Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Sonu yine Cumhuriyettir (29.10.2019) (29.10.2019)

29 Ekim 2019 Salı

Bugün Cumhuriyetin 96. yıldönümü. Hepimize kutlu olsun! Bu 29 Ekim’de de, gün boyu törenler, geceleri fener alayları yapılacak.

Tabii, yasaklanmayıp izin verilen yerlerde.

“Bu da ne demek?” demeyin! Artık Atatürk ve Cumhuriyet yürüyüşlerine de izin verilmeyebiliyor. Nitekim, Nevşehir CHP İl Başkanlığı’nın 29 Ekim 2019 günü saat 14.00’te kentin ana caddesinde “Atatürk’e saygı ve Cumhuriyet yürüyüşü” için valiliğe yaptığı başvuruya olumsuz yanıt gelmiştir. Nevşehir Valiliği’nin 41836654-604- 1; ..10741 sayılı, 25.10.2019 tarihli yazısında, “Ülkemizin içinde bulunduğu hassas durumdan dolayı, milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla...” Cumhuriyet yürüyüşünün yapılmasının uygun görülmediği ama Nevşehir Hükümet Konağı önündeki Atatürk anıtına çelenk konulmasına izin verildiği belirtilmektedir.


***


Yazıyı birçok kez okudum ama yine de yalnız Türk bayrağının taşınacağı bir Atatürk’e saygı ve Cumhuriyet yürüyüşünün milli güvenlik ve kamu düzeni açısından nasıl bir sakınca oluşturacağını anlayamadım. Yine, Atatürk’ü ve Cumhuriyeti anmak amacıyla düzenlenen barışçı bir yürüyüşün başkalarının özgürlükleri açısından ne gibi bir sakınca taşıyabileceğini anlayabilmiş değilim. Keza, böyle bir yürüyüşten “hakları zarar görebilecek olan başkaları”nın kim veya kimler olabileceğini de kestiremedim.

Türkiye’de Atatürk’ü ve Cumhuriyeti anmak için Türk bayraklarıyla yürüyen kişiler nasıl bir suç tehdidi oluşturabilirler ki, o yürüyüşün özgürce yapılmasını sağlamakla görevli olan devlet, o görevini yerine getireceği yerde vatandaşın özgürlüğünü kısıtlamaktadır?

Nevşehir Valiliği’nin her makul vatandaşın aklını kurcalayabilecek olan bu sorulara yanıt vereceğini sanmıyorum.

Durum vahimdir. Nevşehir Valiliği, Nevşehir vilayeti sınırları içinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni temsil ettiğine göre Vali Yardımcısı Aydın Abak’ın imzasını taşıyan belge ile, bizzat Türkiye Cumhuriyeti Devleti, yurttaşının Cumhuriyet yürüyüşünü engellemektedir.

Sizce, Türkiye açısından hangisi daha vahimdir: Türkiye’ye karşı terör suçu işleyen “Mazlum Kobani” kod adlı teröriste Trump’ın general diye arka çıkması mı? Yoksa, T.C’nin Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk’ü anma yürüyüşünü engellemesi mi?

Sanmam ki 2019 Türkiyesi’nin gerçeklerini bilenler içinde, Nevşehir Valisi’nin Cumhuriyet yürüyüşünü yasaklama kararını Ankara’nın iradesine karşı verildiğine inananlar olsun.


***


Son zamanlarda AKP iktidarı katında Cumhuriyet ve Atatürk karşıtlığı, oldukça yaygınlaşmış bulunmaktadır.

Yalnız şimdiye dek bu savaşı göğsünü siper ederek en ön safta sürdüren Diyanet’ti, şimdi iş valilere kadar yaygınlaşmış görünüyor. Atatürk’ü, Cumhuriyeti unnutturmak, her vesile ile karalamak, Osmanlı’yı gerçekte olmadığı gibi sunarak, yüceltmek çabaları gerçekten herkesin dikkatini çekecek derecede arttı.

Aslında, bu girişimler arzulanan sonucun tam tersini veriyor. Halk Cumhuriyete de, Atatürk’e de, laikliğe de daha da sahip çıkıyor. Zaten bu değerlerin korunmaları da ancak, güvencelerinin halkın demokratik bilinci olması koşulunda mümkün olabilir.

Diyeceğim o ki Cumhuriyet karşıtlığında, kof Osmanlıcılıkta umar aramak boşunadır.

Unutmayalım! Osmanlı’nın da sonu Cumhuriyet olmuştur.

Bugün aydınlanmacı laik Cumhuriyetin ilanının 96. yıldönümü.

Hepimize kutlu olsun! 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları