Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

'Hele Şu Ramazan Bitsin!'

18 Ağustos 2011 Perşembe
\n\n\n

Şu mübarek ramazan ayında, maalesef yavrularımız şehit ediliyor. Bu bölücü terör örgütüne karşı bu mübarek ay vesilesiyle sabırla devam ediyoruz. Artık bıçak kemiğe dayanmıştır, diyorum. Ama ramazandan sonra barışın miladı, bu barış ayıyla dayanışma ayıyla birlikte çok farklı olacak.

\n

Yukarıdaki sözler herhangi bir kimseye değil, Başbakan Tayyip Erdoğana ait.

\n

Okuduğum zaman o kadar şaşırdım ki, acaba yanlış mı gördüm diye bir daha baktım.

\n

Lütfen siz de bakın! Ve Allahaşkına bana söyleyin!

\n

Ben buradan özetle şu sonucu çıkarıyorum:

\n

- Maalesef yavrularımız şehit ediliyor. Ramazan dolayısıyla sabrediyoruz. Ramazan bir geçsin görürler!

\n

Ben mi yanlış anlıyorum? Yoksa siz de aynı sonucu mu çıkarıyorsunuz?

\n

Son günlerde tırmanan terör korkunç boyutlara ulaştı, dün de sekiz kişinin canını aldı.

\n

Şimdi buna karşı, ramazan falan diyerek sabredilebilir mi?

\n

Evlatlarımız şehit ediliyor efendiler! Bunun karşısında sabır olmaz, bunun karşısında ramazan geçsin de o zaman görürsünüz olmaz.

\n

Buna karşı ne yapacaksan, bir an bile kaybetmeden yapmalısın.

\n

Ramazan bittikten sonra ne yapacaksan, bitmesini beklemeden şimdiden yap da kan dinsin!

\n

***

\n

Bu hele ramazan bir geçsin desöylemi bana Nasrettin Hocanın heybe hikâyesini anımsatıyor.

\n

Efendim, Hoca gittiği misafirlikte, heybesi kaybolunca etrafı velveleye vermiş:

\n

- Bulun benim heybeyi yoksa ben ne yapacağımı bilirim haaa!

\n

Aramışlar taramışlar, sonunda Hocanın heybesini bulmuşlar. Bulmuşlar bulmasına, vermişler kendisine vermesine ama, yine de dayanamayıp sormuşlar:

\n

- Hoca neyse heybeni bulduk, ama merak ediyoruz, bulamasaydık ne yapacaktın?

\n

- Hiç demiş hoca, ne olacak, eski bir kilimim vardı onu heybe yapacaktım.

\n

Şimdi bir ülkeyi yönetme mevkisinde olan kişi ramazandan sonra yapacak bir şeyi varsa, onu şimdiden, hemen yapmalıdır.

\n

AKP kuruluşunun onuncu yılını idrak etti. İktidarda dokuz yılını doldurdu. Birçok alanda Türkiyeyi değiştirdi. (İyi ya da kötü onu tartışmıyoruz.)

\n

Şimdi böyle bir kuruluşun, Türkiyenin karşı karşıya bulunduğu Kürt sorunu konusunda bir görüşü, bir çözüm önerisi olmalıdır.

\n

Unutmayalım ki, AKP ayrıca Kürt tabanından geniş çapta oy alan bir partidir. Demek ki, Kürtler ile arasında belirli bir empati de vardır.

\n

Ama bütün bunlara karşın AKPnin gerçekten bir Kürt politikası yoktur.

\n

***

\n

Kimseye haksızlık etmeyelim. Çözümü kolay bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu söylemiyoruz. Terörsüz geçen yılların heba edilmesi sonucunda bugün çözüm daha da güçleşmiş durumdadır.

\n

Ayrıca, sorunun Kürtlerin mutabakatı alınmadan çözülmeyeceğinin bunca yıl sonra anlaşılmış olması çok önemli bir kazançtır. Ama şimdi de başka bir sorunla karşı karşıya bulunmaktayız. O da hem Kürtlerin hem de Türklerin üzerinde mutabık kalacakları bir çözüme ulaşmaktır.

\n

BDPnin her çıkışının kamuoyu ve siyasi kadrolarda yarattığı tepkiler, bu konuda uzlaşmanın kolay olmayacağını göstermektedir.

\n

Doğrusu her iki tarafta da aklın, sağduyunun sesini dinlemeye çalışanlar olmasına karşın, aşırı bağnaz, şoven unsurlar da hâlâ etkilerini sürdürmektedirler.

\n

Böyle bir ortamda, hem iki tarafın birlikte yaşama iradesini soldurmayacak, hem de her ikisinin de mutabık kalacakları bir çözüme varmak çok kolay değil.

\n

Bunun yolu karşılıklı empati, özgürlük, demokrasi ve şovenizmi kabartmadan tartışma yöntemi olmalıdır.

\n

Ama bütün bunlar yapılırken, elde silah dövüşen terör örgütüne karşı polisiye mücadele de tavsatılmaz.

\n

Bu mücadele de, hele bir ramazan geçsin de görürsünüzzihniyetiyle yürütülemez.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları