Orhan Erinç
Orhan Erinç oerinc@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Galiba Cumhurbaşkanı Seçmiyoruz...

07 Ağustos 2014 Perşembe

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile yandaşlarına bakarsanız 10 Ağustos’ta 12’nci cumhurbaşkanı değil, birinci başkabadayı ya da birinci başmeddah seçilecek!
Önce andığım sözcüklerin anlamına değinelim.
Kabadayı: Kendine özgü namus kuralları olan ve bunun dışına çıkmayan, iyi dövüşen, korkusuz kimse.
Meddah: Eskiden kahvelerde vb. yerlerde hoş öyküler anlatarak, taklitler yaparak halkı eğlendiren sanatçı. (Mec.) Aşırı övgüde bulunan kimse, övücü.
(Arkadaş Türkçe Sözlük / Ali Püsküllüoğlu’nu (1935 - 24 Haziran 2008) da Türkçemize katkıları nedeniyle saygı ve özlemle anarak...)
Püsküllüoğlu’nun tanımları doğrusu cuk oturmuş.
Özellikle de “kendine özgü namus kuralları olan ve bunun dışına çıkmayan” bölümü.
Gerçekten Erdoğan’ın kendine özgü namus kuralları var. Bunlar için binlerce örnek vermek olası. Varsa yoksa Mısır’daki Rabia ile Gazze’deki Filistinli çocuklar ve kadınlar.
Gezi’de, o dönemde destan yazan(!) polislerin hedefi olarak can veren çocuklarla gençler ve onların ağlayan anneleri sanki yer yarılmış da içine girmişler.
Gazze’de İsrail’in acımasız saldırıları ile öldürülen çocuklarla kadınlara gözyaşı, ama Irak’ta IŞİD’in saldırıları sonucu canlarını veren ya da yurtlarından kaçmak zorunda bırakılan 40 bin dolayında Türkmene üzüntü açıklaması bile nanay.
Örneğin Berkin Elvan terörist, IŞİD’ciler değil. Ayakkabı kutusundaki dolarlar, evdeki parayı sıfırlama öğütleri namus sorunu değil, darbe girişimi...

***

Meddah, geleneksel seyirlik oyunlarımızdan Ortaoyunu’nun tek kişilik göstericisi. Elinde dinlerken dalıp giden izleyicileri yere vurarak ortama sokan bastonu, boynunda terini silmek için doladığı peşkiri.
Bizim başmeddah adayı, sopa kullanmıyor ama rakiplerine vurdukça vuruyor. Boynunda ise ya gittiği ilin futbol takımının atkısı ya da Doğu ve Güneydoğu’da renk renk poşular.
Gençler bağladığında “terör örgütü üyeliği kanıtı” olan poşular, onun omzunda oy avlamaya yarayan kapanca ya da ökse gibi görünüyor.
Ama meddahın mecazi anlamı “aşırı övücülük” de yabana atılmayacak bir özelliği. Kimleri övüyor? Duraklama ve gerileme devirlerinin Osmanlı sultanları. Öncülleri Menderes ve Özal. Kardeşlerim diye söz ettiği kimi Sünni diktatör ve can alıcılar.
Bir yandan “76 milyonu kucaklıyorum” diyor, öte yandan rakip partilere, adaylarına ve onlara oy veren 40 kusür milyona başta Alevilere verip veriştiriyor. Öykü anlatmakta ise kimse eline su dökemiyor.
Birileri de sanıyor ki cumhurbaşkanı seçiliyor.

***

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) “2014 Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Seçimleri Sınırlı Seçim Gözlem Heyeti”, Türkiye’de çalışmalarını sürdürüyor. Uzun dönemli gözlemci Bayan Barbara O’shca’ye de paylaşımda Cumhuriyet gazetesi ile İstanbul’daki öteki yayın organları düşmüş.
Başlıca merak ettikleri; medyanın yayın politikaları, TRT’nin uygulamaları, adaylardan Erdoğan’ın rakipleri ile savaşımda kullandığı devlet olanaklarının yarattığı dengesizlik.
Korkarım seçimi Erdoğan kazanırsa, üçüncü dünya ülkeleri ile kimi diktatörlük ama baştakinin sürekli kazandığı seçimler için söylenenlere benzer değerlendirmeler Türkiye için de dile getirilecek. Cumhurbaşkanı dokunulmazlığını kazanmak için her yolun geçerli sayılması bakalım başımıza ne dertler açacak.

***

Televizyonda, yurtdışında yaşayan ve oy kullanmak için yola düşüp gümrük kapısındaki sandık kuruluna gelen bir aile.
Ama oy kullanamamışlar. Sandık kurulu başkanı demiş ki “Siz oyunuzu yurtdışında kullanmışsınız. Kayıtlarda öyle görünüyor.”
Yurtdışı seçmenler “Biz oy kullanmadık” diye direnmişler ama faydasız.
İşin hem ağlanacak hem gülünecek tarafı ise ne Yüksek Seçim Kurulu’ndan (YSK) ne de aday gösteren muhalefetteki partilerden tık var.
Tam da yeri göğü inletmeye olanaklı somut bir olay. Ama dediğim gibi kimsede tık yok.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları