Kafayı Netleştirmek

19 Ağustos 2011 Cuma
\n

\n

CHP Genel Başkanının her sözünde hikmet arayanlardan değilim.

\n

Ama Kılıçdaroğlunun bu defa, destek vaat ederken, yaptığı şu uyarı yerindedir:

\n

- Desteğe hazırız, ama önce kafanızı netleştirin!

\n

CHP dahil herkes için geçerlidir bu uyarı. Evet, herkes kafasını netleştirmelidir.

\n

Önce şu gerçeği bilmemiz gerekir:

\n

Tek taraflı iradeyle barış olmaz, bunun için tüm tarafların iradesi gerekmektedir.

\n

İkinci koşul, şiddetten yarar sağlayamayacaklarını bütün tarafların anlamalarıdır.

\n

Demek ki, tek yanlı barış çığıran türküler, barışı getirmiyor. Karşısındakiler terörü kullandıkça, ondan yarar umdukça, devlete dönüp,Barıştan mı savaştan mı yanasın?demek bir anlam taşımıyor.

\n

Terör can almayı sürdürdükçe devletin bunun üzerine güç ile gitmesi zorunlu.

\n

Devletin son olayda verdiği karşılık doğrudur, başka deyişle kaçınılmazdır. Yani 10 evladının şehit edilmesi karşısında devlet, ben barışı istiyorum, sen öldürsen de yanıt vermeyeceğimmi diyecekti?

\n

Teröre karşı sindirici önlemler, gevşetilmeden sürdürülmelidir.

\n

Ancak burada da kafayı netleştirmek gerek:

\n

Yalnızca PKK terörüne karşı sindirici güç, onu başarsa bile, Kürt sorununu çözmez.

\n

***

\n

Kürt sorununun çözüm yoluna girmesi, terörü tümüyle ortadan kaldırmaz ama marjinalleştirir.

\n

Bu sonuç sağlanmadan, Türkiyenin hiçbir yerinde demokrasi sorunu da çözülmez.

\n

Yine aynı şekilde, Türkiyenin herhangi bir bölgesinde demokratik rejimin yürümesinin önkoşulu olan Kürt sorununun nihai çözümü ancak demokratik yöntemlerle olur.

\n

Bunun için yapılması gereken bir yandan terör ile mücadele ederken, siyasi olarak da, Kürt sorununun çözümü platformunu güçlendirmektir.

\n

Son çeyrek yüzyılda önemli ölçüde mesafe alınmış, bunlar ama yeterli olamamıştır, çünkü politikalar bütüncü olamamış, perakendeci kalmıştır.

\n

Kuruluşunun onuncu yılını kutlamış iktidarda dokuzuncu yılını tamamlamış, Kürtlerden yoğun oy almış olan AKPnin yeterli bir Kürt politikası yoktur.

\n

Kürtler ile Müslüman kardeşliği tabanından yola çıkacak olan Şeyh Sait formüllü politikalar, içinde bulunduğumuz çağda bu sorunu çözmeye yetmez.

\n

Başta iktidardaki parti olmak üzere, Türkiyenin bugünü ve geleceği konusunda söz sahibi olmaya aday bütün partilerin bir Kürt politikaları olması zorunludur.

\n

***

\n

Konunun en hassas noktalarından biri de partilerin hiçbirinin bu konuda dört başı mamur bir politikası olmaması ve hiçbirinin bütüncü öneriler ileri sürememesidir.

\n

Durum sürüncemede bırakılarak Türkiyenin geleceğe taşınması mümkün değildir.

\n

Kürt sorununun çözümsüzlüğüyle AKPyi yıpratma taktiği akıllılık değil, aptallıktır.

\n

Kürt konusu çözülmediği takdirde, iktidar ile birlikte demokrasi de altında kalır.

\n

Kürt sorununun çözümü, talep eden taraf - veren taraf şeklinde isteyen ve lütfeden ikili ayrımı üzerinden çözülmez.

\n

Sorunun çözümü Kürt kimliğini yadsımayan, ötekileştirmeyen, demokratik çözüm çerçevesinde sağlanabilir. (Tabii eğer birlikte yaşama iradesi hâlâ varsa...)

\n

Birlikte yaşama iradesi yoksa, federasyon bir ara çözüm değildir. Dünyadaki örnekler hiçbir etnik federasyonun yaşama şansı olmadığını, eninde sonunda ayrılığa vardığını göstermiştir.

\n

Özetlemek gerekirse, barışın önünü açmak iki yönlü politikayla mümkündür. Teröre, şiddet ile bir şey elde edemeyeceğini, alanda gösterip, umudunu kırarken, siyasal barışçıl çözümün önünü açarak, politikayı özendirici ortamı da yaratmak gerekir.

\n

Birbirlerine zıt gibi görünen bu iki tutum aslında iyi yürütüldüğü takdirde birbirlerini tamamlayıcı ve çözüm getirici bir bütünü oluşturabilir.

\n

Yeter ki, her alanda ciddi tutarlı, yaratıcı bir politika oluşturulsun.

\n

Eksik olan budur, bu eksikliğin giderilmesi için de önce kafalar netleştirilmelidir.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları