Özdemir İnce

Öğretmenlerim

06 Nisan 2021 Salı

“Sıdıkanım, Behiyyanım, Macidanım, Kadriyanım, Ayşanım: 

ilkokul öğretmenlerim benim, anaç, sevecen, çocuksever, yurtsever kadınlar,

orta yaşlı, gözlüklü, balık etinde ve şişman, 

konuşkan ve en çok öğretmenlik sanatının erdemlerini anlatan,

kırk üç yaşımda gelseydim önünüze, bana anlatsaydınız Türkiye’yi tekrar,

ben de anlatsaydım size işlerimi sizlerden bu yana.”

“Salih Ağa, Göbek Emmi, Ördek Kemal, Boncuk Samime, Zeynep Hanım:

tarih, coğrafya, Türkçe, Fransızca, matematik, tüm öğrendiklerim ve öğrenemediklerim, korkak, sinirli, kahraman ve küstah, sevgili öğretmenlerim! 

Unutmak istiyorum tüm öğrettiklerinizi, ne varsa öğrendiklerim,

yüklemi sadece gelecek zamanda yazmak istiyorum, 

geçmişi okumak, anlamak, öğrenmek, değerlendirmek ve bilmek,

yazmak için yenilgilerin tarihini, bu çoksesli tarihi, 

kutlamak için tüm bozgunlarımızı, yenilgilerimizi, 

unutmak için ‘zafer’ denilen şeyleri,

yazmak için tarihimizi bir kez daha, ama sondan başlayarak, 

anmak ve kutsamak için yenilgilerimizi ve ölülerimizi, 

yazmak için gerçek, gösterişsiz, insancıl bir tarih, 

almayan, zapt etmeyen, meydan savaşsız bir tarih, 

gidişlerin değil, kalışların, kök salışların tarihini 

yazmak için alçakgönüllü, sevecen yardımsever ve çalışkan, 

yazmak için bir tarih, sorumlu olan, yaratıcı ama sıkılgan, 

öğrenmek için ev yapmasını, duvar örmesini, alanlı kentler kurmasını,

öğrenmek için ‘Günaydın’ demesini dosta, düşmana, 

böyle bir tarih işte: sevimsiz, gösterişsiz ama gerçek.”

“Sıdıkanım, Behiyyanım, Macidanım, Kadriyanım, Ayşanım, 

Salih Ağa, Ördek Kemal, Boncuk Samime, Zeynep Hanım, ötekiler,

İstanbul, Yavuz Zırhlısı, Keriman Halis, Bombacı Bekir, Koca Yusuf!

Bir tarih: yok etmek için her şeyi yepyeni bir insan adına, 

yüreği olan, sevecen, alçakgönüllü ve yurtsever 

‘Yurtsever’ diyorum, çünkü bir yurtsever bütün yurtları sever. 

Böyle bir tarih işte, işte böyle bir insan:

Yeni bir insan için yepyeni bir tarih yazacak olan!”

***

Okuduğunuz metin benim en çok sevdiğim şiirlerimden biridir. Yunanistan ve adalardan dönüşte, Didim yakınlarındaki Tavşanburnu’nda 7.9.1978 günü yazmıştım. Bir asmanın gölgesinde... 42 yaşında bir gençmişim.

Şiirin olağanüstü, benzersiz bir bitişi vardır:

“Bir tarih: yok etmek için her şeyi yepyeni bir insan adına, / yüreği olan, sevecen, alçakgönüllü ve yurtsever / ‘Yurtsever’ diyorum, çünkü bir yurtsever bütün yurtları sever. /

Böyle bir tarih işte, işte böyle bir insan: / Yeni bir insan için yepyeni bir tarih yazacak olan!”

***

“Yurtseverlik”e çok başka, insancıl ve barışçıl bir yorum getirmişim. Kendi yurdunu seviyorsan (ki seviyorsundur) başkalarının yurdunu da seveceksin. Nasıl mı? Başkalarının yurt sevgisine, yurduna saygı duyarak.

“Türkiye, dünyanın en güzel ülkesidir” demek yurtveseverlik değildir ama Türkiye, gerçekten dünyanın en güzel ülkelerinden biridir.

Tuaregler; Burkina Faso, Cezayir, Libya, Mali ve Nijer arasında geniş bir alanda yaşayan ve Berberi dillerinden birini konuşan halktır. Cezayir’in güneyinde çölde yaşıyan bir kabile gördüm. “Mavi insan” denen bu insanlar, ülkelerinin dünyanın en güzel ülkesi olduğuna inanıyorlardı. İtiraz etmedim. Eskimo memleketine gitmedim. Fransa’da yaşamak isterler mi? Hiç sanmam! 

***

Sevgi görecedir. Ama gerçekler görece değil, nesneldir. Bireylerin ve devletlerin borçları görece değildir, nesneldir, yani gerçektir. Borçlarınızı sevemezsiniz. Ödemek için çalışmak zorundasınız. Ama Diyanet İşleri Başkanlığı insanlarımıza borçtan kurtulmak için bazı duaları tavsiye ediyor. Bunlardan birini bilginize sunuyorum: 

“Allâhümme fâlikal-ısbâhı ve câ ılelleyli sekenen veş-şemse vel-kamera husbânen ıkdı anniddeyne ve ağninî minel-fakri ve emtiğnî bi-sem î ve besarî ve kuvvetî fî sebîlik.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları