Lucescu geldi, kurtuluş diye anons edildi, kurduğu takıma sahip çıkanlar hedefine ulaştı ama o gönderildi! Şimdi yeni TFF, Kuntz’u getirdi. Klâsik mantıkla maç kazanılamazdı. Ermenistan ve Japonya maçları bizim için uyarıdır! Demek bir şeyler yanlış!

Kuntz’un veya yabancı teknik direktörlerin yanlısı değilim ama onlara verilen yetkiyi sonuna kadar sahiplenen ciddiyetim var! Japonya maçında 4-2 yenilen takımımızın futbolcuları yerine, karşılaşma öncesi ve sonrası yorumlar ile sahipleri kolayı seçti. Maçtan önce sadece teknik direktör üstüne kurulan kampanya iyi değildir. Maçın sonucundan ve oyunun yansımasından gelen yanlışın üstünde kimse durmadı. Yani bir futbolcu “Benim oynamam lazım!” mealinde fitili neden ateşledi? Yenilen takım oyuncularıyken neden Kuntz’u yerin dibine sokan tavırlar var? Yani sahadaki futbolcu iyi oynarsa kim ona “Neden” diye soracaktı? Algı ile hoca yaratanlar, maç öncesi ortaya teknik direktör adı sıralayanlar ve suskun kalanlar acaba ne yapmak istedi? Ama net görülen hoca futbolcu ilişkisi ve disiplini zedelendi!

Rakip basit futbol gerçekleriyle oynadı. Bir topun bizdeyken karşısına 5 kişilik baskıyla çıkan doğru anlayışı ve hocanın öğrettiklerinin, istediğinin yüzde yüzünü yapmayan futbolcuların olduğu takım maç kazanamaz! Saha içi kaptana aittir. Ayrıca açıklanan kadroda olmayan genç futbolcu görevi almak için konuşmak yerine işine bakar! Bizim futbolu böyle götürmek isteyen ve senaryo üretenlerden çektiğimiz çok oldu! Dünya değişiyor biz de böyle mi değişeceğiz futbolda?