Orhan Erinç
Orhan Erinç oerinc@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Turpun Büyüğü Heybede...

17 Kasım 2011 Perşembe
\n

Bir süredir hukuk anlayışında yer eden, yasaları uluslararası kurallara göre değil de zemin ve zamana göre oluşturma yaklaşımının yeni bir örneği ile karşı karşıyayız.

\n

Çok sayıda örnek var ama, yakından izlediğim iki konuda örnek vererek başlamak istiyorum.

\n

5187 sayılı Basın Yasası 9 Haziran 2004 günü kabul edildi.

\n

Yasada sadece gazete, dergi ve ajansların nasıl yayımlanacağı belirlenmiyor, basın yoluyla işlenen kimi suçları da tanımlayarak cezalandırma kurallarını belirliyordu.

\n

Bu suçlar; yargıyı etkileme”, “cinsel saldırı, cinayet ve intihara özendirmeksuçlarıydı. Kural olarak para cezası öngörülmüş, para cezalarının, ödenmemesi durumunda bile hapis cezasına çevrilemeyeceği ilkesi de yasaya eklenmişti.

\n

***

\n

5237 sayılı Türk Ceza Yasası ise 26 Eylül 2004 günü kabul edildi.

\n

Bu yasayı kabul eden Adalet Komisyonu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu da aynı milletvekillerinden oluşuyordu. Basın Yasasındaki yukarıda andığım suç tanımları Türk Ceza Yasasında da yer aldı ve karşılığında da sunturlu hapis cezaları öngörüldü.

\n

Aradan geçen üç ayda hukukumuz, Hapiste gazeteci olmayacakiddialarını da çürüten bir geriye gidişe sahne olmuştu.

\n

***

\n

Gelelim ikinci örneğe...

\n

Devlet Sırrı Yasası tasarısı, kadük olmasının ardından 21 Ekim 2011de yeniden TBMM gündemine getirildi. Tasarıda devlet sırrı şöyle tanımlanıyor: Açıklanması ve öğrenilmesi, devletin dış ilişkilerine, milli savunmasına ve milli güvenliğine zarar verebilecek; anayasal düzeni ve dış ilişkilerinde tehlike yaratabilecek ve bu nedenlerle niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgi ve belgelerdir.

\n

Tasarının 8inci maddesinde de şu sınırlamalar yer alıyor:

\n

1- Mahkemelerce talep edilen devlet sırrı niteliği taşıyan bilgi ve belgeler kurulca gerekçesi belirtilmek suretiyle verilmeyebilir...

\n

2- Devlet sırrı niteliği taşımamakla birlikte diğer gizli bilgi ve belgelerin mahkemelerce talep edilmesi halinde gönderilmeleri esastır. Bu bilgi ve belgeler, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca gerekçeleri açıklanmak suretiyle mahkemelere gönderilmeyebilir...

\n

***

\n

5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Yasası 4 Aralık 2004 günü kabul edildi. Tasarıyı Meclise sunan AKP iktidarı, kabul edenler de AKPli milletvekili çoğunluğuydu. Bu yasanın 47nci maddesi de Devlet sırrı niteliğindeki bilgilerle ilgili tanıklıkbaşlığını taşıyor ve şöyle başlıyor:

\n

Bir suç olgusuna ilişkin bilgiler, devlet sırrı olarak mahkemeye karşı gizli tutulamaz.

\n

Maddede devlet sırrı da şöyle tanımlanıyor:Açıklanması, devletin dış ilişkilerine, milli savunmasına ve milli güvenliğine zarar verebilecek; anayasal düzeni ve dış ilişkilerinde tehlike yaratabilecek nitelikteki bilgiler devlet sırrı sayılır.

\n

Tasarı ile ceza muhakemesi arasında fark yok gibi ama turpun büyüğü torbadamisalini sona sakladım. Ortaya çıkan bir başka sonuç daha var. Siyasal iktidar, seçilmelerine öncülük ettiği görevlilerin atadığı yargıç ve savcılara bile güvenmiyor.

\n

***

\n

Hukukun genel ilkeleri nasılsa Türk Ceza Yasasında da yer almış:

\n

Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez”, “İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz”, “İşlendiği zaman yürürlükte bulunan kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemez”, “Ceza kanunlarını bilmemek mazeret sayılamaz”...

\n

Kurallar bunlar ama, iş devlet sırrına gelince geçerliliklerini kaybediyorlar. Yazanı bir yana bırakın, yazılanın devlet sırrı olup olmadığını savcı bile bilmiyor.

\n

Eskiden konuyla ilgili kamu kuruluşuna sorarlardı Bu devlet sırrı mıdiye.

\n

Tasarıya bakarsanız bundan sonra başbakanın başkanlığındaki Devlet Sırrı Üst Kurulunasorulacak.

\n

Yazdığınızda devlet sırrı olup olmadığını bilmediğimiz haber ya da yorum, devlet sırrını açıklama sayılırsaiçerdesiniz demektir.

\n

Hukuk kuralları ile bağdaşmıyor ama, olsun varsın...

\n

Tasarının gerekçesinde deniliyor ki:

\n

Tasarıyla iç ve dış güvenlik, askeri ve siyasi alanlar dışında ekonomik alanlardaki devlet sırları ve gizlilikler de kapsama alınmıştır. Koşulların varlığı halinde devlete ait bir kısım ekonomik bilgi ve belgeler de devlet sırrı ya da gizlilik kavramları içerisinde nitelendirilebilecektir.

\n

Meşrutiyeti ve demokrasiyi de aşıp geldiğimiz ileri demokrasi döneminde Matbuat kanun dairesinde serbesttirkuralına dönüşümüzü kutlamazsak ayıp olacak gibi geliyor.

\n

***

\n

Turpun en büyüğünü de unutmayalım. Kamu görevlisi statüsünde yargılanacak gazetecilere verilecek hapis cezasının, kamu görevlisine verilecek cezanın yarı oranında arttırılarak 1.5 yıl ile 6 yıl arasında değişecek olması da cabası...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları