Evet 3.’lük de hedef olabilir bazen. Efendim Beşiktaş gibi bir takım nasıl 3.’lüğü hedef görebilirmiş. Böyle bir hedefle hedefsizlik aynıymış. Dolayısıyla futbolcuların motive olması çok zormuş. İyi de futbolcular profesyonel değil mi? Şampiyonluğa oynamasalar da iyi performans göstermeleri işlerinin bir gereği değil mi? Beşiktaşlı oyuncuların sahada yeterince mücadele etmediğine de inanmıyorum ben. Takım o kadar hassas dengeler üzerinde duruyor ki en ufak bir oynama tüm dengeleri bozuyor. Ve ortaya dağınık bir oyun çıkıyor. Bağlantılar kopunca dünyanın en iyi futbolcusu da olsanız bir şey yapamazsınız. Futbolcunun performansının artması takımın performansına bağlı. Kadro da dar. Zaten o yüzden Ole Hoca elindeki en formda oyuncularla ilk 11 oluşturma yoluna gitti. Santrforsuz bile çıkmayı denedi.

Beşiktaşlı futbolculara hakemlerin ne kadar kolay kart gösterdiklerini de biliyoruz. Ben Talha’nın gördüğü kırmızı kartın çok daha ağırlarına sarı bile gösterilmediğine dair çok örnek gösteririm. Doğru Beşiktaş’ın şampiyonluk yarışında olması gerek her zaman. Doğru 3.’lük yarışında olması büyüklüğüyle bağdaşmıyor. Ama evdeki hesap çarşıya uymuyor işte. Durum ortada; şu anda, şu Beşiktaş için 3. olmak ve Avrupa Ligi’ne katılabilmek de bir başarı olur. Bunu anlamak o kadar mı zor?

Beşiktaş’ta ardı ardına yönetim, hoca ve kadro değişiklikleriyle gelinen nokta bu çünkü. Tüm bunlar apaçık ortada değilmiş gibi hemen yabancı hoca düşmanları devreye girdi bile. Ahbap-çavuş ilişkileriyle onu gönderen bunu getiren kaos yanlıları kafalarını kaldırdı. Sanki tüm bunların suçlusu daha üç ay önce gelmiş hocaymış gibi. Sanırım hocanın kariyerinden de haberleri yok. Gelir gelmez işe nasıl sarıldığından, her biri ders niteliğindeki konuşmalarından da haberleri yok. Manchester United’da yaptıklarından da. Ole sürekli demiyor mu adım adım gideceğiz diye. Hiçbir şey birden bire olmaz diye. Çünkü sağlıklı ve sürekli başarı elde edebilecek bir takım yaratmak için gerekli olan bu. Sadece bu. Sonra özlenen takım da özlenen hedefler de teker teker gelecektir. Yaşanan başarısız dönemin temelinde zaten günü kurtarmak için yapılan yanlış transferler, kadroda sürekli değişim, istikrar sağlanamaması yatıyor. Beşiktaş’ın böyle anlamsız transferlere değil uzun vadeli başarılı olabilecek bir takıma ihtiyacı var. Bunun için de düşünerek atacağı akıllı adımlara ihtiyacı var. İstikrara, zamana, sabıra ihtiyacı var.