Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kim Kazandı?
TSK’nin Genelkurmay Başkanı ve üç kuvvet komutanının istifası heyecan uyandırmakla birlikte kimseyi fazla da şaşırtmayan bir gelişme oldu.
\nTSK’nin 173 muvazzaf olmak üzere, 250 general, subay ve astsubayının tutuklu olarak cezaevlerinde bulunmasını, Genelkurmay Başkanı’nın veya herhangi bir kuvvet komutanının içine sindirememesinde şaşılacak ne var?
\nBu durumda, bu sorumluluğu paylaşmamak, bu oyunda yer almak istemeyenlerin demokratik haklarını kullanarak emekliliklerini talep etmelerini kim kınayabilir?
\nKimi haber kaynakları daha görev süresinin dolmasına iki yıl olan Org. Koşaner’in bu kararını birkaç ay önce vererek, emeklilikten sonra oturacağı lojmanı seçtiğini, kullanacağı arabasını da satın aldığını belirtmektedirler.
\nÖyle anlaşılıyor ki, emeklilik açıklamasında tutuklama kararlarını içine sindiremediğini de belirten Sayın Koşaner, Başbakan ve Cumhurbaşkanı ile son görüşmelerinden de sonuç alamayınca, sorumluluğu paylaşmayarak, emekliliğini istemeyi yeğlemiş, üç kuvvet komutanı da kendisini izlemişlerdir.
\nTabii bu gelişmeleri izlerken, özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin uygulamalarını ve bunlar üzerindeki siyasi iktidar denetimini de gözden uzak tutmamak gerekir. Aksi takdirde, sağlıklı bir sonuca varmak mümkün olamayacaktır.
\nKomutanların bu sorumluluğa ortak olmamak için demokratik haklarını kullanmış olmalarının, ileride onların da tutuklanmayacakları anlamını taşımadığını bilmek için de herhalde kâhin olmaya gerek yoktur.
\n***
\nTürkiye’de laik cumhuriyetin algısını ve yapısını değiştirmek isteyenlerin, onun kurumlarını da teker teker ortadan kaldırmalarında şaşılacak bir yön yoktur.
\nLaik cumhuriyet hedef tahtasına konunca, onun ordusunun da aynı yerde olması doğal.
\nİrtica tehdit olmaktan çıkınca, doğaldır ki, onun yerini irtica ile mücadele alacaktır.
\nBunlar şaşırtıcı değildir.
\nSon zamanlarda egemen olan politikanın “PKK ile barış, TSK ile savaş”a dönüşmüş olmasının PKK ile yandaşlarını sevindirmesi, kendilerini PKK’den ayırmadıklarını söyleyenlerin bu gelişmeler karşısındaki memnuniyetlerini gizlemeye bile ihtiyaç duymamaları da kimseyi yadırgatmıyor.
\nİkinci Cumhuriyetçilerin de sevinçlerini doğal karşılamak gerekir.
\nBurada yadırganacak tek şey, bütün bu gelişmelerin demokrasiyi güçlendirdiğini ileri sürenler olmuştur.
\nTürkiye her geçen gün biraz daha sivil demokrasiye doğru gitseydi, o zaman bu görüşlere itibar etmek mümkün olabilirdi. Ama herkesin gördüğü gibi her geçen gün biraz daha sivil diktaya doğru gittiğimize göre, ortada demokrasiye yöneliş olarak nitelenebilecek bir durum yok.
\n***
\nPeki bu son mücadeleden kim kazançlı çıktı?
\nBu sorunun yanıtı olaya nereden baktığınıza göre değişir.
\nBurada asıl önemli olan Türkiye’nin kazançlı çıkıp çıkmadığıdır.
\nBu sorunun yanıtı açıktır:
\nTürkiye kazançlı değil, zararlı çıkmıştır. Çünkü şöyle bir altın kural vardır:
\n“Hiçbir ordu ulusu ile, hiçbir ulus ordusu ile savaşından galip çıkamaz; her iki halde de, her ikisi de kaybeder.”
\nBunun çok çeşitli örnekleri vardır.
\nNitekim 14 Temmuz günü bu köşedeki “5. Ordu ve Bir Kitap” adlı yazıda yeni yayımlanmış bir eserden örnek verilmiştir.
\n1892-97 yılları arasında Bahriye Nazırı ve Akdeniz Donanması Baş Amirali Hasan Rami Paşa hatıratında, 1897 yılında Osmanlı donanmasının üç Yunan gemisi karşısında nasıl gülünç ve acınacak duruma düştüğünü anlatıyor.
\nBu durumun nedeni Abdülhamit’in, donanmayı Abdülaziz’in halledilmesinde baş sorumlu olarak görmesi, gemileri Haliç’te paslandırırken, personeli de atalet içinde çürüterek intikam alma yolunu tutmasıdır.
\nAbdülhamit, kendince donanmadan intikamını almıştı.
\nAma kim kazanmıştı?
\nAbdülhamit mi, imparatorluk mu, halk mı, demokrasi mi, yoksa Yunanlılar mı?
\nOsmanlı donanmasının Haliç’ten zor çıkıp, Yeşilköy önünde nasıl karaya oturduğunu anlatan bu trajikomik kitabı okuyun! İçinde bugün için alınacak çok ders var.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Avrasya tüneli trafiğe kapatıldı!
- İtirafçı Nevzat Bahtiyar'dan sürpriz hamle geldi
- Nasuh Mahruki'nin tutuklanma gerekçesi belli oldu!
- Elektronik kelepçeyi kırıp cinayet işledi
- Cem Garipoğlu soruşturmasında karar!
- Beşiktaş'tan Talisca açıklaması: 'Karar verilmiştir'
- Albaya verilen ceza belli oldu!
- Kaynanasını hiçbir zaman sevemeyen 4 kadın burcu
- MSB açıklamasında 'Erdoğan' ayrıntısı
- Teğmenlerin avukatlarından açıklama geldi!