayan iniş çıkışlara rastlanınca altın madalyası iptal edildi. Önce ömür boyu men aldı, sonra cezası itiraflarla 4 yıla indirildi; yani Londra’daki olimpik zafer dünyaca yok sayıldı.
Gelgelelim, bu ceza Türkiye’de pek önemsenmişe benzemiyor. Çünkü, Ataköy’deki atletizm kompleksinin adı hâlâ ASLI ÇAKIR ALPTEKİN SPOR SALONU. Biraz araştırdım, acaba Aslı’nın adı oraya olimpiyat öncesi başarıları nedeniyle mi verilmiş diye; öyle bir şey de söz konusu değil! Hatta, Uluslararası Atletizm Federasyonu kızımızın olimpiyat öncesi kazandığı Avrupa Şampiyonluğu’nu da geçersiz kılmış. Yani Sayın Bakan’ın üyesi olduğu komitenin raporu doğrultusunda Aslı’ya doping cezası verilmişken bizim köhnemiş sistem olayı, ‘Gâvur uydurması’ olarak yorumlamış, ayıplı atletin salondaki adını sökmeye gerek bile duymamış...
Çok yazık. Benzeri suçtan madalyası geri alınan Süreyya Ayhan’ın heykeli Çankırı’da yıkılmışken, Aslı’nın isminin Türkiye’nin en modern salonunun girişinde durmasını kimseye, hele spora yeni başlayan çocuklara hiç anlatamayız. Onlara ‘doping yapmayın’ da diyemeyiz! Çünkü o çocuklar çıkar bize, “Baba, sen hâlâ eski Türkiye’de kalmışsın! Doping moping, koştu, şampiyon oldu, evini arabasını aldı, üstelik adı salona verildi, hem Türk’ün Türk’ten başka dostu yok” derse verecek yanıt bulamayız.
Konu dopingten açılmışken adını vermeyeceğim bir branşın başı önümüzdeki günlerde fena ağrıyacak. Çünkü, söz konusu branşın yurtdışı organizasyonda karşılaşmaya çıkan genç bir sporcumuzun (a) numunesi pozitif sinyal vermiş. İşin kötüsü, federasyonun yöneticileri bu durum bilindiği ve deklare edildiği halde genç sporcunun Türkiye’de müsabakaya çıkmasına göz yummuşlar; bu tür bir laf dolaşıyor teşkilat bünyesinde. İnşallah, asılsız “dedikodu”dur. Doğru ise hemen cezası kesilmelidir, yoksa işin ucu yine Sayın Bakan’ı rahatsız eder, benden söylemesi!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Prag’da kasım ayı! 27 Kasım 2024
Trump, TFF, UEFA 22 Kasım 2024
Sorunları Atatürk’le! 20 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları