Beşiktaş aslında başarılı bir görüntü verdi dün gece. Bu mücadele oyunun son 20 dakikasına kadar devam etti. Quaresma’nın yorulana kadar orta alana gelip, takımın tüm ataklarını düzenleyen, istekli oyunu ile pozisyon üreten başarılı futbolu Siyah - Beyazlılar için gerçekten çok büyük bir şanstı. Stoke City’nin karşısında bilinçli bir takım oyunu sergileyen Beşiktaş, belki de bu sezonun en etkili orta alanı sahiplenme ve kazanma arzusuyla mücadele ettiği bir 90 dakika yaşamak istedi. Ama fizik yetersizlikleri ve son 20 dakikanın sadece birkaç ismin sırtına yüklenmesi beklenmeyen yenilgiyi getirdi.

Hilbert’in değerini Carvalhal geç de olsa anladı ve görev verildiği ilk maçta golü atan isim oldu Alman futbolcu. Defansta Egemen çok başarılıydı. Aurelio ve Necip orta alanda çok koştu. Ne var ki son bölüme gelindiğinde Siyah - Beyazlıların takım oyununda kopmalar başladı. Böylece kötü oynayan ve Beşiktaş’tan üstün olmayan Stoke, iki ucuz gol ile Kara Kartal’ı evinde mağlup etti. İlk golde savunma hatası dikkat çekerken ezberlenmiş pozisyonların önleminin alınmadığı dikkat çekti. Crouch biraz da beleşten bir gol attı. Sivok gibi bir tecrübenin rakibinin formasına yapışıp, ceza alanı içindeki gereksiz mücadele tarzı Beşiktaş’ın penaltıdan mağlup olmasıyla sonuçlanınca tüm maç ve amaç bir anda yerini hüzne terk etti.

Beşiktaş’a geldiğinden beri belki de en etkili oyununu ortaya koyan Q7 çok yalnız kaldı. Edu, gücü kadar mücadele ederken rakibini fazla zorlayamadı. Holosko maça geç dahil edildi. Fernandes, bu maçta bile yine attığı şutlar dışında gereksiz hareketleriyle toplar kaptırdı ve tepki gördü.

90. dakikaya gelindiğinde; bu sezon ligde ve Avrupa Ligi’nde ‘beklenmeyen’ başarıyı gösteren ev sahibi ekibin taç atışları, korner ve penaltıyla sürdürdüğü avantaj dün de devam etti. Sonuç; Türk futbolu yıllardır önüne geçemediği duran top rahatsızlığından dolayı bile bile bu maçı da iyi oynadığı halde kaybetti.

\n\n