Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Hain toplumu

13 Kasım 2016 Pazar

Eski MİT Müsteşarı Emre Taner, TBMM FETÖ ve 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nda verdiği ifadede, Oslo sürecinin ihanet olmadığını söyleyip eklemiş:
- Biz Oslo sürecine, yabancılar Kürt meselesini oyuncak yapmasın diye girdik.
Emre Taner, bütün yabancı servislerin PKK ile iç içe olduklarını bir uluslararası konferans gerçekleştirmek istediklerini, Oslo sürecinin bunu engellemek için başlatıldığını söylemiş.
Emre Taner’in bu görüşüne katılıyorum. Evet Oslo süreci ihanet değildir.
Evet Kürt sorununun barış içinde, demokrasi çerçevesinde çözülmesini istiyorsanız, tabii ki, müzakere edeceksiniz. Bütün dünya da öyle yapıyor.
Barış için müzakere etmek ihanet olmadığına göre, Oslo süreci de ihanet değildir. AMA...
Ama bir ülkede, seçilmiş, sivil Kürt siyasileri, tutuklamak yerine, onları barışçı siyasi seçenek olmaya sevk etmenin daha doğru olduğunu ileri sürenleri ihanet ile suçlarsanız, bu suçlamadan yola çıkarak, iktidarın bütün olanaklarını kullanıp iktidar gibi düşünmeyenleri susturmak yolunu tutarsanız, o zaman, terör örgütü ile görüşmenin ihanet olduğu suçlaması karşısında da çaresiz kalırsınız.

***

Tutarlı olmak istiyorsanız, Oslo sürecinin ihanet olmadığını söylerken, sivil Kürt siyasetçilerin tutuklanmalarına karşı çıkmanın da ihanet olmadığını söylemek zorundasınız.
Evet Oslo süreci ihanet değildir ama “Oslo süreci ihanet değildir ama seçilmiş HDP’ye fırsat tanıyın demek ihanettir” buyurmak ihanettir.
İhanet kavramı, baskı rejimlerinde her kilidi açacağına inanılan, aslında ise demokrasi ve özgürlükler kapısını kilitli tutmaktan başka işe yaramayan güya sihirli bir maymuncuktur.
İhanet suçlamasının yaygın olduğu, sıkça kullanıldığı ülkelerde, düşünce özgürlüğü de olmaz, demokratik sivil çözümler de.
Sağlıklı toplumlarda ihanet gelişigüzel kullanılır bir kavram değildir. Sağlıklı toplumlarda ihanete yer yoktur.
Ya bizde nasıldır? Bizde gücü elinde tutan ne yaparsa yapsın, ihanet olmaz, gücü elinde tutanın toplumsal, ulusal çıkarlara aykırı, demokrasiye ters davranışlarının kendisi gibi, onların desteklenmesi de ihanet değildir, bu tür toplumlarda iktidarın düşündüğü gibi düşünmeyen, iktidarın istediğini söylemeyen haindir.
Herkesin uluorta ihanetle suçlanabildiği toplumda, herkes bilmelidir ki, bugün ihanet suçlaması yapanlar da dahil olmak üzere, herkes, her an, ihanetle suçlanıp hainlikle damgalanmak içeri tıkılmak tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Orada amentü şudur:
İhanet herkesin başında, kimbilir, nerede, nasıl, kaç yaşında ?
Bu gerçeği şu şekilde de ifade edebilirsiniz:
- Her fani ihaneti tadacaktır.

***

Kendi gibi düşünmeyen herkesin rahatça ihanetle suçlandığı toplumlar “hain toplumları”dır.
Hain toplumları herkesin kolayca hain olma imkânının olduğu toplumlardır.
Hain toplumlarında aslolan ihanettir.
Hain toplumlarında, hainlik konusunda herkesin sırası gelecektir.
Hain toplumlarında hainsiz dönem ve mekân olamaz, mutlaka her zaman her yerde nöbetçi hainler olacaktır.
Hain toplumlarında, ihanetle suçlayan ile ihanetle suçlanan arasında fazla bir fark yoktur ve saflardan birinde veya öbüründe bulunmak tümüyle rastlantısaldır.
Hain toplumlarında haykırarak söylenen şudur:
- Ey yurttaş hainim diye yerinme, hain değilim diye üzülme! Sabret senin de sıran gelecektir!.
Hain toplumlarında, dünün hain diye suçlayanları, yarının hainleridirler.
FETÖ’lülerin hali bu durumun en çarpıcı örneğidir.
Bu toplumlarda hain olmamak için, yasak ilan edilmiş olanları yapmamanın da bir anlamı yoktur.
Çünkü bu toplumlarda yasak olan ile serbest olan hiçbir ölçüte tabi olmadan kolayca yer değiştirebilir.
Hain toplumlarında zalim, hem zalimdir hem mazlum, mazlum, hem mazlumdur hem zalim.
Hain toplumu insanlığa en büyük ihanettir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları