Özdemir İnce

Dünyaya Malazgirt mesajları

09 Eylül 2022 Cuma

27 Ağustos 2022 tarihli Hürriyet gazetesinin 11. sayfasındaki “Dünyaya Malazgirt Mesajları”nın hamlık ve sığlığı aklımdan çıkmıyor. Mehteran bölüğü ve yeniçeri kıyafetiyle dünyaya nasıl bir mesaj verilebilir? Üçüncü Viyana kuşatması mı?

“Bayrağımızda sembolleştirdiğimiz özgürlüğümüzü hedef alan hiç kimseyi bilsinler ki affetmeyiz. Vatanımızı bölmeye, devletimizi yıkmaya çalışan hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayız. Diğer her konuda herkese gönlümüz de kapımız da açıktır” demiş R.T. Erdoğan. Bu hamaset PKK için yapılmışsa çok abartılı olur. Ermenistan mı? Paranoya sınıfına girer. Suriye, Irak ve Mısır aralarında olmak üzere Mağrip ve Maşrık Araplarından açık ve olası bir tehdit yok. Arap dünyası ile küsüşmenin tek sorumlusu bizzat R.T. Erdoğan hazretleri! Hayali düşman yaratmak da ne oluyor? Olsa olsa seçim malzemesi olur. Haaa, birden aklıma geldi: Nasıl oluyor da Türkiye’ye ait olduğu iddia edilen adalara Yunanistan’ın el koymasına karşı esaslı bir tepki gösterilmiyor? Yunanın gözleri yaşsız olduğu için mi?

Ege üzerinde uçakların cilveleşmesi hiç önemli değil.

“Malazgirt çeyrek asır önceki Hasan Kale zaferiyle Türklere tekrar aralanan Anadolu kapılarının bir daha kapanmamak üzere ardına kadar açılmasının adıdır. Aslında bu zaferden önce ecdat Kayseri’den Konya’ya hatta İstanbul Boğazı’na kadar zaten Anadolu’ya yayılmıştı. Ama henüz bu topraklar bütünüyle güvenli ve huzurlu bir belde haline dönüşememişti. Bizans ve Selçuklu ordusu Malazgirt’te karşı karşıya geldiğinde İslam dünyasının dört bir yanında Sultan Alparslan’ın zaferi için dualar ediliyordu. Ecdadımızın izinde aynen yürüyeceğiz.” (R.T. Erdoğan’ın Malazgirt konuşmasından)

Konuşmanın haklı bir tarafı var: “Anadolu’nun kapılarını ardına kadar açan” Malazgirt zaferinden önce de Türkler meğer Anadolu’ya çoktan yerleşmiş imişler... Hem hoş hem ironik bir durum: Horantanı yerleştirmek için bir ev satın alıyorsun... Evin kapısını açıyorsun, bir de ne görüyorsun, annaaa, horantan çoktan eve yerleşmemiş mi? Müslümanların bütün dünyada Malazgirt zaferi içi dua etmesi olayı noktasına önceki yazımda değinmiştim. Kala kala “Ecdadımızın izinde aynen yürüyeceğiz” kaldı. Allah yazdıysa bozsun! 1071-1922 yılları arasını bir kez daha yaşamak, Osmanlı ailesinin çokuluslu, çok dinli imparatorluğu uğruna “kul” sıfatıyla ya şehit ya sefil olmak, Muhteşem Süleyman döneminde ot yemek! Osmanlı ecdat günümüz Türkü için zalim bir sömürgenden başka bir şey değildir. Arap’ın “Mevali” diyerek hor gördüğü, Osmanlı’nın “kul” saydığı halk adına Dadaloğlu cevap verir:

“Şalvarı şaltak Osmanlı/ Eyeri kaltak Osmanlı/ Ekende yok biçende yok/ Yiyende ortak Osmanlı”

“Malazgirt savaşında yenilen Bizans hükümdarı Sultan Alparslan tarafından affedilmesine rağmen kendi sarayındaki muhalifler tarafından feci bir şekilde katledilmiştir. Türkiye’nin dostluk elini uzattığı kimi çevrelerin bu tarihi hakikatleri birer ibret vesikası olarak hatırlamalarında fayda görüyorum” diyen R.T. Erdoğan’ın aklında hep düşmanlar ve düşmanlarla savaş var. Tuhaf! Yunanı yenen Mustafa Kemal Paşa ayağının altına serilen Yunan bayrağı üzerinde yürümemiş; yenik komutan Trikupis’i, başına gelecekleri tahmin ettiği için hemen Yunanistan’a göndermeyip uzun süre ülkemizde konuk etmiş ve onun hayatını kurtarmıştı. Türkün tarihinde Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları dışında izinden gidilecek ecdat yoktur. 

Kim ki “Biz ezanlar susmayacak, bayrak inmeyecek dedikçe yürekleri darlananlar, gözleri dönenler, elleri ayakları titreyenler...” derse yalan söyler. “Onlar” dediği kesim, ezan ve bayrak uğruna İslamcılardan çok daha fazla can verdi. Gece de gündüz de hiçbir yere ansızın gitme, konuk olarak git! Edepsizlik eden komşun varsa Birleşmiş Milletler’e, Avrupa Konseyi’ne şikâyet et, uluslararası mahkemelere git ama o mahkemelerin kararlarına da saygı göster!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları