'Yine Haklı Çıktık'

29 Temmuz 2011 Cuma
\n

Başbakan Tayyip Erdoğan Azerbaycan ziyareti sırasında, Bakûda basın toplantısında, Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyanın özür dilemesi gerektiğini söylemiş.

\n

Erdoğanın tepkisi Sarkisyanın ülkesinin gençlerine şöyle seslenmesine karşı:

\n

Gençler siz şu anda Karabağı bizden teslim aldınız; biz ölüp gideceğiz, Ağrıyı da siz halledeceksiniz.

\n

Sarkisyanın Ağrı konusundaki hezeyanlarını ve bu konuda Erdoğanın sözlerini duyunca, geçmişteki tartışmaları düşündüm.

\n

Aradan çok geçmedi, olaylar hepimizin anılarında tazeliğini hâlâ koruyordur.

\n

Biliyorsunuz, 1994te sona eren Ermenistan-Azerbaycan savaşında Erivanın Dağlık Karabağı işgali üzerine, ABDden sonra Ermenistanı ilk tanıyan ülke olan Türkiye, önce 1993te bu ülke ile sınır kapılarını ve daha sonra da hava sahasını kapatmıştı.

\n

Ancak ABD ile AB, Erivanın bölgedeki yalnızlığını gidermek, onu Moskovanın etkisinden kurtarmak politikasını güderken Türkiyeye de komşusu ile ilişkilerini düzeltmesi, sınır kapılarını açması için baskı yapıyorlardı.

\n

Bu baskılar sonuç verdi. Önce Abdullah Gül 2008’de Türkiye-Ermenistan maçı için Erivana gitti, ardından Batılıların baskısı ve İsviçrenin arabuluculuğuyla 10 Ekim 2009da Zürihte Türkiye ile Ermenistana protokoller imzalatıldı.

\n

***

\n

O sırada ABD ve ABnin baskısıyla imzalatılan bu protokollere Türkiyeden bir avuç yazar ile muhalefetin sayıları az, ama etkileri küçümsenmez ağır topları Şükrü Elekdağ ile Onur Öymen dışında pek karşı çıkan olmadı.

\n

Protokollerin imzalanmasına karşı çıkanlar gerekçe olarak şu savları ileri sürüyorlardı:

\n

Türkiye Ermenistan ile sınır kapılarını Karadağ meselesi yüzünden kapatmıştır. Şimdi o konuda herhangi bir gelişme olmadan bunların açılması doğru değildir.

\n

Gerçi Başbakan, kardeş Azerbaycanı da derin düş kırıklığına uğratan protokollerin yürürlüğe girmesinin ancak ve ancak, Karabağ sorununun çözümüne bağlı olduğunu söylüyordu, ama protokol metninde böyle bir hüküm yer almıyordu.

\n

Nitekim Ermenistan Dışişleri Bakanı Nalbantyan da sınır kapılarının önkoşulsuz açılacağının altını özenle çiziyordu.

\n

Karabağ sorunu tek itiraz noktası değildi. Ayrıca Ermenistan 23 Ağustos 1990 tarihli Bağımsızlık Bildirgesinde Ağrı da aralarında olmak üzere, Anadolunun kimi bölgelerini Batı Ermenistan olarak ilan ediyordu.

\n

Bu durumda Türkiye, kendisini soykırımla suçlayan, tazminat hakkını saklı tutarken toprakları üzerinde hak talebini de resmen anayasal hükümde bir metin olarak kabul eden bir ülke ile yakın ilişkilere girmeden önce, sözünü ettiğimiz pürüzlerin giderilmesini istemeliydi.

\n

***

\n

Protokollerin, pürüzler giderilmeden apar topar imzalanmasına karşı çıkanlar, şartlar oluşunca, Türkiye Ermenistan ilişkilerinde düzelmeyi istemiyor da değillerdi.

\n

Buna rağmen AKPnin dış politika uzmanları!” ve liberaller tarafından bir kez daha ulusalcılıkla suçlandık.

\n

Bir ülkenin dış politikasında ulusal çıkarlarını kollamasını istemek nasıl bir suç ise!..

\n

Aradan çok geçmedi, sayılan sakıncalar teker teker ortaya çıktı.

\n

Yürürlüğe konmayacağı bilindiği halde imzalanan protokoller, Azerbaycan ile Türkiye arasında kaçınılmaz bir güven bunalımı yarattı.

\n

Ayrıca, Ermenistan anayasasına göre protokollerin yürürlüğe girişi için şart olan onayını verirken Ermenistan Anayasa Mahkemesi, Bağımsızlık Bildirgesine atıfta bulunarak, onayını Türkiye açısından kabulü imkânsız koşullara bağladı.

\n

Nihayet Sarkisyan, son demeciyle, Karabağı ilhak etmiş olan ülkesinin, Ağrıya da aynı gözle baktığını göstermiş oldu.

\n

Ve geçmişte, ulusalcılıkla suçlananların ne kadar haklı oldukları ortaya çıktı.

\n

İlhan Abi, zaman zaman yazılarında hep şunu söylerdi:

\n

Eyvah! Yine haklı çıktık.

\n

İlhan Abiyi yitireli bir yıl oldu. Hep birlikte ona seslenelim:

\n

Eyvah İlhan Abi! Yine haklı çıktık.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları