Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

‘23 Nisan’ iptali

14 Nisan 2016 Perşembe

TBMM’nin 96. kuruluş yıldönümü olan 23 Nisan 2016 günkü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları bu yıl “yavaşlatılacak!”mış. O gün Meclis Genel Kurulu’nda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da katılacağı özel oturumdan sonra akşam yapılması gereken resepsiyon iptal edilecekmiş. Kararın, TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın
“‘Bölgede’ terör ile mücadele sürerken her gün gelen şehit haberleri nedeniyle resepsiyonun yapılmaması yönünde görüş bildirmesi üzerine” alındığı belirtiliyor. Bilindiği gibi, AKP iktidarı Cumhuriyetin simge günlerini, yapılan anma törenlerini her fırsatta, birer bahane bularak iptal etmeyi âdet haline getirmiştir.
Bu yıl da yapılmakta olan odur.
Gerçekten de her gün bunca şehit haberi gelirken Sayın Kahraman, TBMM çatısı altında, dışarıdan gelen dinleyicilere açık, alkışlı, cümbüşlü, şenlikli parti Meclis grup toplantılarında bir beis görmüyor, her türlü kutlama ve şenlik yapılıyor da, teorik olarak, milli iradenin tecelli yeri olan Meclis’in açılışının 96. yılında bu olayı anmak için yapılan resepsiyonu neden sakıncalı görüyor?
Her yıl oynanan bir oyundur, bu. Bu 23 Nisan’da da bir kez daha sahnelenmektedir.
Kanmamak ve şaşırmamak gerekir.

***

Kanmamak gerek, çünkü karşı oldukları, şehit haberleri gelirken anma yapılması değil, Cumhuriyetin simge kurum ve kavramlarıdır.
Şaşırmamak gerek, çünkü sözü edilen kurum ve kavramları unutturmak, yıkmak için AKP topyekûn seferberlik halindedir.
Ama herkes bilsin ki, bu seferberliği gizleme çabalarını kimse yemiyor.
Resepsiyonun iptali gerekçesi eğer 23 Nisan 2016 tarihinde kutlayacak bir şey olmadığı olgusu olarak ilan edilseydi, daha tutarlı olurdu.
Gerçekten de, ülkenin dört bir yanından seçilen temsilcilerin Ankara’daki Meclis çatısı altında toplanıp, bağımsızlığın ve sorunların çözüm seferberliğinin önderliğini üstlendiği 23 Nisan 1920’de, devasa sorunlarla karşı karşıya olan Türkiye, bunu milli iradenin bir Meclis çatısı altında örgütlenmesi yoluyla aşacağını ilan ediyordu.
2016 23 Nisanı’nda ise iktidarın dizginlerini ellerinde tutanların hedefi, varlığı ve bekası bir kez daha büyük tehlikeyle karşı karşıya olan Türkiye’nin çözümü tek adam sultasında aramasıydı.
Görülüyor ki, 2016’nın 23 Nisanı’nda Meclis adına kutlanacak bir şey yoktu. Bilakis utanılacak şey çoktu.
Meclis’in çoğunluğu oluşturan partideki egemen düşünce, 2016 Meclis’inin yetkilerinin askıya alınmış olduğuydu. Fiili durum da, gerçekten buydu.

***

TBMM’de milli iradenin temsilcileri olan TBMM’nin saygıdeğer üyesi olabilmek için, çoğunluk partisinden kimin aday olacağına millet değil, partinin egemeni karar veriyordu. Milli iradenin çoğunluk partisinden temsilcisi olabilmek için en büyük aşama buydu. Bir kez aday saptandı mı, parti listesinden seçmen önüne çıkarılıyor ve seçmen de partiyi onaylarken, o atanan adayı da otomatik olarak seçip, süreci tamamlıyordu.
Böylece aday açısından onu atayan liderin iradesi, belirleyici irade, oy pusulasını sandığa atan seçmenin iradesi de onaylayıcı irade oluyordu.
Ulusal egemenliğin mabedine giden yolda, belirleyici irade, liderin iradesi olunca, yasama faaliyeti sırasında da belirleyici irade yine liderin iradesi oluyor, “milli iradenin temsilcileri”, yasama ve de denetleme faaliyetinde bulunurken de, kendilerini oraya gönderen iradeye uyuyorlar.
Partinin organlarını, yöneticilerini, çoğunluk milletvekili adaylarını lider seçince, parlamento bir karar ve denetleme organı olmaktan çıkıyor ve bir formalite makamı haline geliyor tabiii ki.
23 Nisan 2016 resepsiyonu iptal edilmeseydi o akşam, TBMM’de şöyle sahnelerle karşılaşılabilecekti:
- 23 Nisan’ınız kutlu olsun mirim, hah hah hahh!
- Sizin de ulusal egemenlik bayramınız kutlu olsun üstadım hooh hoh hohh!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları