Ülkü Tamer

Öğretmen (19.05.2012)

19 Mayıs 2012 Cumartesi
\n

\n

Geçen hafta genç arkadaşlarla konuşurken öğretmenlerden söz açıldı. Çoğu memnundu öğretmenlerinden. Başlıca nedeni de, verdikleri notlarda oldukça cömert olmalarıydı.\n

\n

Sizlerle teke tek ilişkileri nasıl? diye sordum.\n

\n

Pek bir şey anlamadılar önce. Biraz daha konuştukça, kimi öğretmenlerin öğrencilerinin adlarını bile hatırlamadıkları ortaya çıktı.\n

\n

Ayrıcalıklar elbette vardı. \n

\n

Biri, Bizim tarih hocası çok güzel ders anlatıyordedi. Sanki Muhteşem Yüzyılı izliyoruz. Savaşların tarihlerini ezberlememiz için tüyolar da veriyor.”\n

\n

***\n

\n

Kendi öğretmenlerimi düşündüm. Sözgelimi, tarih öğretmenlerimi. Prut Savaşının tarihini, Zitvatorok Antlaşmasının maddelerini biliyorsanız, iyi öğrenciydiniz. Bunları ezberlememişseniz, yandınız!\n

\n

Ortaöğrenim yıllarında beni en çok etkileyen, bende en çok iz bırakan öğretmenlerim MacNealler olmuştu. Charles MacNeal ile karısı Sarah MacNeal.\n

\n

Orta 3te İngilizce dersinde Edith Hamiltonun Mitologyası ile Homerosun Odysseiasını okuyorduk. Kı-saltılmamış, tam metinlerden. Öğretmenimiz Sarah MacNealdi. Böyle ıvır-zıvırla ilgisi olmayan en azılı sınıf arkadaşlarımız, bir başka İngilizce öğretmenine sustalı bıçak çeken Oral Zaloğlu bile, mitologyaya ilgi duydular, Homerosu sevdiler. (Oral dedim... Sevgili Oral yıllar sonra çocuk felci geçirip iskemleye bağlanacak, ölünceye kadar da Cağaloğlunda kâğıtçılık yapacaktı.)\n

\n

Hepimizle tek tek ilgilenirdi Mrs. MacNeal. Dünyanın en yumuşak, en sevecen insanıydı.\n

\n

O sıralarda karikatür biriktiriyordum. Hoşuma giden karikatürleri dergilerden kesip koca bir deftere yapıştırıyordum.\n

\n

Bir gün sıralar arasında dolaşırken defterimi gördü Mrs. MacNeal. Nedir budiye sordu.\n

\n

Karikatür biriktiriyorum dedim.\n

\n

Eline aldı defteri, şöyle bir karıştırdı. Ne güzeldedi. Devam et.\n

\n

***\n

\n

Okulu bitirdikten sonra hiç görmedim onu. Zaten ülkelerine dönmüşlerdi. Otuz beş yıl sonra Amerikadaki adresini buldum. Bir mektup yazdım ona. Bir zamanlar bize okuttuğu Mitologyayı Türkçeye çevirdiğimi, kitaplarımın yayımlandığını söyledim. İnanılmaz güzel bir yanıt aldım. Hatırlıyordu beni! Okuttuğu binlerce öğrenciden biriydim. \n

\n

Mektubunun sonunda da kısacık bir soru vardı. Okurken tüylerimin ürperdiğini hatırlıyorum.\n

\n

Soru şuydu: Hâlâ karikatür biriktiriyor musun?”\n

\n

***\n

\n

Kocası Prof. MacNeal, lisede öğretmenim oldu. Dersimizin adı Shakespearedi. Bir yıl Shakespeare okuduk. Plaklardan Laurence Olivier, John Gielgud, Maurice Evansın Hamlet yorumları arasındaki farkları bulmaya çalıştık.\n

\n

Prof. MacNeal inanılmaz bir müzik bilgisine ve beğenisine sahipti. Klasik Türk Musikisi alanında bile uzman sayılırdı. Sık sık evine çağırırdı bizi. Mrs. MacNealin yaptığı çayı yudumlayarak müzik dinlerdik. Bugün klasik müzik seviyorsam, bunu müzik öğretmenlerime değil, Prof. MacNeale borçluyum.\n

\n

Çok duygulu bir insandı. Hüzünlü bir dize okuduğu zaman sesi titrer, gözlerinden yaşlar süzülürdü. Günün birinde kendini evinin penceresinden attı. Ölmedi. Bir bacağı kısa kaldı.\n

\n

Karı-koca, ülkelerinde öldüler. İkisinin de toprağı bol olsun.\n

\n

***\n

\n

Genç arkadaşlara sordum:\n

\n

Öğretmenlik sadece ders öğretmek midir sizce?\n

\n

Yanıt vermediler.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Notlar... 5 Ocak 2013
Yoksul Köylü 29 Aralık 2012

Günün Köşe Yazıları