Özdemir İnce

Millet İttifakı seçimi kazanırsa...

18 Nisan 2023 Salı

Örsan K. Öymen 10 Nisan 2023 tarihli Cumhuriyet gazetesinde “CHP’ye yönelik iftiralar” başlıklı, her harfine katıldığım harika bir yazı yayımladı. Yazısından bir bölümü bilginize sunuyorum:

“Atatürk popülist bir politikacı olmadığı gibi, siyaseti milliyetçilik ilkesine indirgemiş bir siyasetçi de değildi!

O nedenle Atatürk’ün kurduğu partinin adında “milliyetçi” sözü geçmez, o nedenle o partinin adı Cumhuriyet Halk Partisi’dir!

O nedenle Atatürk tek başına milliyetçilik ilkesini değil, onunla birlikte, cumhuriyetçilik, halkçılık, devletçilik, laiklik ve devrimcilik ilkesini de benimsemiştir ve milliyetçilik ilkesini, etnik kimlik üzerinden değil, vatandaşlık bilinci üzerinden, ümmetçiliğin antitezi olarak, laiklik ilkesini tamamlamak için kullanmıştır!”

Yazımın başlığına gelelim: Yani Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olursa, Millet İttifakı+Emek ve Özgürlük İttifakı TBMM’de 400’lük çoğunluğu elde ederse demek istiyorum. Bunun olumlu etkisi umulanın çok üzerinde olur. Çünkü 14 Mayıs 2023 seçimi, seçimden çok daha başka bir şey: Sırat köprüsünden geçmek gibi, komadan çıkmak gibi, etüve girip bitten pireden, her türlü haşarattan kurtulmak gibi, son anda oksijen tüpüne bağlanmak gibi... Daha çok daha önemlisi “okuryazarlık diploması” almak gibi bir şey olacak!

14 Mayıs 2023 günü Millet İttifakı’na, Emek ve Özgürlük İttifakı’na ve Sosyalist Güç Birliği’ne oy verenler, oy zarfı sandığa düştüğü andan itibaren aynı kişi olmayacaklar. Özellikle Millet İttifakı cephesinde CHP listesine oy veren sağcılar, muhafazakârlar, dahası İslamcılar artık zihinlerini kapatan, ellerini bağlayan tabudan kurtulmuş olacaklar. Oy attıkları sandıkta kazanmasalar da tabudan kurtulmuş olacaklar. Demek ki tabunun yıkılması cinsiyet değiştirmek değilmiş... Demek ki laik orta, laik ortanın solu, laik sol ihanet cephesi bok çukuru değilmiş... Bu eşiği aşanlar, özgürleşip kendileriyle ve kendilerinde barınan “insan”la barışacaklar!

14 Mayıs 2023 seçiminde verilen oylar daha sonra partiler arasında transferlere yol açacak. Muhafazakâr, mütedeyyin kitleden (Saadet, DEVA, Gelecek, Demokrat partilerinden ve başka kesimlerlerden) Millet İttifakı’na oy verenler zihin ve gönüllerindeki kilidi açacaklar. Elleri alışacak! Bu seçim gelecekte, muhafazakâr ve türlü düzeyde kitlelerin kendilerinden solda olan kitlenin insan olmak bağlamında kendilerinden pek farklı olmadığını görecekler ve yer değiştirmenin kendileri için kötü bir şey olmadığını hissecekler, sonuç olarak tabulardan ve önyargılardan kurtulup özgürleşecekler. Sonuç olarak “laik dünya”nın Allahsız, peygambersiz, kitapsız, kâfir olmadığını deneyerek öğrenecekler. Bu seçimden sonra, dileğim şu ki vatandaşlık bağlamında ulusal bir barış olacak. “İnanç”ın bireysel bir olgu olduğu anlaşılacağı için “öteki” artık düşman olmayacak. Seçim sandığına birlikte gidip diledikleri partiye oy verip birlikte kahve içecekler.

Demek ki kendi iradesini kullanarak oy vermek din değiştirmek, cinsiyet değiştirmek değilmiş, kendi akıl ve iradesini kullanarak karar vermek özgürleşmek, özgür insan olmakmış...

Benim bu seçimden umduklarıma ve beklediklerime gelince: Anayasayı hemen değiştirmek bence çok acil değil. Kötü bir anayasa ile bile kuvvetler ayrılığı tekrar egemen olabilir. Her şey kurulacak hükümetin ve cumhurbaşkanının elinde: Bunlar adil, hümanist, özgürlükçü, eşitlikçi, ahlak sahibi, emeğe saygılılı, yoksuldan yana, yolsuzluklara düşman oldukça çağdaş bir yönetim yaratabilirler. Bunları gerçekleştirmek için önlerinde hiçbir engel olmadığı gibi hiçbir yasaya gereksinimleri yok. Yasalar ve anayasa için önlerinde yeterli zaman olacak. Öyle bir kararname çıkaracaklar ki emekçileri ve memurları korumak için sendikalaşmanın önündeki bütün engeller kaldırılacak ve bütün emekçiler sendikalı olacak. Olmalı! Sosyal hukuk devleti ancak böyle can bulur!

Bütün dileğim, 15 Mayıs 2023’ten itibaren, barış ve kardeşliğin ülkemizde egemen olmasıdır. Bunu yaratmak hepimizin bilinçlenmiş elinde!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları