Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Futbol kimin?
Günümüzde futbol el değiştirdi. Halkın oyunu olarak düşünülen futbolumuz adeta iş organizasyonuna dönüştü! Bu anlamda futbola bakın, kazananlarla kazandıranları ve arada geçinenleri düşünün. Serbest piyasa ve ulusal rekabet bir anda futbol ile ona endeksli metaryallerin de bu ekonomide etkin olmasına yol açmıştır. 1980’den sonraki bu değişime ayak uyduramadığımız ve sisteme karşı duygusal bakışımız sonucu bugünkü gelinen noktada iflas eden sonuçlar karşısındaki tehlikeye geldik! Geçmişte ulusal rekabet ve aidiyet duygusal kimlikte sürdürülürken bugün neredeyse 3-4 ayda bir değişen kadro yapıları, gelen ile gidenin takip edilemediği hızı sağlıksız pazar yarattı. İki açıdan işin içinde olmak vardı: 1 - Kulüplerin yönetim biçimlerinin değişimi ve endüstriyel kazanımcı zihniyetteki yönetim profesyonelliği, 2 - Serbest piyasa ekonomisine uyan eğitim ve özkaynak çağdaşlığı.
Biz sadece forma aşkına takıntılı ve gurur adına sahadaki takımı sahiplenirken karşı taraf ulusal seçimlerle parayı bastırıp alıpsatma ticaret anlayışıyla kasasını hem reklam, hem de uluslararası arenada söz sahibi olacak futbolcuları aldı, sattı. Bir yandan da kâr amaçlı yetiştirdi, daha da ileri giderek tarama ve tespitlerle geleceğin yeteneklerini dünya boyutunda eğiterek piyasaya sürdü. Bu endüstriyel süreçte çok hantal kaldık! Hâlâ da öyleyiz. Seyircimiz, hakemimiz, federasyonumuz ve kulüplerimizle gerçeği görmek yerine çatışmalardayız! Ülkemizde kulüp yönetimleri, sahada alınan başarı veya olumsuzluklarla paralel olma sıkıntısını aşamadı. Amatör dernekler biçimiyle “sözde” şirketleşen uygulama açık verdi! Kulüpler, birkaç mostra sayılacak futbolcu veya kendilerine uyan talepkâr destekli teknik adam ve menajerlerle, medyayı da kullanma becerisi gösterenler tarafından kuşatıldı! Bir zamanlar futbol sevgisi, forma aşkıyla gözlemlediğimiz, duygusal yanımızı dolduran yapı sürecinde, eksik tesislerde futbol adına çağdaş eğitimin örneğini veren, bu uğurda kendini feda eden yapıma karşın ben ve benim gibi büyük yıldızlarımızın, teknik adamlarının başarıları yutuldu! Tarih yazan, mutluluk veren, işin içine sadece akıtılan ter ve başarıyı sokmaya çalışan futbolun kendisi, bilimsellik anlamında ihtiyaç olarak öne alınmışken; hatta takdir, alkış toplarken alakasız kişilerin endüstriyel adına yaptığı hataların bedelini iflas ederek ödeyen kulüplerin futbolun temel yapıları olduğunu unuttuk! Her alanda olduğu gibi kendini ilah sanan dokunulmazlar ve toplum üstü naylon “futbol adamları!” yarattık!
Özetlersek: Futbol artık yeniden yukarıdan aşağıya sevgimiz kadar emek verilen ve dünya piyasasında kendi çocuklarımızla sabırlı bir eğitimle kendimiz olma sürecine girdi. Bunun için yabancı teknik adam veya futbolcu aramaya gerek yok. Yetenekli aday gençler ve onlara sahip eğitimci teknik adamlarla kendi rekabetimizi kendimiz yaratıp geçici olsa da futbolu rahat bırakmalıyız. Yoksa bir gün bir anda daha da kötü olan yasaklarla karşılaşabilir ve işte o zaman batık, solgun lige döneriz!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Özel okulların ücretleri uçtu
- Merakla beklenen enflasyon rakamları açıklandı!
- Milyonlarca emeklinin gözü 3 Ocak'ta!
- Yapay zeka sağlıkta çığır açıyor
- Asgari ücret ve emekli maaşı hakkında önemli iddia!
- Asgari ücret kaç TL olmalı?
- Yarısı mesleği bırakmayı düşünüyor!
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
En Çok Okunan Haberler
- Diğer oğlu da tutuklandı!
- Görevlerine son verilmesi talebiyle dava açıldı
- İddia: Reza Zarrab Miami'de evleniyor
- İşte 2 milyon liranın aylık faiz getirisi
- Oğluna sahip çıktı, Özel'e hakaret etti!
- Yılmaz Özdil kalp krizi geçirdi
- CHP, belediye operasyonlarına karşı kartını çekti
- ‘Öcalan istedi, heyete katıldı’
- Özel'den 'Beşiktaş Belediyesi' tepkisi!
- Gözaltındaki Rıza Akpolat’tan mesaj var!