Her ikisi de martta yerel seçimler için sandığa gidecek olan Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, dün bu satırlar yazılırken Ankara’da görüşüyorlardı.
Hollande’ın Ankara’ya “resmi ziyaretinde” ilginç olaylar yaşanıyor. İkisinin de ilk adları “François” olan iki Fransız cumhurbaşkanından Mitterand’ın “resmi ziyaretinden” bu yana 22 yıl geçti.
Hollande’ı Ankara’da Avrupa Birliği (AB) Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Vali Alaaddin Yüksel karşıladı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Paris’e “resmi ziyaretinde düşük düzeyli” karşılanmıştı.
Bu nedenle Şubat 2011’de yarım günlüğüne “çalışma ziyaretine” gelen dönemin Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’yi de hiçbir bakan karşılamamış, “düşük düzeyle” yetinilmişti. Hatta Ankara’dan kendisini Belediye Başkanı Melih Gökçek “sakız çiğneyerek” uğurlamıştı!

***

Anıtkabir’den sonra Hollande, Cumhurbaşkanı Gül ve heyetleri ile Çankaya Köşkü’nde buluştular. Ne var ki Fransa Sarayı’nda yaşanan “sevgili değişimi” nedeniyle Hayrünnisa Hanım, Fransa’nın “de facto (fiili)” baş hanımını ağırlayamadı. Oysa günlerdir, aile fotoğrafında boy göstermeye hazırlanıyordu.
“Çağdaş-tutucu(!)” Türkiye’de konuk cumhurbaşkanının eşi olmayan “sevgilisine first lady (baş hanım)” protokolü uygulaması, AKP iktidarı çevrelerinde acaba nasıl değerlendirilirdi?
Aldatılan sevgili Valerie Trierveiler ise tasını tarağını saraydan topladı. Hindistan’a “Açlıkla Mücadele Derneği’ne” destek vermeye gitti. Orada basın toplantısı düzenleyecek. Hollande’ın bir kulağı Gül’de ise ötekisi Bombay’a uzanan antenli kulağındaydı.

***

Konuk Cumhurbaşkanı’na Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, Dış Ticaret Bakanı Nicole Brick, Savunma Bakanı Jean Yves le Drian, Sanayi ve Kalkınma Bakanı Arnaud Montebourg, Enerji Bakanı Philippe Martin, Yüksek Öğretimden Sorumlu Bakan Genevieve Fioraso, Tarım Bakanı Stephane le Foll eşlik ediyorlar.
Kendisini AB Bakanı Çavuşoğlu karşılarken, heyette Fransa’nın AB Bakanı Thierry Repentin’in bulunmayışı dikkati çekti. Oysa görüşmelerin ağırlık noktasını TC’nin AB’ye tam üyeliği oluşturmayacak mıydı?
Fransa, Türkiye’nin AB üyeliğinin yolunu tıkamada Almanya ile işbirliği yapıyor. Fransa “ekonomi ve parasal” konularla doğrudan AB’ye üyelik yolunu açan 17. maddeyi açtırmıyor.
“Valeurs Actuelles” dergisinin kamuoyu araştırmasında, Fransızların yüzde 83’ünün Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olduğu açıklandı
Bu nedenle mart seçimleri öncesinde Hollande’ın, Erdoğan’a bu konuda ödün veremeyeceğini, heyetine ilgili bakanını almayışı ile önceden iletilmiş oldu. Kaldı ki ziyaretin tarihi Erdoğan’ın Brüksel’de AB görüşmelerinden eli boş dönmesinin hemen sonrasına rastladı.
Fransız basınında, Türkiye’nin Suriye ile yaşadığı sorunlar, Gezi Parkı, 17 Aralık yolsuzlukları ve ardından HSYK bağlantılı olaylar nedeniyle “Hollande mayınlı tarlaya gidiyor”, “Kötü zamanlama” ve “Hollande kaynayan bir Türkiye’ye gidiyor” yorumları dikkati çekti.

***

Fransız Meclisi 2001’de ülkede önemli ve güçlü bir azınlığı oluşturan Ermenilerin baskısıyla “soykırım” savını kabul etti. 5 yıl sonra “soykırımın inkârına” 1 yıl hapis ve 45 bin Avro’luk para cezasını öngören yasayı da benimsedi. Paris’ten 2011’de büyükelçisini geri çeken Türkiye’nin tepkileri sonuç getirmedi.
Benzeri bir uygulamada AİHM, Doğu Perinçek’i cezaya çarptıran İsviçre’yi 17 Aralık’ta haksız buldu. Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu da AİHM’nin kararını geçen hafta Fransız Dışişleri Bakanlığı’na iletti.
Hollande, öldürülen Agos gazetesinin sahibi Ermeni vatandaşımız Hrant Dink’in dul eşi Rakel ile görüşecek.
Hollande’ın Ankara görüşmelerinde, Paris’te öldürülen 3 PKK’li kadın ve Mısır Çarşısı bombalama olayında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan toplumbilimci Pınar Selek de gündem oluşturacak.

***

“Ekonomi bağlantılı” bakanlara ek olarak 20’si Fransız borsasının dev firmalarının patronları olmak üzere 50’ye yakın işadamı da eşlik ediyor.
Bu sabah İstanbul’da TÜSİAD ile görüşecek olan Hollande, Türk-Fransız işadamlarının buluşacağı Ekonomik Forum toplantısına Gül ile birlikte katılacak.
13 milyar Avro’ya ulaşan ve lehine işleyen ikili ticaret hacmiyle Fransa’nın Türkiye’de 1135 firması bulunuyor. 1985’te bu sayı 15 idi. Türkiye’deki son ekonomik bunalım heyetteki işadamlarını düşündürüyor.
Heyette Savunma ve Enerji bakanlarının varlığı, Türkiye’nin Sinop’ta öngördüğü “nükleer santral” ile bağlantılı bir gündeme işaret ediyor.
Türkiye’ye yılda yaklaşık 1 milyon Fransız turisti gelirken Fransa’ya yaklaşık 200 bin Türk gidiyor. Fransa’da yaşayan yarım milyonu aşkın Türk’ün yarısının çifte vatandaşlık hakkına sahip olduğu belirtiliyor. Türkiye’de ise 6 bini aşkın Fransız yaşıyor.

***

Charles de Gaulle’ün 1968’deki Türkiye ziyaretinde öğrencisi olduğu Galatasaray Üniversitesi’nin rektörü Prof. Dr. Ethem Tolga’nın önünde Hollande, Candan Erçetin’e “Kültür ve Sanat Nişanını” takacak.
19. yüzyıl sonunda Ayasofya Müzesi’ndeki 2. Selim Türbesi’nin İznik çinilerini Fransızlar onarım için Paris’e götürmüşler, ancak özgün olanları Louvre Müzesi’ne verip orada bir seramik fabrikasında üretilen sahtelerini yerine takmışlardı. Olay çinilerden birinin düşmesi ve arkasında Latince harfler ile “Choisy-le- Roi Seine” yazısının ortaya çıkmasıyla saptanmıştı.
İstanbul’da dişçilik yapan Fransız Albert Sorlin Dorigny’in, dönemin “Evkaf Nezareti’ne (Vakıflar Bakanlığı’na)” başvurarak, 1895’te bu çini panoyu onarım için Paris’e götürdüğü Osmanlı belgelerinden kanıtlandı.
Başbakan Erdoğan, Sarkozy’den çinileri istemişti. Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da Fransız meslektaşı Frederic Mitterrand’dan aldığı mektupta “taklitlerinin izinle yapıldığını” yazmıştı. Dünkü toplantılarda konunun gündeme gelip gelmediği açıklanmadı.