Orhan Erinç
Orhan Erinç oerinc@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Demokratik Ülke Türküleri...

02 Ocak 2012 Pazartesi
\n

Ne 2011e güle güle ne de 2012ye hoş geldin demek içimizden geçiyor.

\n

2011’e hoş geldin dedik de ne oldu? Ne yıkılmadık yer, ne daha da kötüleşmeyen bir ortam kaldı. Korkudan sesleri çıkmayan insanları bir yana bırakın, bilimin kalesi olarak nitelendirdiğimiz üniversiteler bile suskunluk rekorları kırar oldular. Konuşanlar da bekleneni söylemekle yetiniyorlar. Dileğimiz şimdilik 2012yi gerçekten iyi anılarla uğurlamak olmalı.

\n

***

\n

2011’in, pek çok yönüyle kara bir yılolarak tarihteki yerini aldığını söylemek abartı sayılmamalı.

\n

Özellikle gazetecilik mesleği ve gazetecilik, ilk Türkçe gazetenin yayımlandığı 1831 yılından bu yana yaşamadığı bir süreçten geçiyor. Demokrat Partinin son günlerinde oluşturduğu Tahkikat Encümeni bile sadece CHPli olarak tanınan muhalif gazetecileri suçlarken, şimdi sadece iktidara değil, kimi cemaatlere de karşı olan tüm muhalifler hedef tahtasına konuluyor.

\n

5 Mayıs 1997 günü Cumhuriyetten Okurlaraköşesindeki yazımın başlığını Hukuk Devleti Bir Yana, Kanun Devleti de Gidiyorkoymuşum. Ne yazık ki hâlâ gitmeye devam ediyor. Olup bitenlere bakarsak bir süre sonra gidiyoru bırakıp gittidemek zorunda kalacağız.

\n

***

\n

26 Haziran 2004te yürürlüğe giren 5187 sayılı Basın Yasası, kimi eksikliklerine karşın son dönemin en demokratik yasası sayılıyor. İktidar sözcüleri de bu en büyük katılımla yapılan yasayı öve öve bitiremiyorlar.

\n

Yasanın, Basın Hukukumuza kattığı maddelerden biri şöyle:

\n

Madde 12- Süreli yayın sahibi, sorumlu müdür ve eser sahibi, bilgi ve belge dahil her türlü haber kaynaklarını açıklamaya ve bu konuda tanıklık yapmaya zorlanamaz.

\n

En demokratik yasamız yürürlükte ama geçerli değil.

\n

Şayet geçerli olsaydı, 95 meslektaşımız yılbaşını terörist kontenjanındanhücrelerinde tek başlarına geçirmezlerdi diye düşünüyorum.

\n

***

\n

Özel yetkili mahkemelerdeki kimi uygulamanın hem anayasada belirlenmiş kurallara, hem de ceza öngören ya da neyin nasıl yapılması gerektiğini belirleyen usul yasalarına uygun olmadığı iddiaları ayyuka çıkmış durumda. Bunları yapanların gönendirildiği, yapmayanların sürüldüğü de ayrı iddiaların konusu.

\n

***

\n

2011’in en çok tartışılan konularından biri de özel yetkili mahkemelerin anayasal dayanağının olmadığı idi.

\n

1982 Anayasasında Devlet Güvenlik Mahkemeleriiçin özel bir madde konulmuştu.

\n

Mahkeme heyeti ve savcılıkları sivil ve askerlerden oluşuyordu. Avrupa Birliğinin baskısıyla maddeden önce askerler çıkarıldı. Sonra da madde yürürlükten kaldırıldı.

\n

Ardından özel yetkili mahkemeler geldi. Hem de değil Devlet Güvenlik Mahkemelerine, Sıkıyönetim Askeri Mahkemelerine bile tanınmamış yetkilerle donatılarak.

\n

Ama anayasada dayanağı yokmuş!

\n

***

\n

Türkiyenin demokratik bir ülke olduğu türkülerine oldum bittim kulaklarım kapalıdır.

\n

1946’dan bu yana birkaç yıllık görece iyi sayılan yılı saymazsak Türkiye,çok partili ve demokratikleşme sancıları yaşayanbir ülkedir.

\n

Siz, demokrasi tarihinde, siyasal iktidarların her istediklerini yapabildiği demokratik bir ülke gördünüz mü?

\n

***

\n

Türkiyedeki iktidarların en önemli yanlışı, sürekli kontrol edeceklerini varsayarak bazı girişimlerde bulunmaları olmuştur.

\n

Bu yaklaşımın tarihimizdeki en acı örneği 6-7 Eylül 1955 olaylarıdır.

\n

Yakın dönemdeki örnekler de önü arkası düşünülmeden girişilen demokratikleşme açılımlarıdır.

\n

Dilerim, yargı ile ilgili anayasa değişiklikleri, iktidar partisini de zora sokacak bir sonuca doğru gitmiyordur.

\n

***

\n

İşte size yorumsuz bir yeni yıl fıkrası.

\n

Hanımefendi ile beyefendi ikinci evliliklerini yapmışlar. İkisinin de çocukları varmış.

\n

Ortak bir çocukları daha olmuş. Bir gün gürültüler üzerine beyefendi Ben bir bakayımdiye gitmiş ve eşine bilgi vermiş:

\n

Senin çocuklarla benim çocuklar bir olmuşlar bizim çocuğu dövüyorlar...

\n

\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları