Orhan Erinç
Orhan Erinç oerinc@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

YARIN C Blok'ta savaş sonrası manzarası

01 Ağustos 2011 Pazartesi
\n

\n

Biz gazeteciler günler sonra Bayrampaşa Cezaevine götürüldük, daha önce haber için birçok kez girdiğim cezaevini tanıyamadım. Tüm ranzalar yanmış, duvarlar yer yer tahrip olmuş durumdaydı. Yerlere dökülmüş yemekler, lime lime olmuş giysiler, çiftini bulmak imkânsız olan ayakkabı tepeleri, tarumar durumdaki sebze ve meyve çuvalları çatışmanın boyutunu gösteriyordu.

\n

C-13 ve C-14ün havalandırma duvarında operasyon sırasında askerlerin girmesi için açılan büyük bir deliğin önünde ise tutuklu ve hükümlülerin beslediği kuşlar, devrilmiş kafeslerine sığınmışlardı. Ölüm orucuna yatanların kaldığı C-14 koğuşunda yangın her şeyi kül etmişti.

\n

Operasyonla girilen koğuşların durumunun özeti, karanlık, yanık karası, gaz ve yanık kokusu, enkaz ve yürümeyi yer yer olanaksızlaştıran kullanılmış bomba kümeleri, cam kırıkları ve çamurdu. Kısacası C blok koğuşları yatakhaneleri, meydanları, avluları, koridorları tam bir savaş sonrası görüntüsü veriyordu.

\n

İnsanlar yanarken pankartlar ve kitaplar sapasağlam.

\n

Aydın heyetinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Hakları Alt Komisyonu üyelerinin Adalet Bakanlığı ile eylemci tutuklu ve hükümlülerin görüşmeleri sürdürdükleri C-12 koğuşu daha az hasarlıydı.

\n

Giysiler, kitaplar, yataklar etrafa atılmış, davullar patlatılmış, saz ve gitarlar parçalanmış, eylemcilerin yetiştirdiği çiçekler yere dağılmıştı. Arabulucuların yazılarında dile getirdikleri akvaryum ise boştu.

\n

Koğuş avluları, gazete, dergi, ayakkabı, terliklerle dolmuştu. Yarısı yanmış fotoğraf, mektup ve günlükler etrafa saçılmıştı. Eylemcilerin yazdığı, bir müdahale sırasında yapılacakları sıralayan kâğıtlar ise masa üzerinde ıslak duruyordu.

\n

Sergilenenler arasında, açlık grevlerinin bitiminde kalıcı sakatlığı önlemek için vitamin olarak kullanılan Ensure (mama), tahrip olmuş Lenin büstü, Che Guevara, Mao, Karl Marxın yanı sıra Mahir Çayan, Deniz Gezmiş, İbrahim Kaypakkayanın resimleri, Yılmaz Güneyin fotoğrafı, İngilizce dil öğrenme kitapları, ansiklopediler, daktilo, çoğu piyasada satılan kitaplar, kasetler, fotoğraf albümleri, saz, gitar ve davul gibi eşyalar da bulunuyordu.

\n

İlginçti, insanlar yanarken pankartlar ve kitaplar sapasağlamdı. Tutuklu ve hükümlüler, Bizi bir kimyasal sıvı yaktı dediler, uzmanlar bile bu maddenin ne olduğunu anlayamadı.

\n

Bugün hâlâ hayata tutunmaya çabalıyorlar.

\n

İnşaat işçisi, muhasebeci, konfeksiyon işçisi, işportacı, tekstil işçisi, pastacı, berber, öğretmen, sanatçı, gündelikçi, mühendis, iktisatçı, maden işçisi, asker...

\n

Onlar senin, benim gibi insanlardı, sadece içerdeydiler, sadece cezaevlerinde insani yaşam koşulları istediler. Ve karşılığında Hayata Dönüş adlı cehennemi yaşadılar.

\n

Aradan bunca zaman geçti, bugün hâlâ operasyon sırasında cezaevinde olanlar, hayata tutunmaya çabalıyorlar. Bir kısmı hâl mücadele içerisinde, bir kısmı Türkiyede, diğerleri Avrupada...

\n

Telefonla, yüz yüze, internet üzerinden konuşuyoruz, çoğunun psikolojisi bozuk, kâbuslar görüyorlar, yitirdiklerini ve yaşadıklarını unutamıyorlar. Nasıl unutsunlar ki?

\n

\n

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları