Orhan Erinç
Orhan Erinç oerinc@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Çözüm Bekleyen Fiili Durumlar(!)

27 Ekim 2016 Perşembe

Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının, oluşmasına, kiminde önayak olduğu, kiminde de desteklediği fiili durumları, yasa kapsamına alarak geçerli kılma çalışmaları hız kesmeden sürüyor.
Tabii en tepede başkanlık (?) var. Öylesine önemseniyor ki “en büyük reform” diye niteleniyor.
“Milli ‘İradeye ‘Paydos’ Zilleri” başlığıyla çıkan önceki yazıyı yazdıktan sonra “acaba bunu neler izleyebilir?” sorusuna yanıt aramaya koyuldum.
Sorunumu büyük ölçüde okurumuz Hüseyin Uzerli eksikleri de olduğunu belirterek çözdü.
Yazıyı okuduktan sonra gönderdiği iletide şöyle diyordu:
“Bugünkü Milli İdareye ‘Paydos’ Zilleri... yazınızda, iktidarın ve destekleyicilerinin, anayasaya aykırı durumu anayasal sınıra çekeceğine, fiilen uygulanan ama anayasaya aykırı olan başkanlık sisteminin anayasa kapsamına alınmak istenmesini eleştirdiniz...
Bu ‘made in Turkey’ hukuk mantığının türevlerini düşündüm. Eğer Türkiye’deki tüm fiili durumlar bu mantıktan hareketle yasa kapsamına alınsaydı, acaba hangi yasaları çıkarmak gerekirdi!:
Fiili Durum (Trafik):
Türkiye’de trafik yasalarını iplememek bilindiği gibi fiili durum.
O zaman fiili duruma uygun çıkarılacak yasa: Tüm trafik işaretlerinin kaldırılması!
Fiili Durum (Kadına Şiddet):
Türk erkeği bilindiği gibi ‘hem severim, hem döverim, hem de keserim’ diyor.
O zaman fiili duruma göre çıkarılacak yasa:
Erkeklerin bu davranışlarının dokunulmazlık kapsamına alınması!
Fiili Durum (Temizlik):
Camilerin, şehir hatları vapurlarının, birçok orta sınıf lokantanın ve umumi helâ /tuvalet/ WC’leri bilindiği gibi leş gibi kokuyor. O zaman fiili duruma göre çıkarılacak yasa:
Buraları kontrol eden memurlukların kaldırılması!
Fiili Durum (FETÖ):
Bilindiği gibi devletin her yerine iktidarın bilgisi ve desteği çerçevesinde sızmışlar.
O zaman bu duruma göre çıkarılacak yasa:
İktidarın bu durumdan hiçbir zaman sorumlu tutulamayacağı!
Fiili Durum (Eğitim):
Bilindiği gibi eğitim sistemi imamlaştırılıyor.
O zaman bu duruma göre çıkarılacak yasa:
Laikliğin gâvur icadı olduğundan anayasadan çıkarılması!
Ve tabii Türkiye’deki yasalara aykırı daha akla gelebilecek birçok diğer fiili durumlar ve bunların yasa kapsamına alınması(!).
Ondan sonra aynı anda devreye giren on-on beş TV kanalında şöyle bir gerinip ‘İşte milli iradenin istediği!’ denilip bu fiili durumları eleştirenlere ve direnç gösterenlere veryansın edilmesi, olmadı TOMA gönderilmesi, olmadı bileklerine bilezik takılması, olmadı infaz edilmesi...”

***

AKP’nin fiili durumu yasal duruma getirmesinin en önemli örneğini de unutmayalım.
Eski Ceza Yasası’nda şöyle bir madde vardı:
“Madde 261 - Kanun ve nizamlara aykırı olarak mektep veya dershane açanlar, açılan mektep ve dershaneler kapatılmakla beraber altı aydan iki seneye kadar hapis ile cezalandırılır.
Ruhsatsız öğretmenlik edenlerle bunları istihdam edenlere (çalıştaranlara) de aynı ceza verilir.”
Bu madde 2005 yılında yeni ceza yasası yapılırken buharlaşıverdi. Gizlice eğitim veren medreseler ve kurslar da suç olmaktan çıkarıldı. Fiili durum yaşama geçirileli tam 11 yıl olmuş!
O günlerde uyuyanlara selam olsun...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları