Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Devrime Karşı Hınç Birikimi Boşa Gidecek
Atatürk Cumhuriyeti’nin ve Anadolu Aydınlanması’nın önemli yıldönümlerinden üçü dün geride kaldı. Geride kalmış olması değerini yitirdiği anlamına gelmiyor. Aksine yaşadığımız bu süreçte ne kadar önemli, anlamlı ve değerli olduğu daha iyi anlaşılıyor.
3 Mart 1924’te çıkarılan üç yasayla hilafet kaldırılmış; Diyanet İşleri Başkanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Genelkurmay Başkanlığı kurulmuş; bütün eğitim kurumları uzunca bir süre adına uygun görev yapan Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanmıştı.
***
Yasaların çıkarılmasıyla Atatürk Devrimi kapsamında yapılanları Prof. Dr. Suna Kili’nin (1929-29 Temmuz 205), Türk Dil Kurumu’nun 1981 Bilim Dil Ödülü’nü aldığı “Türk Devrim Tarihi” kitabında şöyle anlatıyor:
“Saltanatçıların, hilafetçilerin, tutucuların davranışlarına dört ay kadar dayanılmış, konu İzmir’deki savaş oyunları sırasında Mustafa Kemal tarafından ordu komutanlarına da açılmış ve artık hilafetin kaldırılması gereğinin Meclis gündemine alınması kararlaştırılmıştır.
1 Mart’taki bütçe görüşmelerinde Osmanlı hanedanına, Halife’ye verilecek ödenek nedeniyle konu ortaya atılmış ve birbirini izleyen kararlarla 3 Mart 1924’te Şer’iye ve Evkaf Bakanlığı kaldırılmış, yerine Diyanet İşleri Başkanlığı kurulmuş, hilafet kaldırılmış, Osmanlı soyundan gelenlerin tümü yurtdışına sürülmüş, ülkedeki tüm bilimsel kuruluş ve okullar Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanmıştır. Hilafetin kaldırılması sırasında gerek ülke içinden, gerekse ülke dışından halifeliği kabul etmesi için Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal’e pek çok öneri gelmiş, fakat Gazi bunları üzerinde bile durmadan geri çevirmiştir.
Hilafetin kaldırılması, Osmanlıların yurtdışına çıkarılması, eğitim kurumlarının Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanması, Atatürk Devrimi’nin henüz adı konmamakla birlikte laiklik ilkesinin ilk ve en büyük uygulamasıdır. Devrim artık padişahsız, halifesiz, laik, usçu bir yolda gelişecek, bu doğrultudaki atılımlar birbirini izleyecektir. Ama her yenilikçi adım, yeni bir tutucu akımla karşılaşacak, onunla uğraşacak, başaracak, fakat toplumdaki tutucuların hınçlarının birikimine, fırsat kollamalarına neden olacaktır. Bu, tüm devrimlerin yazgısıdır, bunu değiştirmenin yolu yöntemi bulunamamıştır. Bu yazgının belirtileri günümüzde de görülmektedir.”
Suna Hocanın 1980’lerin başında “belirti” olarak niteliği geriye gitme girişiminin bugün vardığı boyutlar tedirgin edici bir görüntü yaratıyor.
Bu durum da “Hayır” demenin gerekçelerinden birini oluşturuyor.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
- FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen öldü
En Çok Okunan Haberler
- Hayatını kaybetti!
- Mansur Yavaş'tan TBMM'ye flaş çağrı!
- TÜİK ekim ayı enflasyon verilerini açıkladı
- AKP’li vekilin PKK yöneticisiyle fotoğrafı gündem oldu!
- 'Erken seçim' çağrısı: CHP tarih verdi
- Serdar Ortaç son malını da satışa çıkardı!
- İşte Belediye Başkanı'nı öldüren saldırganın ifadesi!
- 'Atatürk ile Cumhuriyet ile bayrak ile...'
- İşte sıfır faizli kredi veren bankalar…
- AKP'den kayyum için ilk açıklama