Orhan Erinç
Orhan Erinç oerinc@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bayar’dan Yıldırım’a Tek Parti Hükümetleri...

02 Haziran 2016 Perşembe

“Ev-Cumhuriyet-ev” alışkanlığını modaya uyup zorunlu olarak “Ev-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları-ev” düzenine soktuk ama sanırım düzeldik. Darısı Türkiye’nin başına...

***

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun apar topar gönderilişinin ardından epeyce yazılıp çizildi. Ama bir cümlesi nedense dikkat çekmedi. Oysa 5 Mayıs 2016’da AKP Merkez Yürütme Kurulu toplantısının ardından yaptığı ayrılma konuşmasında, “Kimsenin bundan sonra yeni fitne kapıları açmaması icap eder” demiş sonra da şu cümleyi kurmuştu: “Ben, Cumhurbaşkanımız ile son çeyrek asırda birçok defa omuz omuza durdum. Kimse benim ağzımdan Cumhurbaşkanı ile ilgili tek bir kötü söz duyamayacak.”
Bekleyenler mi vardı? Bu cümleyi söyleme gereksinimi niye duydu? Üstü kapalı bir tehdit miydi?
Herhalde uzmanlar günü geldiğinde yazacaklardır.

***

Tek parti hükümetlerinin ne olduğunu ve ne yapması gerektiğini, Türkiye’nin ilk sivil başbakanı Celal Bayar, 8 Kasım 1937’de okuduğu hükümet programında şöyle açıklamıştı:
“Bizim gibi parti hükümetlerinin kendilerine mahsus bir programı yoktur. Takip edecekleri program şahıslarınızda ve Meclis’in yüksek manevi şahsiyetinde kuvvetle, şerefle temsil edilmekte olan ve büyük Türk milletinin arzu ve iradelerini toplayan Cumhuriyet Halk Partisi’nin realist ve dinamik programıdır.
Hükümet, Şef’in (Atatürk’ün) bu kürsüden verdiği ana direktiflerin ışığı altında daima daha kuvvetli, daima daha refahlı, hür ve müstakil Türkiye halinde ifade edilmesi de mümkün olan bu programın başarılması işini üzerine almış bulunuyor.”

***

Celal Bayar’ın programında özel önem verdiği konulardan biri de “topraksız çiftçiyi topraklandırma” sözüydü. Programa şu sözleri eklemişti.
“Her Türk çiftçi ailesinin çalışarak geçinebileceği bir toprağa malik olmasını vatan için sağlam bir temel ve imar esası saymaktayız. (...) Her bölgenin nüfus kesafetine (yoğunluğuna) ve toprak verim derecesine göre büyük çiftçi ve çiftlik sahiplerinin işletebileceği arazi genişliğini sınırlandıracağız. Buna ait bir kanun layihasını (tasarısını) bir an evvel hazırlayarak büyük Meclis’e takdim etmek kararındayız.”
Bayar bu tasarıyı hazırlayamadı. (!) Aksine; Çiftçiyi Topraklandırma Yasası’nın 11 Haziran 1945’te kabulünün ardından üç arkadaşı ile CHP’den istifa edip Demokrat Parti’yi kurma hazırlığını başlattı.

***

Celal Bayar’ın tek parti hükümetinin özelliğini tanımlayışına bakarak AKP’de de Davutoğlu’nun gidip Yıldırım’ın gelişinin pek bir şey değiştirmeyeceğini söylemek olası. Tabii, Yıldırım’ın tek ve en önemli hedef olarak vurguladığı “Eylemli başkanlığı yasal duruma dönüştürme” sözü dışında...
Bu, ilginç bir itiraftı. Çünkü Türkiye’yi kendisinin değil Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yönettiğini, hem de anayasaya aykırı olarak kayıtlara geçirmişti.

***

Şu da bir başka Türkiye gerçeğidir. Çok partili dönemin tek parti iktidarı AKP’nin, 7 Haziran 2015’ten bu yana yaptıklarıyla CHP’nin tek parti hükümetlerini -Dersim ve 1946 seçimleri de dahil- eleştirecek hiçbir kozu kalmamıştır.
Unutmayalım ki CHP hükümetlerinin gizli bir ajandası da olmamıştır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları