Arif Kızılyalın

Cumhuriyet’in yakıcı manşetleri!

11 Nisan 2022 Pazartesi

10 Nisan Laiklik Günü’ydü. Bundan tam 94 yıl önce Türkiye Cumhuriyeti’nin kilit taşı yerine konulmuştu.

“Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin dini İslamdır” maddesini 1924 Anayasası’ndan çıkaran ulu önder Atatürk ve arkadaşları, aslında yurttaşa, bireysel özgürlüklerin anahtarını veriyordu.

Toplumca sahip çıktık mı?

Tartışılır!

Ama Cumhuriyet 10 Nisan 2022 tarihli sayısının manşetiyle, bir kez daha laikliğe sahip çıktı.

“Ya laiklik ya tarikatlar..” başlığı ve yazarımız Işık Kansu’nun gündeme getirdiği Diyanet Akademisi Yasası’nın iptali konusu, aslında Atatürk Türkiyesi’nin her alanda savunulması anlamını taşıyordu..

Biliyoruz ki bu manşet çoğunun canını yaktı. Tıpkı, Anayasa Mahkemesi’nin zorunlu din dersi kararına getirdiği çekince gibi.

Unutulmasın ki Cumhuriyet, dün olduğu gibi bugün ve yarın da laikliği, aydınlanmacılığı sonuna kadar savunacak..

Söz, Cumhuriyet manşetlerinden açılmışken, geçen haftanın başına dönelim.

Ekonomik krizin tavan yaptığı, kur korumalı mevduatın, yurttaşın sırtına nasıl yüklendiği haberleri havada uçuşurken farklı bir konuyu gündeme taşıdık:

“Orman yangınlarının perde arkası...”

Anımsarsınız, geçen yaz Ege ve Akdeniz bölgesinin ciğerlerini söndüren orman yangınlarını.

O günlerde, “yangındır”, “tedbirsizlik”, “fıtrat” vb. deyip geçti Türkiye. 

Oysa o facianın arkasından büyük bir rant çıktı. Tuncay Mollaveisoğlu, yanan, zarar gören ormanlık alandaki ağaçların, “yangından mal kaçırırcasına” hangi yabancı firmalara, hangi yandaş firmalarca pazarlandığını, Orman Bakanlığı’ndaki “yetkili”lerin nasıl sus pus olduğunu belgeledi.

TBMM çatısı altındaki muhalefet kanadı da işin üzerine gidiyordu ki Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bir gece yarısı operasyonuyla eski Bakan Bekir Pakdemirli’nin göreve getirdiği dört bakan yardımcısının görevine son verdi. Bir yandan Mollaveisoğlu’nun, “Bakanlıkta yangın” haberi, öte taraftan Mustafa Çakır’ın, görevden alınışların perde arkasını haberleştirmesi, Türkiye’de gündem yarattı. Yazı dizisinin son günündeki “Yangında 5’li çete izi” manşeti ise aslında Türkiye’de yangınların bile rastlantı olmadığının kanıtı gibiydi. Eğer cumhuriyet savcıları bu işin üzerine giderse belki de Türkiye’de “asrın soygunu” tüm gerçekleriyle ortaya çıkar.

***

Muhalefet demişken, Cumhuriyet’in Ankara kulislerini sallayan, daha doğrusu CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na “açıklama” yaptırtan da Selda Güneysu’nun, “Muhalefet adayını bekliyor..” haberiydi. Güneysu, muhalefet kanadının nabzını tuttu ve CHP-İYİ Parti genel merkezlerindeki, “İttifakın cumhurbaşkanı adayı artık ilan edilmeli..” serzenişini kamuoyuyla paylaştı. Bu haberin hemen ardından Kemal Kılıçdaroğlu, “Zamanı geldiğinde açıklanacak” demecini verdi; Ekrem İmamoğlu, “Adayım, genel başkanımdır” dedi, Mansur Yavaş da parti kurallarına göre hareket edileceğini söyledi. Sosyal medyanın gündeme getirdiği Haşim Kılıç adı da daha yankılanmadan tarihin tozlu raflarına kalktı...

***

Kadıköy’e külliye olur mu?

Olmaz.

Beşiktaş ilçesiyle birlikte, İstanbul’un en muhalif iki ilçesinden birine külliye yapmak ortamı germektir.

Ne var ki AKP’nin Kadıköylü meclis üyeleri, geçen hafta içinde üstelik yurttaşlara açık meclis toplantısında, Kadıköy’ün işlevsiz tren istasyonlarının nasıl paylaşıldığını açıkladılar. İddiaya göre Kızıltoprak’ı İçişleri Bakanlığı, Bostancı’yı Spor Bakanlığı almış, Göztepe de külliye yapılmak üzere Cumhurbaşkanlığı’na verilmişti. Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı’ndan tepki anında geldi ve Kadıköylünün bu çılgın projelere izin vermeyeceğini söyledi. İşin bir diğer üzücü tarafı ise Ulaştırma Bakanlığı’nın 5-6 istasyon için yaklaşık bir yıldır kamu kuruluşu olan belediyeye yanıt vermeyip bu çökme planını AKP kadrolarıyla paylaşmasıydı. 

***

Son olarak yazarımız M. Ali Güller’in yazısını sizle bir kez daha paylaşmak istiyorum. “Akar’ın Rusyasız Karadeniz girişimi” başlıklı yorumu, ilk bakıldığında Karadeniz’e kıyısı bulunan ülkelerin rutin bir güvenlik toplantısını irdeliyordu. Konu, Karadeniz’deki ulaşımı etkileyen mayın konusu ve güvenlikti. Ne var ki toplantıya katılan altı ülkeden beşi, Karadeniz ülkesiydi: Türkiye, Ukrayna, Gürcistan, Bulgaristan ve Romanya. Karadeniz’in büyük kıyı komşusu Rusya’nın olmadığı toplantıya Polonya’nın davet edilmesi ise yazının bamteliydi. Güller, “Akar’ın bu toplantısı, Ankara’nın Ukrayna ile Rusya arasında yürüttüğü diplomatik çözüm çabalarını gölgeler nitelikte. Zira toplantıda taraflardan biri var ama diğeri yok. Dolayısıyla taraflara tarafsız davranılmamış oldu” derken Polonya’nın da bulunduğu “Küçük Avrupa İttifakı”nı gündeme taşıdı.

Görüldüğü üzere Cumhuriyet, haberciliğin yanı sıra bölgedeki olası krizlerin de şimdiden işaretini veriyor.

Yeniden görüşmek dileğiyle.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump, TFF, UEFA 22 Kasım 2024
Sorunları Atatürk’le! 20 Kasım 2024
Forvet yok gol yok 17 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları