G.Saray, ilk 45 dakikada tüm iyi niyetiyle mücadele etti. Ayhan’ın kontrolündeki orta saha, defansif anlamda çalışırken özellikle Kâzım ile Arda çok etkisiz oynadı. Beşiktaş ise orta alanda sahanın en güçsüz oyuncusu olarak görülen Guti’ye karşın yine de Quaresma ve Simao’nun ataklarıyla Sarı - Kırmızılı kalede tehlikeler yarattı. İkinci yarının başlamasıyla G.Saray’ın üzerine gelen Siyah - Beyazlılar 30 saniyede gollerini buldu. Ancak bu dakikaya gelene kadar Bobo’nun direkten dönen iki şutunun sonucun habercisi olduğunu da unutmamalıyız. Açıkçası klas ve kalite yönünden her anlamda daha etkili olan Beşiktaş, kadro yetersizliği nedeniyle bu yıl birçok sıkıntı yaşayan Sarı - Kırmızılıları İnönü Stadı’nda rahat yendi.

Ligde iddiası olmayan iki takım her şeye karşın sahada iyi mücadele etti. Ligde kendi temel sorunlarıyla çok kötü bir sezon geçiren G.Saray nasıl toparlanacak diye herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım. Konu futbolcu ve teknik direktör sorununu aşarak daha büyük boyutlara gelmiş ve derbide durum netleşmiştir. Beşiktaş ise pekalâ Tayfur Havutçu ile işi kupaya kadar götürebildi ve gelecek yıl için çok az takviyeyle ligin en iyi takımlarından biri olmaya göz kırpıyor. Ne var ki Nihat’ı kızdıran ve safdışı kalmasına neden olan Quaresma istekli de görünse çok bencil oynadığı için ardakaşlarının beklediği pozisyonları harcıyor. Bu durumun tam tersini, en belirgin şekilde takım için oynayan Simao ortaya koyuyor.