Bahçeli'yi Göndermek

24 Mayıs 2011 Salı
\n

12 Haziran 2011 seçimlerinin ertesinde oluşacak parlamento aritmetiğini, kaset savaşlarının sonucu şantajcıların hüneri ve etkinliği belirleyecek.

\n

Kimse hayal görmesin! Leninin deyişiyle Siyaset Neva Porspectte (bir zamanlar adı Leningrad olan St. Petersburgun ana piyasa caddesi) gezmeye benzemez, gırtlağına kadar çamura batarsın siyasette.

\n

Siyaset çamurunun en yoğun, en bulaşıcı, en mülevves olduğu zamanlar seçim dönemleridir. O dönemlerde ihanet sadakatten, döneklik dürüstlükten daha fazla görünür ortalıkta.

\n

Ama yine de az seçim döneminde, şu son yıllarda yaşadıklarımızda tanıklık ettiğimiz mülevveslikler dökülmüştür ortaya.

\n

Kaset skandalı, devletin ve yargının eli böğründe seyirci kalmasıyla sürüp gidiyor.

\n

Kimileri, olaya bizim gibi umarsızlık tanısı koymuyorlar. Onlara göre, devletin (hem de birden fazla devletin) bizzat dahli vardır komploda, şantaj görüntülerinin yayımladığı siteleri kapatmayıp seyirci kalan yargı da düpedüz suç ortağıdır.

\n

Böyle bir yargıya varacak kadar ileri gidemiyorum.

\n

Ama bu görüşü ileri süren çevrelerin ileri sürdükleri gibi, oyunun iğrenç olduğu savına katılıyorum.

\n

Bu iğrenç oyun nereye kadar sürecek?

\n

Vekillik yarışının galiplerini belirleyecek olan asil lerin izin verdiği yere kadar.

\n

***

\n

Üç gündür yapmakta olduğum seçim gezisi çerçevesinde, İznik Gölü kıyısında Boyalıcada bir benzincinin yanında tarım alet edevatı satan bir dükkânın önünde, oradan insanlarla toplanmışız. Aralarında iş için Bursadan gelenler de var... Son yıllarda politikanın en iyi beceriklilik gösterdiği çabanın ne olduğunu kısa zamanda kolaylıkla anlamak mümkün.

\n

Maşallah, kimsenin hiçbir konuda kimseye güveni kalmamış, kimi yargıdan şekvacı, kimi TÜBİTAKtan, kimi eski politikacılardan, hemen hemen herkes aynı suçlamayı yapıyor:

\n

- Bizi kandırıyorlar, hiç utanmıyorlar...

\n

- Kusura bakmayın ama diyorum; suçlanacak olanlar kandıranlar değil, kananlar, yani onlar değil biziz.

\n

Hepimiz kandıranı değil, kananı suçlama konusunda mutabık kalıyoruz.

\n

Öyle ya, biz izin vermesek kimse bizi kandıramaz, biz izin vermesek kimse seçimi iğrenç kaset görüntüleriyle ifsat edemez.

\n

Ama kasetlerin etkisine gelince, görüşler değişiyor, kimi bu oyuna itibar etmemek gerektiğini söylerken kimi de kasetlerin içeriğini tartışmaya başlıyor.

\n

Zaten kasetlerin içeriğini tartışmaya başladığmız anda, şantajcının oyunu tutmuş, maksat hasıl olmuş demektir.

\n

***

\n

Herkesin merak ettiği konu, olayın arkasında kimin olduğu. Bu merak beni şaşırtıyor. Çünkü, önceki gün bu köşede belirtildiği gibi, bunu bulmak öylesine kolay ki!.. Evet MHPyi barajın altında bırakmaktan kendisi için yarar uman kim ise olayın ardındaki güç de odur.

\n

Burada daha ileri giderek bu gücün kim olduğunu adıyla sanıyla belirtmeyi artık okurların ferasetine hakaret addederim.

\n

Bu oyun, seyirci yuttuğu ölçüde tutar.

\n

Oyunun bozulması ancak, halkın bu politikaya tepki göstermesiyle mümkündür.

\n

Peki oyun ne zaman istenen sonucu verir, ya da ne zaman MHP şantaj kasetleri yoluyla baraj altında kalır?

\n

Geçen gün, politikaya bilim penceresinden bakan değerli bir aday ile konuşuyorduk.

\n

Onun bu konudaki görüşü gayet açık ve netti:

\n

- Oyun ters tepebilir, herhalde tutması güçtür, meğer ki şantaj kasetleri Sayın Bahçeliye kadar uzansın. Onun da mümkün olduğunu sanmıyorum.

\n

Evet, Bahçeliyi göndermektir amaç.

\n

Çünkü Bahçeli gitmedikçe, MHPnin baraj altında kalması güçtür.

\n

Oyun bütün netliği ve açıklığıyla ortada.

\n

Eğer tutarsa, suçu, şantajı yapanlarda veya kasetlere konu olanlarda değil, kendimizde aramak zorundayız.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları