Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Ahmet Say’ın oğlu Fazıl Say

17 Mayıs 2022 Salı

Müzikolog ve yazar Ahmet Say’ın ödün vermeyen devrimci kimliğini yaşamını paylaşan herkes iyi bilir. Uğurlanırken haklarını helal ederek veda eden kalabalıklardan, gözleriniz, kulaklarınızla tanık olmuşsunuzdur. Cumhuriyet gazetesi ailesi, yanında solda, halkın yanında, hak yolunda duruşları ile paylaşmış çok kalabalık dostlarının doğrudan tanıklıkları ile de öğrendiğim çok fazla birbirinden değerli gerçekler var.

Bire bir, yüz yüze, ortak söyleşilerle de yer almamızla katlanan çok fazla bir o kadar değerli anıları da eklemlemek gerek. Çoğunluğu 1990’da Berin Nadi’nin kuruluşunda doğrudan rol üstlendiği, İlhan Selçuk’un yaşam koşullarını çok fazla değiştirmek zorunda kalmış olması günlerinden sözü açıyorum. Cumhuriyet gazetesinin iflas masasından kurtarılarak geri alınması operasyonu sonrasında, yaşatılması güçlüklerini paylaşmak sorumluluğunu duyan dostlarının arasında başı çekenlerdendi. Her fırsatta yanında duruşlarını unutabilir miyim?

Cumhuriyet gazetesinin özel günlerinde, dünya çapında ünlü sanatçı, müziğin dâhi bestecisi, piyano virtüözü Fazıl Say’ın, ülkemiz ile dünya ölçeğinde her yerde konserden konsere en sıkışık yıllarında Cumhuriyet konserlerinde gönüllü görevli olması sadece bir ayrıntı. Ahmet Say’ın insanlık onurlu duruşu derslerinden yine gönüllü payını almış oğlunun, babasının gösterdiği yollardan yürümesinin meyveleri sınırsız gibiydi. Büyük Zonguldak madenci direnişinde, birlikte hem açıkoturuma katılmıştık hem de insanların içinde olmak için çırpındıkları konserlerinden birini daha, gönüllü Türkiye işçi sınıfının yiğit temsilcilerine sunuvermişti.

***

Sözün özü, Ahmet Say’ın dava arkadaşları, halkın yanında olma değerleri ile verdikleri zorlu savaşımda inandıkları her şeyi, oğul Fazıl Say’ın kimliğinde de görmüş olmalarının tanıklıklarını sevinçle, onur duyarak paylaşırlardı. Dönemin tarihi süreçleri içinde Cumhuriyet okurları Fazıl Say’ın gazetemize doğrudan yazı yazdığı yılları da anımsayacaklardır. Ben konserlerinde en çok, çağdaş müziğin olağanüstü tınıları ile sıradan insanların, sokakların ses tınılarını paylaştığı eserlerindeki Anadolu ezgilerinin paylaşımının gücünü kulağımı açarak kaçırmamaya çalışırdım. Elbette Anadolu topraklarının ezgilerini en güçlü, ünlü ustalarıyla da onur duyarak paylaşma fırsatlarını hiç kaçırmazdı.

Kısacası babası için yaptığı besteyi kamuoyu ile ilk kez paylaşmak, Fazıl Say kimliğine yaraşır bir eylem. Baba-oğul kimlik bağlarının gücünün doğal yansıması. Çok saygı duyduğum, hayranlıkla eserlerini izlediğim her iki kişinin, kopmaz bağlarının yumurta-tavuk ilişkisindeki kadar gerçekçi, somut göstergesi. O katılamadığım görkemli uğurlamanın sesli görüntülerini zevkle paylaşmak isterim.

Baba Say’ın dostları içinde büyüyen oğul Say’ın yetişmesi yıllarında kendi çocuklarını büyütür gibi onurlanan kimi dostlar adına da bir örnek verebilmek için, aramızda ayrılmış çok fazla insanın insana dair pek çok güzelliği paylaştıkları yıllardan, Uğur Cankoçak ile Oktay Kurtböke’nin anılarından bazı satır aralarını paylaşmadan olmaz. Fazıl Say, babası Ahmet Say’ın evlerinde dostları ile yaşadıkları sohbetlerin içinde büyümekten duyduğu mutluluğu çok fazlası ile aktarmaktan da hiç sakınmazmış.. Baba-oğlu tadında ilişkilerden söz ediyorum..

Bu kadar saygı, sevgi dolu duygular içinde uğurlanan bir büyük sanatçımızı daha, elbette onur duyarak uğurluyoruz.. Yolu açık, ışıklar içinde olsun.. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘5N1K’ 26 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları