Orhan Bursalı
Orhan Bursalı obursali@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Evrim: Yılda 75.000 araştırma... Durmadan iktidarın hizmetinde liboşlar

06 Ağustos 2017 Pazar

Bazı şunun bunun müritleri, Evrim konusunun çoktan çürütüldüğü yolunda sosyal medya diplerinde feryat figan halindeler. Bunların hepsi çöplük. Ciddi akademik dünyanın hiçbir noktacığında evrimin “çürütüldüğü” gibi zırvalığı savunacak tek adam bulamazsınız, akademik unvanını aldıktan sonra sapkınlığa kapılan kimse varsa, ciddiye alınmaz. Akademik hayatını bitirmiş demektir.
Bilimlerin kalbi, haftalık, aylık binlerce mesleki fen bilim dergisinde atar. Bu basılı dergilerin yanı sıra, artık yine yüzlerce dijital fen bilimi dergisi, herkese açık erişim dijital arşivlerde yayımlanan araştırmaların hepsi nesnel araştırma dergisidir.
Burada “bilim” derken kastedilen fen bilimleridir. “Sosyal” araştırma konuları için “sosyal bilimler” tanımlaması kullanılır. İki sektör arasında yöntem, yanlışlanabilirlik, tekrarlanabilirlik, deneysel sonuçlar açısından niteliksel farklar vardır. Sosyal bilimler, yöntem ve sonuçların itibari değerleri olarak fen bilimlerine yaklaştıkça, daha çok bilimsel tanımlama kapsamına girerler.

Teori sadece kesinleşiyor
Evrim Teorisi’nin doğruluğu yanlışlığı bilim dünyasında tartışılmaz. Bilim dünyasında bu teori yanlış mıdır, doğru mudur tartışması yoktur. Ancak içeriğine durmadan yeni katkılar yapılmakta, çok doğru olmayan ayrıntılar giderek düzeltilmekte, Darwin ve sonraki döneme kıyasla günümüzdeki araştırmalarla daha ayrıntılarda teoriye daha büyük kesinlik kazandıran zenginleşmeler yapılmaktadır.
Evrim Teorisi’nden sadece bu yönüyle bu niteliğiyle bahsedebiliriz. Ama cahiller ve kasıtlılar, dünyaya dogmalarla bakanlar, bilgisi olmayanlar ve araştırmadan fikir sahibi olanlar tersini savunur. Eğer bilim adına konuşma cüretini gösteriyorlarsa, iyot gibi de açığa çıkarlar.
Atom Teorisi, Görelilik Teorisi, Hücre Teorisi neyse, Evrim Teorisi de odur. O kadar kesinlik kazanmıştır. Bu ve benzeri teoriler bilimsel kapsam olarak çürütülmeye açıktır, ama gelinen nokta, kazandıkları müktesebat olarak çürütülmeleri de imkânsıza yakındır.

Nerede evrimi reddeden bir dergi
Bizim Yüksek Öğretim Kurulu’nun İngilizce bilimsel dergiler statüsünde 32 kadar mesela Evrimsel Biyoloji dergisi bulunur. Bu dergilerde bizim Türk araştırmacılar da yayın yapar. Bu yayınlar, üniversitelerimizce akademik yükseltmelerinde ve ödüllendirmelerde kıstas olarak kabul edilir. Fakat “evrimi reddeden” tek bir dergi bunlar arasında yoktur, böyle bir dergi yayımlansa bile bilim dergisi olarak kabul edilmez.
Dogma kafalıların feryat figanları, bu gerçeği örtmek amacına yöneliktir. Ama ancak aptalları inandırırlar. Veya bugün hayattan giderek kopan, bir dini muhafazakârlıkla toplumu, ülkeyi sarıp sarmalamak iddiasında olan iktidar ideolojik yapılarının birer uzantısı olarak görev yaparlar.
Evrimsel Biyoloji dergilerinde her yıl 10 bini aşkın araştırma raporları yayımlanır. Bunun dışında genel biyoloji dergilerinde de biyolojiye evrim yöntemleriyle yaklaşan araştırmalar yayımlanır.
Biyoloji ve çevre konularında uzmanlaşmış bilim derneklerimizin Milli Eğitim’e sunduğu Müfredat konusunda bir rapor var. Dünya çapındaki tüm ilimsel araştırmaları indeksleyen Web of Science veri tabanına göre, Evrimsel Biyoloji kapsamında değerlendirilen sadece 2016 yılında 75.000’i aşan araştırma makalesi yayımlandı.
Evrim üzerine harcanan paralar ve araştırmaların insanlığa somut katkılarına değinerek, bu diziyi sürdüreceğim, ama bir noktaya değineyim:

Liboşların fink atması üzerine
Gazetemizde “Müftülüklere nikâhların kısmi devredilmesinin bir dinsel toplum kuşatmasıyla zerre ilişkisi olmadığını” savunan bir makale görünce, yetmez ama evetçi bu takımın, bugüne kadarki somut destek ve katkılarıyla iktidarın siyasal/ dinsel otoriterleşmesine yol açtıklarını anımsadım.
Bunlar hiçbir zaman “büyük fotoğrafı” görmeyen gözleriyle, tek tek ideolojik siyasal dinci uygulamaların, bütünün bir parçası olduğunu algılayamayacak “bilim” kapasiteleriyle, ortalıkta rahatlıkla fink atıyorlar.
Her zaman haklılar. Hiçbir zaman yanlış yapmazlar. Ama iktidarın ideolojik siyasal yapılanmalarının bir aleti olmaktan geri kalmazlar. Bu “liberalleri” ele alacağım. Ama sonra. Onlara alan açanlar da liberal fotoğrafın parçası.
Geçen yazımda belirttiğim gibi, iktidara verdikleri fark edilir hizmetle, iktidar cephesinde kahramanca karşılanacakları ortamın yaratılmasını bekliyorlar.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları