Orhan Erinç
Orhan Erinç oerinc@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Ödünün Ceremesi 20 Ay...

10 Mart 2014 Pazartesi

7 Mart Cuma gecesi, Batı’daki şehirlerde yemek saati. Aileler sofrada bir arada. Televizyonlar açık. Türkiye’nin 26’ncı Genelkurmay Başkanı Başbuğ’un 26 ay süren esaretinin son ayları. Başbuğ ekranda görüldüğünde çatal bıçak sesleri kesiliyor, gözler buğulanıyor. Kimileri göz pınarlarından dökülen yaşları gizlemeye çalışıyor. Masada içkisi olanların elleri kadehlere gidiyor. Başbuğ’un şerefine kadehler kaldırılıyor. “Darısı öteki esirlerin başına” dilekleri de unutulmuyor.
Tarihsel konuşma dinleniliyor.
Kendilerinden olmayanlara yönelik nefret ve intikam yansıtan cümleler kuranlara karşın Başbuğ “nefret ve intikam duyguları içinde olmadığını” vurguluyor.
Buruk ama mutlu bir başlangıç.

***

“Türk hukuku ve yargısı bu duruma nasıl geldi” sorusunun tek bir yanıtı var.
AKP-cemaat işbirliğinin ortak çabalarıyla!
Ceza Yasası, Terörle Mücadele Yasası, Ceza Muhakemesi Yasası, Tanık Koruma Yasası kullanılmaya elverişli duruma getirilmesiydi, anayasanın yargı ile ilgili maddeleri isteğe uygun olarak kurgulanmasaydı, guguk devleti olur muyduk?

***

Özetle diyebiliriz ki altyapıyı AKP hazırladı, uygulamaya da cemaat soyundu.
Oynanan oyunun niteliğini Başbakan’ın danışmanı “kumpas” olarak nitelendirmişti.
Noktayı Başbakan, Malatya mitinginde ve dönüş uçağında koydu:
“Balyoz davasını alelacele hallettiler. Ergenekon’da halen gerekçeler hazırlanmadı. Burada bir katakulli olduğu çok açık. Bu davalarda haksızlığa uğrayan insanlar var. Bütün bu davalarda intikam hissiyle hareket ettiler. Kısacası paralel yapı bu davalarda görevini icra etti.”
Kimse “Siz de bu davaların savcısı idiniz. Katakulli diye nitelendirdiğiniz uygulamalar sürerken neredeydiniz” diye sormadı ya da soramadı...

***

“Ne istediler de vermedik” cümlesinin kapsamında unutulmaması gereken en önemli ödün “özel görevli mahkemelerin” kapatılmasından cayılması olmadı mı?
MİT Müsteşarı Fidan’ın ifade vermeye çağırılmasıyla etekleri tutuşanları unuttuk mu?
Özel görevli mahkemelerde görevli kimi yargıç ve savcılar için en hafifi “devlet içinde devlet oldular” suçlaması olan çok açıklama dinledik ve okuduk.
Madem katakulli vardı, özel görevli mahkemelerin kaldırılması gündemdeyken 5 Temmuz 2012’de yürürlüğe giren yasaya geçici 2’nci maddeyi ekleyerek sürelerinin “ellerindeki dosyalar karara bağlanana kadar” uzatılmasına kim, neden onay verdi?
Bu ödün verilmeseydi özel görevli mahkemeler tam 20 ay önce kapatılmış olacaktı.
Katakullinin sürdürülmesiyle “haksızlığa uğrayan insanlar” da cemaate verilen ödünün ceremesini 20 ay daha hapislerde çekmeyeceklerdi...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları