Sultan'lar! Yağmur'lar!

11 Aralık 2012 Salı

Pazar günü Ankara Ticaret Odasının -ne demekse- congresiumunda düzenlenen kitap fuarında ilginç bir rastlantı yaşandı.\n

\n

İlk katta, Türkan Sultan Şoray kitabını imzaladı. Bildiğiniz gibi ünlü sanatçımızın kızının adı Yağmur… \n

\n

Üst katta Gül-şah (sultan) Balbay da, yıllardır Silivride tutsak olan eşi Mustafanın yanı sıra Tuncay Özkanın, Soner Yalçının kitaplarını imzaladı. Gülşahın kızı Yağmur da annesi ile birlikte idi. \n

\n

Gazeteciliğe Cumhuriyette 1960ta başladığım yıl, Türkan Hanım da Yelilçama adımını atmıştı. Türkan Sultan unvanını hakkıyla aldığını daima takdir etmişimdir.\n

\n

Türkan Sultan Ankarada olağanüstü ilgi gördü. Önünde kuyruklar değil, çoğu kadın olan yığınlar vardı. İlgi, gösteriye dönüştü. Güvenlik önlemleri yetersiz kaldı. Sultan, zaman zaman gözyaşlarını akıttı.\n

\n

Yığınlar, Türkan Sultanı rahat bırakmadı, bir ara bayıldı. İmza alanından uzaklaştırıldı. Kendine gelince yeniden imza vermeye başladı. Yine olmayınca, büyük toplantı salonuna gidildi. \n

\n

Türkan Şoray, 2010da UNESCOnun iyi niyet elçisi seçildiğinde Sevgiyle yapılamayacak bir şey yoktur, diye düşünüyorum. Gücü, sevgiyle birleştirirsek birçok sorunun üstesinden gelebiliriz demişti.\n

\n

Bu seçimde hiç kuşku yok ki bugüne değin çevirdiği 222 film en önemli etkendir. Bu sayı, dünyanın en çok film çeviren kadın oyuncusu rekorunun sahibi yapmıştı onu. Ünlü sanatçılar Fransız Catherine Deneuve (89) ile İtalyan Sophia Lorenin (82) filmlerinin toplamı 171 idi.\n

\n

Türkan Sultan, şimdilerde Bir Zamanlar Osmanlı: Kıyam TV dizisinde Hatice Sultan rolünde Osmanlı İmparatorluğunda Patrona Halil isyanı için, Burası Osmanlı: Sır Kanunu 1711 adı ile bir dizi öngörüldü. TRT Genel Müdürü, bunun dizi değil, belgesel olduğu gerekçesiyle kabul etmedi. Değişiklikler yapıldı, 12 Martta TRTde gösterime girdi. Hatice Sultan, doğmadan makaslanmıştı!\n

\n

Gülşah, yaklaşık dört yıldır Mustafanın tutsaklığı nedeniyle, Yağmur ve oğlu Deniz ile çok acı günler geçiriyor. \n

\n

Günümüzün padişahlık heveslilerine karşı, Atatürkçülük adına tutsak Balbay hakkında önümüzdeki haftalarda karar verilecek. Balbay ve arkadaşlarının serbest bırakılmaları, padişahlık heveslilerinin amaçlarının çökmesine neden olacak.\n

\n

Muhteşem Süleyman dizisindeki kurgulara bile tahammül edemeyen padişahlık heveslileri, şimdi de Hurrem Sultanı türbana soktular. Bu oluşumlara karşı mücadele eden Mustafanın; eşi Gül-şah (sultan) ve Yağmur türbansızlar.\n

\n

Hurrem Sultanın türbanlaştırılması sürecini, yarın Hatice Sultanın, ertesi günü Türkan Sultanın, Yağmur Sultanın da türbana sokulmaları izleyecektir. Dünkü gazetelerde Türkan Sultanın İstanbul ve Ankarada kitap imzalaması haberlerinin yanı sıra magazin sayfalarına da Yağmur Sultanın ikinci sevgilisi ile el ele dolaşmaları yansıdı. Yağmura mutluluk, annesine sağlıklı uzun ömürler dilerim.\n

\n

Acaba bugün özgürce yaşayan Türkan Sultan, Gül-şahı (sultan); Yağmur Sultan da küçük Yağmuru arayıp hiç geçmiş olsun dediler mi?

\n

Erdoğanın Özel Uçağı!\n

\n

\n

Karun Hazinesi Ankaraya 1993te geldiğinde Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sandıkları açılıyordu. Törene Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, basın, pek çok kişi davetliydi. Tek davetli olmayan kişi, hazine için çeyrek yüzyılını veren bendim!\n

\n

1990’da gündeme getirdiğim Yorgun Herkül heykeli geçen yıl Antalyaya getirildiğinde herkes davetliydi. Bir ben davet edilmemiştim! Çünkü Yorgun Herkülü özel uçağıyla geri getirme onuru Başbakan Recep Tayyip Erdoğana verilmişti.\n

\n

Son olarak da Urfadan Dallas Müzesine kaçırılan Orfeus (Türkçede Orpheus değil) Mozaiği geri getirildi. Başbakan Erdoğanın bu sefer neden özel uçağını göndermediğini, gazetelerde fotoğrafları görünce anladım. Bu kez bunun onuru Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günaya verilmişti.\n

\n

Bu mozaiği gündeme taşıyan, iki yıldır uluslararası kampanya sürdüren Aktüel Arkeoloji Dergisinden hiç kimse davet edilmemişti. Ben, bu tür davranışlara alışığım. Ancak gençleri teşvik etmek gerekirken bu derginin çabasına uygulanan nankörlüğü aklım almadı!\n

\n

Hiç dikkat ettiniz mi bilmiyorum! Yurtdışından geri getirilen tarihsel eserler konusunda Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünde, perde arkasında kalan, bu alanda uluslararası uğraşıyı başarıyla sürdüren bir avuç görevliden hiç söz ediliyor mu? Basında onların resimlerini görebiliyor musunuz?\n

\n

Kuşkusuz Günayın bu konuda çalışanlarına verdiği açık çeki takdir etmemek elde değil. 1986da gündemine getirdiğim Boğazköy Sfenksiile ya da 1990da dikkati çektiğim Yorgun Herkül konusunda, o günlerden sonra hiçbir bakan ya da genel müdür parmaklarını oynatmadılar. Günay ve Genel Müdür Osman Murat Süslü el attılar.\n

\n

Parsayı Erdoğan ve Günay toplarken bu kadar yıl sonra raflarda tozlanan dosyaları indiren, esas 5-6 meçhul kahramanın hiçbirini bu resimlerde göremedik. Acaba bu kişilere en azından birer takdirname sicillerine işlendi mi ya da birkaç maaş ikramiyeverildi mi?\n

\n

Bakan, tanıtım konuşmasında mozaik hakkında vasat bir eser diyor! Keşke hiç uğraşılmasaydı da Dallas Müzesinde olağanüstü mozaik tanımlamasıyla sergilenseydi!\n

\n

Bu arada ilginç bir basın uygulaması yaşanıyor. Karun Hazinesi için 16 ve Elmalı Definesi için tüm bilgi ve belgeleri toplamak için 2 yıl sabırla bekledim. Erken haberleştirmek ters tepki yaratabilirdi. Son zamanlarda gerek Türkiye ve gerek Amerikadaki kaynaklarımdan gelen haberleri görüşmeleri olumsuz etkilememesi için sabrederek önceden yayımlamıyorum. Ama bakıyorum bazı üst yetkililer bu haberleri kendilerine pay çıkarmak için anlaşmadan önce sızdırıyorlar!\n

\n

\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları