‘Yasah Hemşerim!’

10 Nisan 2015 Cuma

Nereden gelirse gelsin, kim yaparsa yapsın, ister özel ya da resmi kökenli olsun, her türlü şiddete ve teröre karşı olduğumuzu bu köşeyi okuyanlar bilirler…
İki kişi, İstanbul’da Adliye’deki odasında Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı öldürdü. Lanetlenmekten başka ellerine ne geçti? Bir dava uğruna yaptılarsa, o davanın kökünü de ateşlemediler mi?
Cumhuriyet ve başka gazeteler ile bazı TV kuruluşları, Savcı Kiraz’ın öldürülme anını gösteren fotoğrafı, kamuyu aydınlatmak amacıyla yayımlayarak görevlerini yerine getirdiler.
Sonrasında Veziri Azam’ın “talimatıyla”, bu fotoğrafı yayımlayan gazetelerin ve TV kuruluşlarının görevlileri, savcının cenaze törenine “Yasah Hemşerim!” mantığıyla sokulmadılar.
Ardından bir mahkemeden alınan kararla bu görüntüyü yayımlayan YouTube, Tvitter, Facebook gibi internet siteleri de engellenince, Türkiye dünya basınında alay konusu oldu.
Oysa anayasanın 27. maddesinde “Basın hürdür, sansür edilemez…” deniliyor.
Sultan, uçan sarayına yalnızca yandaş ve çıkardaş yayın kuruluşlarının temsilcilerini alıyor, karşıtları dışlıyor. Böylece, kendi resmi gezilerinde bile basına “sansür” uyguluyor. Sonra da öttükçe öttüğü çıkardaşları da “megafon” yerine kullanıyor.
İran dönüşü şöyle öttü: “Bir kısım basın-yayın kuruluşları bu hadiseyi (savcının öldürülmesi) insanlığa, ahlaka, vicdana, hakka, hukuka sığmayacak şekilde verdi. Batı ülkelerinde terörün ve teröristin propaganda aracı haline dönüşen basın-yayın kuruluşlarının kapısına anında hukuk eliyle kilit vurulur.”
Dün Cumhuriyet örnek olarak, ABD’den Nev York Post ve İngiltere’den Evening Standart gazetelerinden iki örnekle Sultan’ı yalanladı. IŞİD teröristinin, kurbanının boynuna dayadığı bıçakla öldürürken gösteren fotoğraf, her iki gazetenin önyüzünde tam sayfa idi.

***

Benim gibi nüfus kâğıdı eskimiş okurlarımın belleklerini, üzülerek tazeleyeceğim için özür dilerim. Dünkü çocuk diyeceğim Sultan (1954), Veziri Azam (1959) doğumlular.
Eylül 1961’de Yassıada’da Başbakan Adnan Menderes’in, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’nun, Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın idam sehpasındaki fotoğrafları, tüm gazetelerde yayımlanmamış mıydı? Sultan o zaman 7, Veziri Azam 2 yaşındaydı…

***

Dallas’ta, 22 Kasım 1963’te Lee Harvey Osvald (24), eşiyle açık bir arabada halkı selamlayan ABD Başkanı John Fitzgerald Kennedy’yi, dürbünlü tüfeğiyle açtığı ateşle öldürmüştü. Amerikan haber ajansı Associated Press, olay anını gösteren tek fotoğrafı, yok fiyatına dünyada pazarladı. Türkiye’de o fotoğrafı yazı işleri müdürü rahmetli Erol Dallı Cumhuriyet’e satın aldı.
Aradaki 8 saatlik farktan dolayı Cumhuriyet özel baskı yaptı. Yeni gazete özel bir kamyon ile Ankara’ya gönderildi. İsmail Sobacı’nın kullandığı Ankara Büromuzun kamyonetinin kaportasına oturarak, bağıra çağıra o özel baskıdan Ankaralılara birkaç bin gazete satmıştım.
Sultan o zaman 9, Veziri Azam 4 yaşındaydı…

***

İki gün sonra Osvald, Dallas Polis Müdürlüğü’nden, korumalarla çıkarken bir gece kulübünün sahibi Jack Ruby’nin kurşunlarıyla öldürüldü. O an çekilen fotoğraf tüm dünya basını ile birlikte Türkiye’de de yayımlandı.

***

Daha sonra Kennedy’nin morgda yatarken ve otopsideki fotoğrafları da basına yansıdı. Bu fotoğraflara, bugün dahi YouTube’da, Tvitter’de, Facebook’ta, Google’da rahatlıkla ulaşabilirsiniz.
Yasak, ancak Türkiye’de “basın-yayın kuruluşlarının kapısına anında hukuk eliyle kilit vurmak” isteyen dikta heveslilerine özgüdür.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kadın cinayetleri... 18 Ekim 2024
İran-İsrail... 11 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları