Orhan Bursalı
Orhan Bursalı obursali@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

‘Çağdaş değilim, Müslümanım...’

26 Haziran 2016 Pazar

Çağdaş mısın? Bekledim ki bu sorum karşısında kıvıracak, tabii ki diyecek... Ama hiç öyle olmadı, hayır Müslümanım ben, demez mi?
Konu, liseli gençliğin bir pankartı. Gençler Gestapo rolüne bürünmüş imam hatipli olduğu söylenen müdürlerinin yönetimine hitaben Yandaş değil, çağdaş idare istiyoruzdiye yazmış.
Bizimki demez mi ki, “Bak çağdaş diyorlar ve kendi anlayışlarını tüm topluma dayatıyorlar; Batı kültürü bu, burası Müslüman ülke, Müslüman bir yönetim var... Artık çağdaşlık mağdaşlık...”
Ağzım açık dinliyorum, “Kardeşim masum bir şey istiyorlar çağdaş bir idare, ne var bunda?”
Yanıt: “Çağdaş, yani içki içen bir müdür istiyorlar, biz özümüze döneceğiz...”
“Sen çağdaş değil misin?”
“Hayır ben Müslümanım...”

Yani IŞİD misin?
Dilimin ucuna geldi ama söylemedim. AKP tipi Müslümanlık çağdaş değil ve olamaz. Fetva öyle. Çağdaşlıktan nefret eden bir tip ve anlayış partinin içinde kök salmış. Çünkü adam partinin yönetim kadrosunda... Haa bir de, yandaş sivil toplum kuruluşlarının temsilcisiymiş.
İnsanda bir düşünce kırıntısı olur. Ama sıfır. Çağdaşlık kavramı üzerine bile tartışılabilecek konumda değiliz. Çağdaşlık Batılı ve içki içmek demek... Tüm beyninden yumurtladığı bu kadar.
Ama bir düşünse çağdaş nedir diye, Batılı gibi bir hayat tarzı yaşadığını görecek. Cep telefonunu kullanıyor, sosyal medyadan twit atmasını biliyor. Kimbilir, Instagram’ı da vardır! Televizyonun en âlâsı evinde. AVM’lerden eksik olmuyordur. Dahası Victoria Secret’in iç gıcıklayıcı vitrinlerinin önünden birkaç kez geçiyordur...
Batı çağdaşlığının simgeleri olan her şeyle haşır neşir. İnternet desen gırla. Güzel lokantalara gidip yemek falan da yiyordur. Kravat da takıyor! Şaraba benzer içkisini de yudumluyor! Harcamalarının pek çoğu Batı malı. Uçağa biniyor, metro falan... Müthiş bir Batı çağdaşlığının tüketicisi, adeta kölesi, tüm Müslüman ülkeleri ve insanları gibi.
Öğrenmesi ve benimsemesi gereken “Batı düşüncesi, uygarlığı ve buna uygun hayat tarzı” (adam bunu içki içmek derekesine indirgemiş..) kölelikten kurtulmak ve üretici ve yaratıcı olmak için.
Ama çağdaş değil Müslümanım diyor, iyi mi!

Bir de tveet atıp destek alıyor!
Bu söylediklerine de Ak trollerden destek yağıyor: “Abi ağzının payını verdin, çağdaşlığı yüzüne çarptın...” O da bunu re-tveet’liyor. Sıkılma yok. Kendi çevresinden alacağı aferinlerin peşinde! Yanındaki, daha “modern” görüntülü de benzer kafada...
Sosyal medya hesabıma hiç bu kadar Ak trollerden küfür yağmamıştı! Asmaktan, kesmekten ve öldürmekten bahseden bir katil sürüsü! Hele birisi, baktım, hesabını Twitter yönetimi kilitlemiş.
IŞİD de, tıpkı bu parti yönetici gibi, “çağdaş” değil, “Müslüman”... İslam adına “Batılı” gördüğü ne varsa kafasını kesiyor. Ama Batı’nın çağdaşlığını simgeleyen ne varsa da kullanıyor...
Veee, Suriyelisi Iraklısı “Müslümanlık”tan kaçıyor Batı’ya doğru... Binlercesi birden vaftiz olup Hıristiyanlığa geçiyor!
Sizin IŞİD’den ne farkınız var? Yeri geldiğinde katil sürülerine dönüşmeye hazırsınız.. Hele bir iktidarı kaybedecek gibi olun...

İlginç bir kitap
“Uçak Gemisi- Büyük Taarruz’un Meçhul Denizcileri”: İlginç bir mütareke dönemi ve İstiklal Savaşı öyküsü. Az yazı, resimler - çizimler... Ama öykü çoğumuzun bilmediği bir “uçak gemisi” ve yaralı bereli bir donanma odağında geçer. Kurtuluş Savaşı’nın en büyük destekçisi ve tek müttefiki Sovyetler Birliği idi. Karadeniz’den tekneler takalar gemiler durmadan Anadolu’ya silah cephane taşıyordu.
Mehmet Perinçek, Alper Pala ve Yıldırım Örer’in, tamamen belgelere dayalı bir çizgi film senaryosu karşımızda. Geniş bir katkı sağlayıcı bilimsel kadro da var, İlber Ortaylı dahil... Kırmızı Kedi yayını. Kaçırmayın!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları