Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Sözün Bittiği Yer (28.05.2011)

28 Mayıs 2011 Cumartesi
\n

Önceki gün Mine, her sabah oturup gazeteleri okuduğu köşesinde bir çığlık attı, sonra da elindeki cerideyi bana uzattı:

\n

- Bu kadar olmaz. Allahaşkına, al şunu oku!

\n

26 Mayıs tarihli Radikal gazetesinin 20. sayfasında Mesut Hasan Benlinin haberini gördüğüm anda sizinle paylaşmaya karar verdim.

\n

Paylaşacaktım paylaşmasına ama ne diyecektim?

\n

Sözün bittiği yerde ne söylenir? Ne söylenirse söylensin bir şey fark eder mi?

\n

Neyse gelelim olaya:

\n

Yoldan gelip geçenlerin Ankaranın bilinen semtlerinden Yüksel ve Konur sokaklarında nutuk atarken tanıdıkları, biraz durup bakınca, dengesinin bozulduğunu hemen anladıkları, Yaşar Öztemel eski bir avukat. Kendisi 12 Eylülde Dev-Yol davası kapsamında gözaltına alınmış, tutuklanmış, uzun yıllar içeride kalmış ve gördüğü ağır işkence yüzünden akli dengesini yitirmiş, dolayısıyla avukatlık da yapamaz hale gelmiş.

\n

Son zamanlarda Ankaralılar onu Konur ve Yüksel sokaklarının köşesinde, nutuk atarken veya yapılan eylemlere destek verirken görmekteydiler.

\n

Semtte sık olan eylemlere destek veren Yaşar Öztemel, 23 Mayıs Pazartesi, İzmirin Buca Belediyesine iş yapan bir taşeron firmada çalışırken sendikal faaliyeti yüzünden işten çıkarılan Batıgül Tunçun eylemine destek vermiş.

\n

***

\n

Polis, izinsiz olduğunu ileri sürdüğü gösteriyi dağıtırken, 15 kişiyi, bu meyanda semt sakinlerinin yakından tanıdığı Yaşar Öztemeli de nezarete almış.

\n

Öztemelin avukatı Duygu Demirel müvekkilinin gözaltına alınırken polis tarafından feci şekilde dövüldüğünü, şiddetin nezarethanede de sürdüğünü ve Öztemelin bütün bir akşam, elleri arkadan, Amerikantabir edilen biçimde kelepçeli olarak tutulduğunu (bunun ne kadar eza verici olduğunu yaşayanlar bilirler) ileri sürüyor ve ekliyor:

\n

- İşkence mağduru müvekkilim, üniforma görmeye dayanamıyor, dengesini yitiriyor.

\n

12 Eylül geçeli, Yaşar Öztemel hapisten çıkalı çeyrek yüzyıl olmuş.

\n

Ama 12 Eylülde gördüğü şiddet ve işkenceden akli dengesini yitiren Yaşar Öztemel hâlâ şiddete maruz kalmaya, dövülmeye devam ediyor.

\n

Sakın bu olaya bakıp da Türkiye cephesinde yeni bir şey yokdemeyin! Çünkü var.

\n

12 Eylül rejiminin baskısı, dayağı, işkencesi, üniformalıydı.

\n

Bugünün baskısı, dayağı, işkencesi, gözaltısı ve tutuklaması ise sivil.

\n

Bilmem Yaşar Öztemele sivil dayak ve işkence, üniformalıdan daha hafif gelmiş midir?

\n

Her neyse, yarım yüzyıldan fazla bir süre geçse de, askeri faşizm ile ileri demokrasiarasında baskının üniformalı veya sivil olmasından başka bir fark olmadığı ortada.

\n

***

\n

Yaşar Öztemel daha sonra gözaltındaki kimi sanıklarla birlikte toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefetten mahkemeye sevk ediliyor. Avukat Evrim Deniz Karatana savcı ve mahkeme hâkimine Öztemelin cezai ehliyeti olmadığını, raporu bulunduğunu söylüyor. O sırada nöbetçi olan, Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesi.

\n

Mahkeme, uyarıya karşın yedi şüpheli içinden bir tek Yaşar Öztemelin tutuklanmasına karar veriyor.

\n

Öztemelin avukatı Duygu Demirelin, müvekkilinin cezai ehliyeti bulunmamasına rağmen neden tutuklandığı sorusuna hâkim, tarihe geçecek şu yanıtını veriyor:

\n

- İçeride tedavi olsun diye tutukladım.

\n

Hukukumuzda tutuklama nedenleri CMKnin 100. maddesinde belirtilmiştir. Ne Türkiyede ne de çağdaş dünyanın herhangi bir ülkesinde, akli dengesizliklerin tedavisi için tutuklama diye bir sebep bulunmaktadır.

\n

Akli dengesini yitirenlere ortaçağda, içlerindeki şeytanı çıkarmak üzere işkence edilir, bunlar zaman zaman da içeri atılırlardı. Ama o uygulamalar ortaçağda kaldı.

\n

Çağdaş bir ülkede, böyle bir gerekçe ile tutuklamaya ilk kez bizde rastlanıyor. Değerli okurlar, bir yargıcın bu açıklaması üzerine, artık sözün bittiği noktaya vardığımızı belirtmekten başka söyleyecek bir şey bulamıyorum.

\n

Daha sonra bir üst mahkemeye yapılan itiraz ile tutukluluk halinin kaldırılmasına ve Yaşar Öztemelin serbest bırakılmasına karar verilmiş olması bile, bilmiyorum, durumun vahametini hafifletmeye yeter mi?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları