Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Tutukluluk Kurumunu Savunmak!
Devletin ajansının bültenlerinde yer alan bir habere göre, ülkemizden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne, 2010 yılının ilk 10 ayında yapılan insan hakları ihlallerinden dolayı yapılan başvuru sayısı 16.800 imiş. Aynı haberden böylelikle Rusya’dan sonra ikinci sırayı alan Türkiye’den gelen başvuruların ağırlığının “Uzun Tutukluluk” yüzünden açılan davalar olduğunu öğrenmek devleti yönetenler için savunması zor bir konu olmalı.
\nOysa önceki gece TBMM’de bakanlığının bütçesi görüşülürken yaptığı konuşma, Adalet Bakanı’nın, kişiler için tutukluluk sürelerinin cezaya dönmesini önleyecek yasal önlemler almadan yana olmadığını gösteriyor.
\nTutukluluk süresinin kısaltılması için artan şikâyetleri yargı sürecini hızlandırarak önlemenin yeterli olduğunu savunan Sadullah Ergin, “aksi halde sürelerle oynamanın karmaşaya neden olacağından, terör örgütüne üye olanları ya da çocuklara tecavüz edenleri” de kapsayacağından söz ediyor.
\nBakan’ın endişe duyduğu hususları tamamen yok saymak elbette olası değildir. Ancak, hazırlanacak yasaya bu tür kuşkuları giderecek hükümlerin konulabileceğini de göz ardı etmeden, Ergin’in bu açıklamasının yer aldığı günkü gazetelerde verilmiş bir başka haber, duruşma aralarının sıklaştırılması ya da Yargıtay’da tetkik hâkimlerinin sayılarının çoğaltılması türünden çözüm önlemlerinin yanı sıra, somut örneklere de göz atmak gerekiyor.
\nÜnlü Ergenekon davalarından ikincisi için Silivri’deki Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi’nde 1 milyon sayfa tutanak, belge ve rapordan oluşan 4300 klasörlük evrak olduğunu Adalet Bakanı bilmiyor mu? O klasörleri oluşturmak için 1000 saatlik bir yazım gerekiyormuş. Silivri davasının şüphelilerinden Sevgi Erenerol’un savunmanı Avukat Vural Ergün’ün dünkü gazetelerde yer alan açıklaması karşısında, kendisi de avukat olan Sadullah Ergin, bir Ağır Ceza Mahkemesini oluşturan birisi başkan üç yargıcın 1 milyon sayfayı nasıl ve ne kadar sürede okuyacağını da anlatmalıdır.
\nBu 1 milyon sayfayı satır satır okuma sorumluluğu ile karşı karşıya olan hâkimler, önlerinde tutukluluk sürelerini sınırlandıran bir yasa hükmü yok ise, zaten bağımsız karar alma yetkileri geniş ölçüde sınırlandırılmış oldukları için daha çok, o kabarık dosyalarla nasıl başa çıkabileceğini düşünecektir.
\nÖzellikle politik amaçlı davalarda, fezlekeyi hazırlayan polisin ne ölçüde donanım sahibi olduğunu göz ardı etmemek, bugünkü tutukluluk sürecini azaltacak yasal önlemleri alarak kökten çözmek yerine, konuyu sulandırmaktan yana olanların birincil görevi olmalıdır.
\nAdalet Bakanı, tutuklu gazeteciler arasında bulunan Müyesser Yıldız’ın Bekir Coşkun’a yazdığı mektupta anlatılanlara, Yıldız’ın yerine kendi kardeşi ya da eşini koyarak ne tür yanıt vereceğini düşünmelidir.
\n8 milletvekilinin şüpheli olarak tutukluluklarının sürdüğü için yasama görevi yapamadıklarının hesabını veremeyen bir sistemi savunmaya kalkışmak; kangren olmuş bir uzvun operasyon yerine ilaçla tedavi edileceğini sanmak kadar abestir Sayın Bakan.
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Özel okulların ücretleri uçtu
- Merakla beklenen enflasyon rakamları açıklandı!
- Milyonlarca emeklinin gözü 3 Ocak'ta!
- Yapay zeka sağlıkta çığır açıyor
- Asgari ücret ve emekli maaşı hakkında önemli iddia!
- Asgari ücret kaç TL olmalı?
- Yarısı mesleği bırakmayı düşünüyor!
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
En Çok Okunan Haberler
- Naci Görür'den 2 kent için korkutan uyarı
- Arınç'tan Mehmet Uçum'a çok sert sözler!
- Art arda üç uçak kazası!
- Fatih Erbakan'a 'Erdoğan' tepkisi
- İntihar notu paylaştı, ölü bulundu!
- İstanbul'da yeni bir ilçe kuruluyor
- Erdoğan'dan Şanlıurfa'da 'adaylık sözü'
- '1 Milyon Mehmet' hayatını kaybetti
- Hamsiye iki rakip birden: Kilosu 70 TL'ye satılıyorlar
- MHP'li vekil 'Abdullah Öcalan beyefendi' dedi