Orhan Bursalı
Orhan Bursalı obursali@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Halkın yasal ve anayasal gücüyle beraber hareket

20 Aralık 2022 Salı

Dün Ayşenur ile Medya Mahallesi’ndeki söyleşi ve değerlendirmelerde bir iki izleyici “Çok karamsar tablolar çizdiniz, enerjimizi aldınız” mesajları gönderdi.

Bir izleyici de şöyle dedi: “Evet, yerel seçimlerde ilk sonucu tanımadılar.. tekrarlanan seçim sonucunu da zor kabul ettiler, şimdi İmamoğlu’na başkanlık yaptırmamak için yargıyı kullanıyorlar.. ama bu demek değildir ki istedikleri her şeyi yapabilecek kudretleri var, biz izin vermezsek yapamazlar..”

Aslında iktidarın nesnel niyetlerini ve durumu dile getirmekten başka bir şey yapmamıştık. Gerçekten de CHP’ye ve tabii ki İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu’na yönelik operasyonlar tamamen kötü niyetleri çıplak ortaya koyuyor... Kaftancıoğlu mahkûmiyeti, seçim yasasında kıdemli hâkimleri tasfiye, Kılıçdaroğlu’na yönelik linç saldırıları, dezenformasyon yasası.. hemen her şey, iktidarın seçimlere adeta zırhlı araçlarla hazırlandığının işaretleri. Kaybetme olasılığını ciddi olarak gördükçe, bu araçları daha şiddetli olarak kullanmaları artacak..

Meral Hanım’a ne demişti Saray başı? Daha dur bakalım bu iyi günleriniz..

Ufukta bir iktidar şiddeti, zorlaması var, yasal veya gayri yasal.

Muhalefet buna karşı ne yapabilecek?

DEVLETİN ZIRHLI GÜCÜ

Normal bir seçim sürecinin yaşanmayacağı açık.

Elindeki devletin tüm olanaklarını gücünü kullanacak. Bunun yanı sıra dışarıdaki trol ordusunu da yoldan çıkarttığı, kafalarını iğdiş ettiği küçük saldırı kıtalarını da. Kılıçdaroğlu’nu linç ve Akşener’e saldırı da bunların ön hazırlıkları.

Bırakın kınamayı, bu saldırıları özendirip desteklediler bile..

Normal bir ülkede normal bir iktidar altında normal bir hukuk sisteminde böyle şeyler olabilir mi?

Latin Amerika’da, otoriter otokrat liderler altında, bölünmüş kamplaştırılmış ve iktidar siyasetleri tarafından kışkırtılmış ülkelerde yaşananların burada da laboratuvar deneylerini büyük ölçekli olarak yaşayacağa benziyoruz.

Umarım bu yazdıklarım benim halüsinasyonlarım olsun. Ve bin kez özür dileyeyim...

Devletin tüm güçleriyle zırhlanmış bir iktidar, normal kitle partileri ile karşı karşıya..

HALKLA BERABER

Evet tek başına değil, her şey milletle birlikte.. Muhalefetin dayanabileceği tek şey millet, milletin gücünü yanına arkasına alarak...

Kılıçdaroğlu’nun Adalet Yürüyüşü gibi.

Mitingler güçlü bir ses olmalı. Adalet ve hak yürüyüşçüleri, iş aş ekmek kavgacıları olarak, şüphesiz ki yasal ve anayasal haklar temelinde, asla şiddete başvurulmadın, provokasyonlara olanak tanınmadan.. Ama “Yeter Söz Milletindir” sloganını millete mal ederek...

Muhalefet uzun soluklu ve zor bir sürece kendini hazırlamalı..

Gerekirse altılı masa olarak, tek vücut.

Sıradan bir seçim sürecine girilmediğinin bilinciyle...

Ve iktidarın umutsuz bir ülke yaratması karşısında umut, cesaret vererek.

Millet güçlü umut ışıkları istiyor.

MUHALEFET BAŞARABİLİR

Kılıçdaroğlu “kahraman ve kurtarıcı değil, değerleri ön plana çıkartan” ortak bir ses diyor. Haklıdır.

Tek adam sisteminin çöküntüsü altında bir ülkeyi herkesi mutlu edecek bir esenliğe çıkartmak çok zaman almayacak.

Seçim nisan sonunda. Zaman daraldı, artık altılı masa, aralarındaki yönetişim ve üst yapı sorunlarını bir kenarda halledip halka “evet bunlar başarabilir” umudunu verecek siyaset alanına girişmeli.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları