Bırakın gevezeliği, hepiniz yok olmanın eşiğindesiniz. Uçurumun kenarına kadar sürüldünüz, orada kıstırıldınız, şimdi Meclis’teki yüksek yargıyı hallaç pamuğu gibi atacak yasa ile işinizi bitirecekler. Tam ve tek yargı oluşturulacak.
Hepsi, Anayasa’ya ve uluslararası hukukun tümüne tam aykırı, Meclis’teki biat parmaklarıyla. Anayasa’ya aykırıymış, umurlarında mı dünya?.. AYM iptal etse bile, yüksek yargıya vuracakları darbe yanlarına kâr kalacak.
Bu son darbedir!
2007’den bu yana yargı üzerindeki yasal değişikliklerle Türkiye’nin boğazına doladıkları ilmeği bir kez daha ve son olarak sıkacaklar.

Siz hâlâ yaşıyorum sanacaksınız
Sadece siyasi olarak değil. Aynı zamanda ekonomik olarak da...
Büyük şirketlerin, kendilerinden olmayanların de defterleri kayyım melanetiyle dürülecek. Koç.. Sabancı.. Artık kim varsa... Ya tam biat edecekler.. iktidara paylarını tam verecekler...
Ya da kayyım sicimiyle yok edilecekler.
Hitler’in tüm Alman şirketlerini, adeta Führer’in ve Parti’nin şirketi yaptığı gibi. Tepelerinde kayyımın yok ediciliği, terminatör varlığı ile, hepsi bundan sonra eller yukarı yaşayacaklar.
Tüm bunlar, tüm muhalefeti ortadan kaldırmak için. Tabii ki siyasi muhalefeti... Tabii ekonomik olarak da muhalefeti yok etmek için.
Doğan Medya, eller yukarı! Ya gazeteciliğini, TV’ciliğini tam bırakacaksın, öyle “gazetecilik” yapma heveslerine son verecek ve önünde örnek olarak duran havuz medyası Star, Yeni Şafak vb gibi davranacaksın.. Ya da başına bir kayyım atanacak ve bitirileceksin. Ve diğerleri...
Ertuğrul Özkök, Mehmet Y. Yılmaz’a iktidar artık son yazılarını yazdırıyor. Yalçın Bayer’ler, Alphan’lar, Gürses’ler, Yetkin’ler ve birkaç kişi... Eller yukarı!

Esir alınan ülke
Bir yandan uyduruk Turkuaz teşviki ile paralel, yutturulmaya çalışılan ekonomik imha yasası.
Tüm bunlar da yavaş yavaş olacak.. Alıştıra alıştıra, yasalar gösterile gösterile.. İçinde bulunduğunuz iklim ısıtıla ısıtıla... Tıpkı bugünlere geldiğimiz gibi...
Şimdi yeni bir aşamaya giriyoruz ve Meclis’teki yasalarla son vitese geçirildi Türkiye.
Bir azınlık iktidarı tüm ülkeyi esir almış durumda. Muhalefetin 2 milyona yakın fazla oyu ve sandığa gitmeyen 7.5 milyon yurttaşın varlığı karşısında, iktidarı desteklemeyen fazladan yaklaşık10 milyona yakın bir yurttaş kitlesinin varlığı karşısında, çoğunluğu adım adım teslim alan bir iktidar, amansız, apansız, gözükara, paldır küldür, Türkiye’yi uçurumun kenarında esir aldı.

Ülke var oluş-yok oluş noktasına itildi
Adalet Bakanlığı’ndan verilen bilgilerle CHP’nin teröristleri desteklediğini ileri süren alçakça iktidar broşürleri dağıtılıyor. Yasal gösterilere izin verilmiyor, birtakım faşist güçler iktidarın farklılığa karşı sopası olarak sahneye sürülüyor. Plakçı dükkânları basılıyor. Bugün yaşadıklarımız, yarın binlercesini yaşayacağımız olayların ucu.
Diren, ey muhalefet, eğer varsan, bu Meclis’ten bu yasaların çıkmasını tüm yasal haklarınızı kullanarak engelleyin. Meclis, tüm bu yok edilişin tasarlandığı ve yasal olmayan zeminin tezgâhlandığı yer.
Tam bir karşıdevrim hukukuyla bitiriliyor ülke. Ya varsın ya yoksun.
Tıpkı daha önceki HSYK yasasında olduğu gibi!
AKP parmakları, yüzlercesi Meclis’te büyük bir kaosa kalkıyor ve iniyor. Parmaklarının nereye kalktığını fark etmeden.
AKP’liler bilmiyor mu, biçtikleri elbise, bu ülkeye uymaz, çok dar gelir, sıkar, patlar ve atar... Ve hepiniz sorumluluğun altında kalırsınız. Cicim ayları bitince, aldatıldık kuyruğu mu oluşturacaksınız.

ARINÇ’A BİRKAÇ SÖZ
Bülent Arınç hâlâ AKP’yi partisi sanıyor. Bir konuştun üç özür diledin. İki laf ettin, tepkiyi görünce övdün de övdün. Şimdi işinin tam bitirildiğini görünce, konuşuyorsun. Çok geç kaldın. Madem kaybedecek bir şeyin yoktu ve yanlışları baştan görüyordun... Şimdi vicdanını temizlemeye kalkışma...