Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
AKP İçin Darbeden Darbeye Fark Var...
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin, (AKP) 2010’da yargıyı bütünüyle ele geçirme amacını yansıtan anayasa değişikliğinde şamatasını en çok yaptığı maddelerden biri de 1980 darbecilerinin yargılanmasına değgin olan maddeydi.
1982 Anayasası’nın kurgucuları, anayasaya 12 Eylül 1980 darbecilerine yasal güvence sağlamak amacıyla geçici 15’inci maddeyi eklemişlerdi.
Darbecilerin ülke yönetim yöntemine, özgürlükleri ve sendikal hakların tırpanlanmasına yönelik maddelerini tepe tepe kullanan AKP’nin, seçmene tuzak kurduğu maddelerden biri de buydu.
***
Halkoylamasında “evet” çıkınca hukuksal zorlama ile de olsa, darbeci beş paşanın hayatta olan ikisine biraz ayak sürüdükten sonra geçici maddenin kaldırılması sonrasında dava açıldı.
Oysa maddenin korumaya aldıkları bu paşalarla sınırlı değildi.
Milli Güvenlik Konseyi döneminde kurulmuş olan hükümetler; Danışma Meclisi üyelerini, konseyce yetkili kılınmış; organ, merci ve görevlilerden karar alanların, tasarrufta bulunanların ve uygulayanların da korunması sona ermiş oluyordu.
***
Yukarıda son paragrafı “onlar da yargılanmalıydılar” demek amacıyla eklemedim. Günümüzle kıyaslamak niyetiyle anımsattım.
Yandaş medya, 2010 halkoylamasının garnitürlerinden biri olan dava sürürken “paşaların rütbeleri sökülecek” manşetleri atıyordu.
Hem Evren, hem de Şahinkaya, orgeneral olarak öldüler ve devlet töreniyle toprağa verildiler.
Sanıkları kalmadığı için dava da düşme aşamasında.
AKP kendisine dokunmadığı için önemsememişti bile.
***
Sevgili Ahmet Şık, Fethullah Gülen Cemaati’nin yasadışılığını anlatan kitap taslağı nedeniyle tutuklandığında “dokunan yanar” demişti.
Sonra devran değişti ve AKP’ye dokunanın yandığı dönem başladı. Doğal olarak (!) Ahmet yeniden tutuklandı. Bu kez FETÖ’cü yapılmıştı. Bu arada AKP de tutum değiştirdi.
12 Eylül darbecilerinin yanındaki yetkili ve görevlilere gösterdiği hoşgörüyü rafa kaldırdı.
FETÖ’cü darbe girişiminde kural gereği emirlere uymak zorunda kalmış olan Harp Okulları ve askeri lise öğrencilerini bile suçlu sayıp hapse attırdı.
OHAL’den yararlanıp hoşlanmadıklarını da aralarına katarak öğretmenleri, öğretim üyeye ve görevlilerini ömür boyu açlığa mahkûm ederek mesleklerinden attı. Sanatçıları da unutmadı.
Kestirimi Aziz Nesin ustamız “böyle gelmiş böyle gitmez” diye yapmıştı.
“Hayır” demeye hazırsınız diye biliyorum...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
- FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen öldü
En Çok Okunan Haberler
- Hayatını kaybetti!
- Mansur Yavaş'tan TBMM'ye flaş çağrı!
- TÜİK ekim ayı enflasyon verilerini açıkladı
- AKP’li vekilin PKK yöneticisiyle fotoğrafı gündem oldu!
- 'Erken seçim' çağrısı: CHP tarih verdi
- Serdar Ortaç son malını da satışa çıkardı!
- İşte Belediye Başkanı'nı öldüren saldırganın ifadesi!
- 'Atatürk ile Cumhuriyet ile bayrak ile...'
- İşte sıfır faizli kredi veren bankalar…
- AKP'den kayyum için ilk açıklama