Sorgulanması gereken: Bu futbolsuz ortamın sorumlusu kim? Doğa koşullarına karşı tedbir alınmayan ve acı ihmallerin yapıtı Olimpiyat Stadı’nda iyi niyetli futbolcular canla başla gol bulabilmek için oynadılar. İlkyarı rüzgârla, ikinci yarı rüzgâra karşı verilen mücadelede Beşiktaşlı futbolcular telaşla oynarken net pozisyona giremediler çünkü Siyah - Beyazlıların golcüsü ve gol pozisyonu üretecek şahsi becerisi olan bir oyuncusu yoktu. Her iki takımın da ıslak ve kaygan zeminde tekdüze verdikleri mücadelede çok top kaybı dikkat çekti. Fiziksel anlamda zorlanan her iki takım adına da en az yorulanlar kalecilerdi.
Erkan, Kamara ve Bienvenü ile karşı atak arayan Eskişehir’de Akaminko, Tarık, Aytaç dikkat çektiler. Bu isimler takımının dengesini diri tuttular. Beşiktaş’ta Almeida arandı. Ömer oyunda kaldığı sürede tıpkı Olcay gibi etkisizdi.
Orta alanda Jones yine kayıptı. Franco, Veli, Motta, Oğuzhan gayretliydiler. Gökhan 32. dakikada Oğuzhan’la geliştirdiği pozisyonda 90 dakikanın en önemli şansını altıpastan kaleciye nişanladı. Son yarım saatte Holosko, Mustafa Pektemek ve Kerim Frei oyuna girip Beşiktaş adına rüzgâra karşı son şans oldular. Beşiktaş’ta genel sıkıntı belli bir oyun plânının ezberlenmişliği ve yaratıcı girişkenliğin olmamasıydı. Olumsuz koşullarda sahasıyla da kaderine terkedilen Beşiktaş, gelecek plânlaması için yapılan bir çalışmanın takımı gibi göründü.
Eskişehirspor ise aşırı defansifti. Oyunun gidişatını değiştirecek tek beklenti duran toplardı. Bunu yaratmak için Motta birkaç kez ceza alanında yerde kaldı ama Kamil Abitoğlu pozisyonlara yakındı. 90. dakikada ise Ersan yeni bir duran toptan gelen pozisyonu değerlendirerek sahanın başarılı oyuncusu olmanın piyangosunu takımına da kazandırdı.