Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Tayyip hâlâ duruyor

11 Haziran 2015 Perşembe

Bilge bir dostum bir gün şu gözleminidile getirmişti: Bizde insanlar kursa yazılmış olmakla İngilizce öğrenme işi tamam sanırlar.
Haklıydı. İngilizce işi kursa yazılmakla çözülmüyor ama başlıyordu. Ondan sonra çalışmak, öğrenmek, sebat etmek ge
rekiyordu.
7 Haziran seçimlerinden sonra “diktatör gitti!” diye sevinç çığlıkları atanları gördükçe bilge dostum geliyor aklıma.
Zafer çığlıklarına karşın Tayyip hâlâ eski yerinde duruyor.
Siz bakmayın çok kısa bir süredir sesinin çıkmamasına! Tayyip Bey “Türkiye benim!” iddiasından asla vazgeçmez, her türlü çözümün önünü tıkayarak “bakın parlamanter sistem çözümsüzlük üretiyor” diyerek amacı bir kez daha başkancı sistemi getirmek olan erken seçime giden yolu denemeyi, hiçbir zaman saf dışı etmez.
Seçim sonuçları, halkın çoğunluğunun “Tayyibanizm”e karşı olduğunu kanıtlamıştır, ama Tayyip Bey yerli yerinde durmaktadır.
Bu satırlar yazılırken Tayyip Bey’in Deniz Baykal ile uzadıkça uzayan görüşmesi devam etmekteydi. 

***

Aslında, görüşmenin en merak edilen yönü, Tayyip Bey’in bunu hangi sıfatla yaptığıdır.
Acaba Erdoğan bu görüşmeyi, görev ve yetkilerinin sınırı anayasanın ve 104. maddesiyle çizilmiş olan tarafsız Cumhurbaşkanı olarak mı gerçekleştirmiştir, yoksa bütün seçim kampanyası sırasında dirençle sürdürdüğü AKP’nin fiili başı olarak mı?
Tayyip Bey’in kendi konumunu, kendi iradesi ve eylemiyle anayasal sınrları içine çekmesi beklenemez. Onun o sınırlar içine çekilmesi, bu görevle yükümlendirilmiş olan yeni parlamento aritmetiği tarafından sağlanacaktır.
Erdoğan Baykal görüşmesi henüz sona ermeden bile Tayyip Bey’in her türlü koalisyon olasılığına açık olduğu mesajını ilettiği belirtiliyordu.
Tabii söz konusu Tayyip Bey olunca, mesajı biraz ihtiyatla değerlendirmenin daha doğru olacağını tahmin edersiniz.
Tayyip Bey “görüyorsunuz parlamentarizm istikrarsızlık getiriyor, gösterdiğim yoldan saptınız mı, her şey tehlikeye giriyor” iletisini vereceği fırsatı kolay kolay saf dışı bırakmaz. O şimdi, yalnızca, halkın verdiği mesajı almayıp erken seçimi zorluyor görüntüsünün kendisine zarar vereceğini kavradığından bunu yapmıyormuş izlenimini yaratmaya uğraşıyor. Bu herkes tarafından kolayca görülecek bir gerçektir.

***

Doğrusu Erdoğan-Baykal görüşmesinden, elle tutulur bir sonuç beklemek hata olacaktır.
Çünkü, Tayyip Bey iddiasından ve anayasa dışı tutumundan vazgeçemez.
Aynı şekilde, CHP de Tayyip Bey’i yasal ve anayasal sınırları içine çekme ısrarından vazgeçemez, daha doğrusu vazgeçmemelidir. Aksi halde, büyük bir yanlış yapmış ve seçmenin sandıkta kendisine yüklediği görevi yerine getiremeyerek gelecek oylamada sandıkta erime sürecine girmiş olur.
Çünkü, CHP’nin 7 Haziran seçimini kendisi için anlamlı kılabilmesi ancak doğmuş olan rejimi Tayyiban tasallutundan kurtarma operasyonuna savsaklamadan, sorumluluk-tan kaçıyormuş izlenimi de doğurmadan girişmesiyle mümkün olabilecektir.
Unutmayalım! 7 Haziran seçiminin mesajı, “demokrasiyi Tayyiban tasallutundan kurtarın!”dı.
Seçimde bu mesaj verilmiştir ama kurtarma henüz sağlanmış değildir.
Tayyiban güçleri yerli yerlerinde durmaktadırlar.
Evet, erken seçim kaçamağının önünü tıkamak ama koalisyon ararken de Tayyiban’ı anayasal çizgisine çekmek ve demokrasiyi restore etmek misyonunu da unutmamak gerekir. İpe un sermek için bin dereden su getirmenin CHP’yi sandıkta zayıflamaktan alıkoyamayacağını, son seçimler de bir kez daha gösterdi.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları