Örsan K. Öymen

Cami fetişizmi

31 Mayıs 2021 Pazartesi

AKP Genel Başkanı ve “Cumhurbaşkanı” Recep Tayyip Erdoğan, Taksim Meydanı’nda başlayan “Gezi” protesto eylemlerinin yıldönümünde, bu eylemleri hedef alarak Taksim’deki caminin açılışını gerçekleştirdi.

Böylece Erdoğan, İstanbul’un her yerinden görünen Çamlıca Tepesi’ne devasa bir cami yaptırılmasından ve Ayasofya Müzesi’nin camiye dönüştürülmesinden sonra, bir hayalini daha gerçekleştirdi. Hatta Beşiktaş’a da bir cami yaptıracağını açıkladı.

Bunların, halkın hayalleriyle bir ilgisi yok. Bunlar Erdoğan’ın, AKP’nin, belli başlı tarikatların ve cemaatlerin ve AKP seçmenlerinin bir kısmının hayali. Halkın büyük çoğunluğunun hayali, ekonomik ve sosyal adalet, nitelikli ve ücretsiz eğitim ve sağlık hizmeti, yargı bağımsızlığı, hukuk devleti, demokrasi, laiklik, insan hakları, düşünce, ifade, yayın ve örgütlenme özgürlüğüdür.

Bunu kavrayanlar, “Gezi” protestolarının, Taksim’e cami projesinden farklı olarak, zulme, adaletsizliğe ve haksızlığa karşı onurlu bir halk hareketi ve direnişi olduğunu kavrarlar.

***

Türkiye’de yaklaşık 85 bin cami var. Bu camilerin çoğunluğu haftanın altı günü büyük ölçüde boş. Cuma günleri dışında vatandaşlar nadiren camide ibadet ediyorlar. Cuma günleri de sadece belli başlı camilerde doluluk oranı yüksek. Cenaze hizmetleri konusunda da tüm camiler, her gün aktif değiller.

Nasıl ki camiye imam yetiştirmek üzere kurulan imam hatip okulları, imam ihtiyacının ötesinde bir sayıya ulaşmışsa ve cami sayısından onlarca kat fazla mezun veriyorsa camiler de ibadet ve cenaze hizmeti ihtiyacının ötesinde bir sayıya ulaşmış durumdalar.

Bir şeyin gerçek amacına göre hizmet vermesi, onun var olan ihtiyaca göre kurulmasına da bağlıdır. Bir şey, ortada bir ihtiyaç olmadığı halde kuruluyorsa, buradan, onun söylenenin dışında bir amaç için kurulduğu sonucu çıkar.

İmam hatip okullarının büyük çoğunluğu, camiye imam yetiştirmek için değil, herkesi imam yapmak için varlıklarını sürdürdükleri gibi, camilerin de büyük çoğunluğu, ibadet ve cenaze hizmetleri vermek için değil, dinciliğin bayrağı olmak, belli bir dini ve mezhebi, herkese zorla dayatmak için varlıklarını sürdürmektedir.

***

AKP hükümeti, cami yaptırmakla, namaz kılmakla, oruç tutmakla, içki içmemekle, kadının başını örtmesiyle, Müslüman olunacağını sanmaktadır. Oysa İslam dininin temeli Kuran’dır. Kuran’da, bugünkü biçimiyle bir cami, bir kubbeli ve minareli mimari eser betimlemesi yoktur. Kuran’da sadece ibadet edilen yerden ve mescitten söz edilir. Bugün cami adı verilen mimari eser, Kuran’dan sonra, belli mezhepsel ayrımlarla birlikte ortaya çıkmıştır.

Hoparlörle namaza çağrının yapılması, yani ezan okunması da Kuran’a ve İslama ait bir şey değildir. Kuran 7. yüzyılda yazılmıştır, elektrik 19. yüzyılda, hoparlör 20. yüzyılda icat edilmiştir. Hoparlörden ezan okunması, 20. yüzyılda uydurulmuş bir modadır.

Altı bini aşkın ayetin olduğu Kuran’da, cami yaptırmakla ilgili tek bir ayet olmadığı gibi, namaz kılmakla, oruç tutmakla, içki içmemekle, kadının örtünmesiyle ilgili olarak da çok sınırlı sayıda ayet vardır.

***

Öte yanda Kuran’da, merhametli olmakla, zulüm yapmamakla, yardımsever olmakla, fakirlere yardım etmekle, iftira atmamakla, yalan söylememekle, hırsızlık yapmamakla, kibirli olmamakla ilgili birçok ayet vardır. Müslüman olduğunu iddia edenlerin birçoğu, anayasaya ve yasalara uymayarak demokrat olamadıkları gibi, Kuran’a uymayarak Müslüman olmayı da başaramamaktadırlar.

Yolsuzluk, hırsızlık ve devlet içindeki çete örgütlenmesi iddialarının soruşturulmasını engelleyenler; halkın fakirleşmesine, birkaç şirketin zenginleşmesine yol açanlar; yalanlara ve iftiralara dayanarak masum insanları hapislere atanlar, onları hapiste çürütenler, onları ailelerinden ve yakınlarından kopartanlar, onlara büyük acılar çektirenler; hak arayanların darp edilmelerine, dövülmelerine, saldırıya uğramalarına, tehdit edilmelerine neden olanlar; demokrat olamayacakları gibi, Müslüman da olamazlar.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Anormal hükümet 18 Kasım 2024
Emperyalizmin tuzağı 11 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları