Hiç durmadan eğitim seferberliği başlatmalıyız futbolda. Öyle lafta filan değil. Görüntüde bir iki kulüp de “var, yeter!” havasında olmaz! Futbolda batık olmayan kulüp var mı? Oradan yola çıkalım! Bu duruma düşen kulüplerde sadece yönetenler mi hatalı? Bir şampiyonluk veya karşılaşmanın sonucunun peşine takılanlar, şampiyonluk şakşakçıları az mı hatalı? Brezilya’da plajlarda veya Afrika’nın fakir ve imkânsızlıkları içinde top sevgisi olan yeteneklere eğitim götürenler yeni bir aşama ile endüstriyel futbolun kasasına sahiplerse; 35 yaşındaki oyuncuları dahi dünyaya pazarlıyorlarsa bizde eksik olanın net uyarısı değil midir? Bu sorunun cevabına ve gerçeğine harcanan bir ömrün varlığı hiç kimseyi ilgilendirmiyor. Sadece çıkarına bakan, özellikle gençlerimizi günlük hatalı tutumlara itenlerin yanlışlığı? Peki, kulüplere yönetici olanlar? Cebini dolarlarla dolduran meslektaşlarım! Onlara işine gelince alkış tutan medya mensupları daha mı az sorumlu? Sporu yönetenlerin bilerek ve isteyerek üstümüze çizik atıp devre dışı bırakanlarına ne demeli? Hayata değil futbolda yeri dolmamış üstün hizmet belge ve başarılarına sırt dönenler sonuçta futbol seyircisinin heyecanına sığınanlara ne demeli? Ya taşıyıcılık yapan alakasızlara ne demeli? Futbolda köşe dönenlere ve yarattıkları esir futbol pazarına suskun kalmak az mı zararlı futbolumuza?
Futbolda çağdaş gelişmişliğin yenilikle dolu geleceği önemlidir. Nasıl oynandığı topa vuran kişinin değil, takımına verilen gelişmişlik ve yenilik içinde oynanması için yapılan çalışma var mıdır?
Çok acil, geç kalınsa da hızlandırılmış bir eğitimle çağdaş futbolcu açığımız kapanmalı. Ulusal Takımın zar zor bulunan 25 belli futbolcusunu ezberlemek bize yakışmaz. Bu anlamda TFF zihniyeti, medya, teknik adamlar ve kulüp yöneticilerini temsil eden kuruluşlar toplumun desteğinde harekete geçip itici güç olmadıkları sürece günlük küçük başarılarla kendimizi avuturuz! Sürekli UEFA’nın ceza uyarıları sonucu yönetimsel gidiş gelişler, kavgalar sürer gider. Geçmişte teknik adamların gönderilmesi ile toplumsal denge sağlanmak istenirken artık yerini yönetimsel değişiklikler ve kongreler almakta. Aynı şarkıyı orkestra değiştirip dinletme özelliğinden öte gidemeyen palyatif tedbirler bizi aydınlığa çıkartmaz. Aday sporcu var, tesis var, kulüp var, malzeme var ve eksik olan ne? Düşünce tarzı ile gençleri eğitecek programla doğru seçim ve ilkeli, sabır, zorunluluk. İşin içine varmış gibi gösterip belli kişilere sus payı verilen görevler ekşimiştir!
Son satırlarım şu olacak. Yıllarını versen de futbolla ilgili alacağı belge vereceği başarı gerçeği olanlara gösterilmeyen yakınlık ve doğru uyarılara kulp takma gerçeği her alanda olduğu gibi futbolumuzun başına da beladır! Çare; cesaret ve saf, temiz çağdaş eğitim düşüncesinde beklemektedir. Bu kabul etmeyenlere uyarıdır. Gölge etmeyin ve bu zor ama zorunluluk olan gerçekte sabırla buluşalım. Yoksa futbol sirkteki palyaçoların ara sürecini dolduran bir eğlencelik oluyor! Para bitince deniz de bitiyor haberiniz olsun! Geç kalmadan doğruları sahiplenelim!