Orhan Erinç
Orhan Erinç oerinc@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Tarlalar Azalırken Arsalar Hızla Artıyor...

11 Aralık 2014 Perşembe

Bir yutturmacadır gidiyor. Gerçekte olmayan çok sayıda özel günlerimiz var.
Bu yazıyı altında Türkiye’nin de imzası bulunan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edilmesinin yıldönümünde, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde yazıyorum.
Kamu yetkilileri, insan hakları alanında Türkiye’yi neredeyse uçuşa kaldırdıklarını ileri sürüyorlar. Ama uluslararası örgütlerin sormacaları, saptanan verilerle Türkiye’nin yerinde saymayı bile beceremeyerek geriye gittiğini gösteriyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ayda üçü dördü bulan ihlal kararları ise konumumuzun düştüğü durumu kayda geçiriyor.

***

Adı var kendi yok özel günlerimizden biri de 5 Aralık Dünya Toprak Günü’ydü.
Birleşmiş Milletler’in “Dünya Toprak Günü”nü 2013’te kabul etmesine karşın Türkiye’nin 1945’te yasayla kabul edilmiş bir “Toprak Bayramı” vardı.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin içinden Demokrat Parti’nin oluşmasını sağlayan da Çiftçiyi Topraklandırma Yasası’na duyulan kızgınlıktı.
Anılan yasanın 11 Haziran 1945’te kabul edilmesinin ardından, 15 Haziran’da da Toprak Bayramı Yasası çıkarılmıştı.
Yasa, her yıl 11 Haziran’ın ardından gelen pazar gününün toprak bayramı olarak kutlanmasını istiyordu.
Çiftçiyi Topraklandırma Yasası ilk darbeyi CHP içinde kalan toprak ağalarından yedi.
1950’de iktidara gelen Demokrat Parti, varlık nedeni de olan yasayı iyice tırpanladı. 1973’tekabul edilen Toprak Reformu Öntedbirler Yasası da kaldırılmış yasalar arasına soktu.
Daha sonra Toprak Reformu kavramı bir yana atılıp Tarım Reformu kavramı öne geçirildi.

***

Adalet ve Kalkınma Partisi, Demokrat Parti’nin ardılı ama toprağa daha değişik bir gözle bakıyor.
En başarılı olduğu alan da tarlaları arsaya dönüştürmek. Tarımsal bitkilerle meyve ağacı dikmek yerine AVM ya da gökdelen dikmeyi yeğliyor.
2005 yılında çıkardığı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Yasası’nı 2014 Nisanı’nda değiştirdi. Bu arada hayvancılığın olmazsa olmazı sayılan mera ve yaylaları da inşaata açıverdi. Bereket Anayasa Mahkemesi geçen günlerde iptal etti de bir yıkım daha önlenmiş oldu.

***

AKP’nin iddialı olduğu konulardan biri de arazi toplulaştırması. Toprağın miras yoluyla bölünmesini önlemeye çaba harcıyor. İzlediği politikaya bakarak neden bu konuya önem verdiğini çözmeye çalışıyorum. Aklıma gelen ilk seçenek de şu oluyor:
AVM, toplu konut ve gökdelen dikecekler, arsaya çevrilecek tarlaların sahiplerine ulaşmakta, topluca tapuya götürüp imza attırmakta zorlanmasınlar diye...

***

2014’te yapılan değişiklikle ilgili yasaya eklenen bir de liste var.
“Türkiye İl-İlçe Bazında Yeter Gelirli Tarımsal Arazi Büyüklükleri” listesi. Örneğin İstanbul’un 39 ilçesi var ama listede 16 ilçesi yer alıyor.
Demek 23 ilçede tarım yapılmıyor. Ya da korunacak tarla kalmamış. Zaten kamu spotlarından Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın toprağa bakışındaki çelişkileri de anlamak mümkün.
Atatürk Orman Çiftliği’nin bile arsa sayıldığı bir ülkede yaşadığımızı unutmayalım.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları