Orhan Erinç
Orhan Erinç oerinc@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Ekmel Bey’le Mehmet Bey...

09 Ağustos 2014 Cumartesi

Ayrıcalıklı cumhurbaşkanı adayı Erdoğan’ın oy uğruna aklına geleni önünü ardını düşünmeden söyleyivermesinde ayrımcılık aşıldı ve sıra ırkçılığa geldi. Şiddet sarmalına ırkçılığı da eklemeyi başarmasına karşın “76 milyonu kucaklama” edebiyatının kofluğu ortaya çıkmayı sürdürüyor.

***

Bizim gazeteci kuşağı, ustalarından öğrendiklerini uygulama konusunda çok duyarlıydı.
Yan yana çalıştığımız, rakip gazetede çalışmasına karşın sevgi ve saygı duyduğumuz arkadaşlarımızın özel geçmişini kurcalamayı hiç düşünmezdik.
Pek çok arkadaşımızın kökenini, dinini ya da mezhebini aramızdan ayrıldıklarında verilen ölüm ilanlarından öğrenmişizdir.
Hemşerilik dayanışması ya yoktu ya da gözle görünür değildi. İtiraf edeyim ki hemşerilik duygusu ile ömründe ilk ve son kez 1958 yılında Urfa’da karşılaştım.
14’üncü Süvarı Tümeni ile bizim 14’üncü Süvari Alayı maceralı ama harika bir yolculukla Kağızman’dan Urfa’ya gelmiş ve Karagücü Futbol Takımı kurulmuştu. Kadırga Takımı’nda oynadığımız, Cinci Meydanı’nda antrenman yaptığımız arkadaşlarımızdan “Yalıkazığı” diye anılan Kaleci Mehmet’i görünce çok sevinmiştim...
Baba tarafı İstanbul’un fethinden sonra Bursa’dan getirilip Eyüp’e yerleştirilen, anne tarafı ise 1700’lerde Mısır’dan dönüp önce Kasımpaşa’ya (Beceremesek de Kasımpaşalılığımız da varmış), oradan da Sütlüce’ye geçen ailenin torunu olmak, biraz da boşlukta kalmak gibi oluyor.
Hem aileden, hem de ustalarımızdan öğrendiklerimizin etkisiyle bugüne kadar kimseye “Nerelisin?” diye sorduğumu anımsamıyorum.
O nedenle de Erdoğan’ın ırkçılık, dincilik ve ayrımcılık yapmasına akıl erdiremiyorum.
Hele bu yaklaşım, ülkeyi darmadağın olmanın eşiğine getiren seçimde oy kapmanın doğal bir yöntemi durumuna getirilmişse...

***

Ayrıcalıklı cumhurbaşkanı adayı Erdoğan’ın aslında ırk ve din ayrımcılığının tercümesi “benden yana olanlar ve bana karşı olanlar” takıntısının yansımasıdır. Rakibi Ekmel Bey, Mısır’da doğduğu için cumhurbaşkanı olamaz. Bu özelliği nedeniyle kendisine oy verilmemelidir. Mısır vatandaşı olmayıp Türk vatandaşı kalmasının da kıymeti harbiyesi yoktur. HHH Ama binlerce çelişkisinden biri daha gün gibi ortadadır.
Mehmet Müezzinoğlu 1955 yılında Gümülcine’de doğmuştur. Yunanistan vatandaşı olarak 1970 yılında Türkiye’ye gelmiş, Mehmet Alioğlu adıyla yabancı kontenjanından İstanbul İmam Hatip Lisesi’nde okumuştur.
Buraya kadarki tek özelliği Erdoğan’ın imam hatipten sınıf arkadaşı oluşudur.
Sonra Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmuş, 1992’de siyasete girmiş ve AKP İl Başkanlığı (2002- 2007) yapmış. İlk kez 2007’de milletvekili yapılmış, üç özel hastanenin sahibiyken 24 Ocak 2013’te Türkiye’nin 57’nci Sağlık Bakanı olmuştur.
Nedeni yukarıda belirttiğim gibi Erdoğan’ın hem sınıf arkadaşı hem de ekibinden oluşudur.
Karşı olduğum için değil, çelişkiyi vurgulamak amacıyla yazıyorum.
Mısır’da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak doğmuş Ekmel Bey cumhurbaşkanı olamıyor ama Yunanistan vatandaşı olarak doğmuş Mehmet Bey Sağlık Bakanı olabiliyor!
İşte size AKP kafasının yansıması ve ayrımcılığın dik âlâsı...

***

Bu yazının amacı, Mehmet Müezzinoğlu’nun kimliği ve kişiliği değildir.
Ahmet Haşim, Degüstasyon’daki masasının etrafını alanlara, konuşması bitince şöyle dermiş:
“Dedikodu yapmıyoruz. Vak’a çirkin cereyan etmiş, onu naklediyoruz.”
Benimki de o türden...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları