Orhan Erinç
Orhan Erinç oerinc@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

5 Generalin Yerini 27 Sivil Aldı...

27 Nisan 2017 Perşembe

12 Eylül 1980’in 5 generalinin silah gücüyle elde ettikleri yetkinin benzerini bugün OHAL gücüyle donanan 27 sivil kullanıyor.
Yaşayanlar ya da okuyanlar anımsayacaktır. “Milli Güvenlik Konseyi” adını kullanan 12 Eylül darbesinin 5 generali, 1961 Anayasası’nın bazı maddelerini yürürlükten kaldırmış, onların yerine bir anayasa ilan etmişti.
Çıkardıkları yasaların ya da aldıkları kararların anayasanın yürürlükteki maddelerine uygun olması gerekmiyordu.
Onun da kolayını bulmuşlardı. Yasada ya da kararlarında anayasa ile uyuşmayan hükümler varsa o hükümler yeni anayasa hükmü yerine geçiyor, yani anayasayı değiştiriyordu!

***

Geldik 2017 yılına.
“Allah’ın Lütfu” olarak nitelendirdikleri 15 Temmuz FETÖ’cü Askeri Darbe girişimi nedeniyle ilan edilen OHAL sonrasında da aynı duruma döndük.
Bu kez benzer yetkiyi “Bakanlar Kurulu” adıyla 27 sivil kullanmaya başladı.
Bunu yaparken de anayasayı değiştirerek yargılattığı 2 generalin (5’ten 2’si hayatta kalmıştı), kendilerinin yönetimini kolaylaştırmak için anayasaya eklettiği “OHAL ile OHAL KHK’lerinin AYM’ye götürülemeyeceği” hükmünden yararlanıyorlar.

***

Anayasa Mahkemesi 1962 yılından bu yana görevde.
Adalet Partisi 1961 Anayasası’nı; 12 Mart 1971 sonrasında askerlerin de gücünü kullanarak değiştirirken de görevdeydi.
12 Eylül 1980 darbesiyle anayasa rafa kaldırılarak çıkarılan yasa ve kararnameler döneminde de görevdeydi.
İlginçtir ki, bugün anayasaya aykırı KHK’ler yayımlanırken de görevde...

***

Yüksek Seçim Kurulu, Türkiye’nin en eski kamu kurumlarından biridir. Demokrat Parti’nin kazandığı 14 Mayıs 1950 seçimleri öncesinde 16 Şubat 1950’de çıkarılan 5545 sayılı Milletvekilleri Seçilme Yasası ile oluşturulmuştur.
Anımsanacağı gibi 1950 seçimi Türkiye’nin “gizli oy, açık sayım” ilkesine göre yapılan ilk seçimidir.
67 yıllık köklü geçmişine karşın YSK’nin kendisini, 298 sayılı yasaya 2010 yılında eklenen 19’uncu maddeyle getirilen “üzerinde ilçe seçim kurulu ve sandık kurulu mührü bulunmayan... zarflar geçersiz sayılır...” hükmünü yok sayması anlaşılır gibi değildir.
Siz de anlamışsınızdır ki yukarıdaki paragrafın son bölümü lafın gelişi olarak yazılmıştır.
Çünkü Türkiye’de hukukun getirildiği duruma bakınca YSK’nin kararının anlaşılmayacak bir niteliği yoktur.

***

Ben CHP’nin halkoylaması sonucuna karşı çıkmasını ve yargı kurumlarına taşımasını doğru bulanlardanım.
En azından Türkiye’de verilecek ret gerekçelerinin gelecekte önemli tarihsel belgeler olarak yer alacağı kanısındayım.

***

AKP iktidarının hukuk dışı uygulamaları nedeniyle aldığı “AH”ların sonucu mudur dersiniz?
Artık AKP iktidarı için de “gözaltı” ve “denetimli serbestlik” uygulanıyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları