Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bir aldatma aracı olarak basın
Sevgili, Galatasaraylıların kendi liselerinin mezunu değerli gazeteci yazar Kadri Gürsel’in Milliyet’te işine son verilmesi üzerine yayımladıkları bildiriye, Galatasaraylılar Derneği Başkanı Polat Bengiserp, eski başkanlardan Hayri Kozak, İrfan Aktar, Cengiz Nayır’dan başka hepimizin ağabeyi çok değerli, Sevgili Can Kıraç’ın yanı sıra, birçok değerli kişinin imza koyması, hem bu yazılarını, TV programlarını büyük beğeni ile izlediğim, kardeşim ile gösterilen dayanışma hem de Galatasaray camiasının kadirşinaslığı açısından beni çok sevindirdi. Hemen belirteyim ki, bildiride “çok değerli gazeteci, düşün adamı ve güzel insan” olarak nitelenen Kadri Gürsel ile bu dayanışma salt okuldaşlığın değil, ama aynı zamanda bu kardeşimin bir kısmına tanık olduğum müstesna vasıflarının ürünüdür. Yoksa geçen yılki pilavda yaşadığımız olay bu camianın, davranışlara ve kişilere nasıl eleştirel yaklaştığını, sözünü sakınmaz olduğunu kanıtlamıştı.
Evet geçen pilavda, okul binasının sol kanadında ikinci kattan aşağı sarkıtılan koca bir bezin üstünde, iktidar ile yakınlığı yağcılık sınırlarını çoktan aşmış, iki çok ünlü Galatasaraylı gazetecinin resimleri ve yanında da şu ibare vardı: “Sorarlarsa bizden değildir, dersiniz.”
***
Kendisinden daha genç olan Tolga Tanış ile birlikte Galatasaray Lisesi’nin son yıllarda yetiştirdiği iki iftihar edilecek gazeteciden biri olan Kadri Gürsel’in işine, attığı şu tweet yüzünden son verilmiş. “Yabancı liderlerin Türkiye’deki IŞİD terörünün bir numaralı sebebini oluşturan kişiyi arayıp Suruç için başsağlığı dilemeleri utanç verici.”
Birçok kişinin içinden geçen bu kadar veciz, ancak böyle ifade edilebilirdi.
Ama bu sözler, Kadri Gürsel’in gazetesinden kovulmasına neden oldu.
Eskiden doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlardı.
Şimdi bu dokuz köye Kadri Gürsel ile birlikte bir de Milliyet dahil oldu.
Üzülerek söyleyeyim ki, bunlara bir de son anda, kadim dostum Yalçın Doğan’ın işine son veren Hürriyet katıldı.
Kadri Gürsel’in tweet’ine, Yalçın Doğan’ın son yazılarına bir bak! Bu işten çıkarmaların ardında hangi gücün ya da kimin bulunduğunu kolayca anlarsın.
***
Demokrasi, toplumun kendi için en doğru olanı seçme yetisi olduğu varsayımına dayanır. Bunun gerçek olabilmesi için ise her şeyden önce halkın ne olup bittiğinden haberdar olması gerekmektedir.
İşte gerçekler konusundaki bu aydınlatıcı işlevi dolayısıyla basın, demokrasilerde “dördüncü güç” olarak kabul edilir.
Ülkemizde ise basın büyük ölçüde, iktidarın, daha doğrusu tek kişinin elindedir.
Sistemimizde basın aydınlatma değil, aldatma aracı işlevini görmektedir.
Olanı olmamış, olmayanı olmuş kılmak herhangi bir faninin elinde değil sanırdık.
Oysa bizde basın bütün bunları mucizevi şekilde başarıyor.
Bana sorarsan, çağımızın bütün diktatörlerinin bizimkinin en kıskandıkları şeyi, işte bir aldatma aracı olarak kullandığı bu basındır derim.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- MSB'den açıklama geldi
- İki jandarmanın davası görüldü
- Hakim, savcı eşini Ağır Ceza Başkanı’yla yakaladı
- İşte en yakın deprem riski olan yerler!
- Bu zamdan 10 milyon yurttaş etkilenecek
- İşte 500 bin liranın aylık getirisi!
- İmamoğlu'ndan Bakan Tekin'e sert tepki
- Teğmenleri değil yargıçları konuşalım
- DEM Parti’den açıklama!
- CHP'li isimden Cevizoğlu'nun sözlerine tepki